Karaman’da sesli dile getirilmeyen ama fısıltı şeklinde dolaşan bir karanlık gerçek var: UYUŞTURUCU. Kanalizasyonlardan yükselen raporlar, şehrin alt yapısından gelen acı bir itiraf gibi, Karaman’ın uyuşturucu batağına nasıl yakın olduğunu gösteren metamfetamin, eroin, ekstazi ve daha niceleri…
Anadolu’nun bağrında yer alan bu şehir, artık sadece tarihî dokusu ve tarımıyla değil, uyuşturucu kullanımının endişe verici boyutlara ulaştığı bir merkez olarak anılıyor. Karaman’ın kanalizasyonlarından çıkan raporlardan sonra ete kemiğe bürünen bu gerçekle yüzleşmemizin zamanı geldi de geçiyor.
Olayı bilmeyenler için kısaca anlatayım; Cengiz Erdinç’in “Overdose Türkiye” kitabında, Anadolu’nun uyuşturucuyla olan tehlikeli ilişkisi anlatılıyor. Karaman ise bu karanlık hikâyenin baş aktörlerinden biri. Atık su analizlerine göre, Karaman, Avrupa’nın uyuşturucu kullanımında önde gelen şehirleriyle yarışacak düzeyde.
Hatta az nüfusumuza rağmen Ekstazi kullanımında Avrupa’nın ilk 20 şehri arasında yer alıyoruz. Avrupa’da bu tür maddelerin kullanımının serbest olduğu şehirleri bile ekstazi tüketiminde geçmiş durumdayız. Bu raporların kaynağını da 2. Resimde gösterdim. Bizzat Emniyet Genel Müdürlüğünün raporları bunlar.
(Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı web sayfasından alınmıştır.)
11 Mayıs 2024 yılında haberlere konu olan bir olay bize durumun vahametini göstermesi açısından çok anlamlı. Aralarında psikiyatri uzmanı doktorların da olduğu 51 kişi para karşılığı uyuşturucu madde reçetesi yazmaktan gözaltına alındı ve bunlardan 38 tanesi tutuklu yargılandı. Maalesef bu operasyonun bir kolu da şehrimizde gerçekleşti.
Atık su raporları ve yaşananlar gösteriyor ki şehirdeki uyuşturucu kullanımının boyutları sadece bir istatistikten ibaret değil; aynı zamanda şehrin sosyal yapısının çöküşünü, şehrin sokaklarına ve hatta ailelerine sirayet eden zehri de gözler önüne seriyor. Uyuşturucuya bulaşan her birey, yalnızca kendi hayatını değil, aynı zamanda toplumun geleceğini de karartıyor. Zira bu sessiz kuşatma, yalnızca Karaman’ın değil, Türkiye’nin geleceğini de tehlikeye atmakta. Artık bu çığlığa kulak vermek, bu karanlıkla yüzleşmek ve çözüm aramak her zamankinden daha büyük bir zorunluluk haline gelmiştir.
Peki şehrimizin paydaşları olaylara nasıl bakıyor? İşte asıl korkutucu olan bu bence. Yine bunu da size örneklerle anlatacağım.
Belediyenin üst düzey yöneticilerinden birisi bunun abartılacak bir konu olmadığını bahsedilen verilerin doğru olduğunu ama yanlış yerden alındığını dile getirmişti. 2024 yılında kendisinin gösterdiği yerden yeni numuneler alındığını (Çünkü atık su arıtma tesisinden alınıyor numuneler) ve bu yeni numunelerin daha sağlıklı çıkacağını iddia etmiştir.
Soruna bakış açımızı göstermesi açısından ne kadar da vahim bir tablo. İlin kanalizasyonlarından sorumlu olan kişiler sorunu kabullenmek yerine benim dediğim yerden numune alınınca sorun çözülecek demektedir. Ya da daha kötüsü olayın üstünü bilmediğim sebeplerden kapatmak istemektedir. Belediyeye düşen olayı kapatmaya çalışmak değil halkı bilgilendirmek ve sorunun çözümü için mücadele etmektir. Hatta asılsız iddia olduğunu söylüyorsa şehre zarar veren bu yazılar hakkında yasal yollara başvurmalıdır.
Yine başka bir örnekle devam edeceğim; "Doktora istediğim zaman yazdırıyorum al bak cebimde reçete" diyen özel okul sahibini, "Bu maddeyi kullanan ve satan çocuklar beni sever çoğu benim yanımda, istesem bir talimatla istediğim kişiye zarar verdiririm" diyen hocayı duymuşken, gençlerimizi ve çocuklarımızı kimlere emanet ediyoruz diye düşünmeden edemiyorum. İlkokula giden çocuğun ağzından çıkan "abiler okul önünde şeker gibi renkli bir şeyler veriyorlar birbirlerine" sözünden ne anlamalıyım? Size bu tehlikenin her geçen gün çocuklarınıza daha çok yaklaştığını nasıl anlatmalıyım?
Aşağıda SADECE SON 3 AY İÇİNDE uyuşturucu konusunda yapılan baskınların haberlerin görsellerini bırakıyorum. Bunlar basına yansıyan ve basit Google araması ile önüme çıkanlar sadece. Artık yorum da sizin, karar da! Bir şehir de bu kadar sık arayla bu asayiş haberleri yayınlanıyorsa sizce de sorun yok mudur? Bunlar yakalanabilenler, peki yakalanamayan ne kadar uyuşturucu geziyor Karaman’da?
Yeni emniyet müdürümüze büyük görevler düşüyor bu konuda. Özellikle yerel yönetimlerin bu konuda kafasını kuma gömmek yerine üzerine düşeni yapması çok önemli. Sivil Toplum Kuruluşlarının da isimlerinin hakkını vermesi için tam zamanı. Eğer koordineli bir çalışma gerçekleştiremezsek uyuşturucu ile çizilen bu tablo da yıllar sonra kendi sevdiklerimiz de yer alacak.
NOT: Bu yazımdan sonra üstüne alınan birileri olur, inkâr etmek veya cevap vermek isterlerse seve seve cevaplarını köşemde yayınlarım lakin her zamanki gibi büyük bir sessizlikle yollarına devam etmeyi tercih edeceklerdir.
YORUMLAR