Zorlu arazi şartlarına rağmen karasaban ile üretime devam ediyorlar
Modern tarım makinalarının giremediği arazilerinde öküzlerin boynuna bağlanan ve "boyunduruk" adı verilen ağaca bağlanan 'karasaban' ile atadan kalma usullerle tarlalarını ekime hazırlayan köylüler, geleneksel yöntemleri kullanarak ürettikleri ürünlerle hayatlarını idame ettiriyor.
Editör: Karamanca
29 Nisan 2022 - 14:31 - Güncelleme: 29 Nisan 2022 - 14:34
Gümüşhane'nin yüksek dağ köylerinde vatandaşlar aşırı eğimli tarlalarını asırlardır olduğu gibi bir çift öküzün ardına bağladıkları karasabanla sürmeye devam ediyor.
Torul ilçesinde tarihi kiliseleri, çeşmeleri ve dereleriyle meşhur bin 800 metre rakımda bulunan Gümüştuğ köyü il genelinde karasabanla geleneksel tarımın yapıldığı nadir köylerden birisi olma özelliğini devam ettiriyor.
Köydeki derelerinin gümüşe benzer bir renkte akması nedeniyle "Gümüştuğ" adını alan köyde eğimli arazi şartları nedeniyle teknik alet ve makinelerin kullanılamadığı için vatandaşlar ekim yapacakları tarlaları bir çift öküzün ardına bağladıkları karasabanlarla büyük emek harcayarak sürüyor.
Kentin en yüksek noktası olan 3 bin 331 metre rakımlı Abdalmusa zirvesinin eteklerinde kurulu Gümüştuğ köyünde özellikle Covid-19 salgınında yaşanan gıda krizi nedeniyle vatandaşlar bu yıl tarımsal üretime ayrı bir önem veriyor. Modern tarım makinalarının giremediği arazilerinde öküzlerin boynuna bağlanan ve "boyunduruk" adı verilen ağaca bağlanan 'karasaban' ile atadan kalma usullerle tarlalarını ekime hazırlayan köylüler, geleneksel yöntemleri kullanarak ürettikleri ürünlerle hayatlarını idame ettiriyor.
"Tarımı karasaban ile yapıyoruz"
Tarımın bu şekilde yapılmasının hayvanları bile zorladığını dile getiren çiftçi Mustafa Bayrak, "Burası engebeli ve zor bir arazi. Şartlar zor, yol yok, motor girmiyor. Mecburen hayvanlarla tarım yapıyoruz. Tabi hayvanlar da çok zorlanıyor, onlara da yazık ama mecbur kalıyoruz onlarla yapmaya. Annemizden, babamızdan, dedemizden ne gördüysek o şekilde tarım yapıyoruz. Tarımı karasaban ile yapıyoruz, patates ektiğimiz zaman toprağın biraz daha derin olması gerekiyor patpat ile bunu yapamıyoruz. Teknolojik olarak yapılabilecek bir sürü makina var ama arazi şartlarından dolayı mecburen bu şekilde yapıyoruz" dedi.
"Teknolojiye ayak uyduramadık"
Zor arazi şartlarından dolayı teknolojiye ayak uyduramadıklarını söyleyen bir diğer çiftçi Ekrem Bayrak da "Köyde çiftçilik yapıyorum. Bizim arazilerimize motor girmiyor. Tarlaların sürülmesini mecburen öküzlerle yapıyoruz. Ben 60 yaşındayım 12 yaşından bu yana tarlaları bu şekilde sürüyorum. Teknolojiye ayak uyduramadığımızdan mecburen böyle devam ettiriyoruz, ekmek davası için" diye konuştu.
Torul ilçesinde tarihi kiliseleri, çeşmeleri ve dereleriyle meşhur bin 800 metre rakımda bulunan Gümüştuğ köyü il genelinde karasabanla geleneksel tarımın yapıldığı nadir köylerden birisi olma özelliğini devam ettiriyor.
Köydeki derelerinin gümüşe benzer bir renkte akması nedeniyle "Gümüştuğ" adını alan köyde eğimli arazi şartları nedeniyle teknik alet ve makinelerin kullanılamadığı için vatandaşlar ekim yapacakları tarlaları bir çift öküzün ardına bağladıkları karasabanlarla büyük emek harcayarak sürüyor.
Kentin en yüksek noktası olan 3 bin 331 metre rakımlı Abdalmusa zirvesinin eteklerinde kurulu Gümüştuğ köyünde özellikle Covid-19 salgınında yaşanan gıda krizi nedeniyle vatandaşlar bu yıl tarımsal üretime ayrı bir önem veriyor. Modern tarım makinalarının giremediği arazilerinde öküzlerin boynuna bağlanan ve "boyunduruk" adı verilen ağaca bağlanan 'karasaban' ile atadan kalma usullerle tarlalarını ekime hazırlayan köylüler, geleneksel yöntemleri kullanarak ürettikleri ürünlerle hayatlarını idame ettiriyor.
"Tarımı karasaban ile yapıyoruz"
Tarımın bu şekilde yapılmasının hayvanları bile zorladığını dile getiren çiftçi Mustafa Bayrak, "Burası engebeli ve zor bir arazi. Şartlar zor, yol yok, motor girmiyor. Mecburen hayvanlarla tarım yapıyoruz. Tabi hayvanlar da çok zorlanıyor, onlara da yazık ama mecbur kalıyoruz onlarla yapmaya. Annemizden, babamızdan, dedemizden ne gördüysek o şekilde tarım yapıyoruz. Tarımı karasaban ile yapıyoruz, patates ektiğimiz zaman toprağın biraz daha derin olması gerekiyor patpat ile bunu yapamıyoruz. Teknolojik olarak yapılabilecek bir sürü makina var ama arazi şartlarından dolayı mecburen bu şekilde yapıyoruz" dedi.
"Teknolojiye ayak uyduramadık"
Zor arazi şartlarından dolayı teknolojiye ayak uyduramadıklarını söyleyen bir diğer çiftçi Ekrem Bayrak da "Köyde çiftçilik yapıyorum. Bizim arazilerimize motor girmiyor. Tarlaların sürülmesini mecburen öküzlerle yapıyoruz. Ben 60 yaşındayım 12 yaşından bu yana tarlaları bu şekilde sürüyorum. Teknolojiye ayak uyduramadığımızdan mecburen böyle devam ettiriyoruz, ekmek davası için" diye konuştu.
YORUMLAR