Mustafa Koçak

Mustafa Koçak


Kim hain, kim kahraman?

10 Nisan 2025 - 23:40

Türkiye'de tarih, garip bir oyun sahnesi gibidir. Sahnedekiler hep değişir ama seyirci hep aynı karmaşa içinde kalır: Kim kahraman, kim hain? Ne yazık ki bu soruya net bir cevap vermekte zorlanıyoruz. Her dönem, yeni bir hikâyeye, yeni bir karmaşaya uyanıyoruz.

Tarih boyunca toplumlar, kahraman ve hain kavramını kendi menfaatleri, korkuları veya inançları çerçevesinde şekillendirmiştir. Hz. Musa, İsrailoğulları için kurtarıcı bir kahramanken, Firavun için devleti tehdit eden bir haindir. Hz. İsa Roma’nın düzenine başkaldırdığı için çarmıha gerildi, ama onun izinden gidenler onu insanlığın kurtarıcısı ilan etti. Hz. Muhammed, mazlumlar için adaletin simgesi olurken, Mekke’nin putperestleri onu hainlikle suçladı.

Bizim tarihimiz de benzer örneklerle dolu. Mustafa Kemal, Anadolu’nun işgaline karşı direnmek isteyenler için bir kurtarıcı, ancak İstanbul’daki saray çevreleri için vatan haini ilan edildi. İsmet İnönü, bir dönemin "Milli Şef"i olarak alkışlanırken, sonrasında eleştirilerin odak noktası oldu. Kenan Evren, bir dönem kardeş kavgasını bitiren komutan olarak göklere çıkarılırken, bugün darbeyle anılarak lanetlenen bir isim haline geldi.

Daha yakın tarihe baktığımızda tablo daha da karmaşıklaşıyor. Ergenekon davalarının paşaları bir dönem "derin devletin karanlık adamları" diye damgalanırken, bugün kumpasa uğradıkları dile getiriliyor. Fetullah Gülen dün "hoşgörü ve diyalog adamı" olarak yüceltilirken, bugün ülkenin en büyük haini olarak görülüyor. Pandemi döneminde dünyayı kurtaran kahramanlar olarak alkışlanan Uğur Şahin ve Özlem Türeci bile, şimdi bazı çevrelerde yan etkilerden dolayı tartışılır hale geldi.

Bugün Abdullah Öcalan bile bazıları için barış sürecinin mimarı kabul edilirken, yakın geçmişte hepimizin ortak düşmanıydı. Partilerin kendi kafaları da karışık. Abdullah Gül bir dönem vefakar dost iken partiye ihanet eleştirileri almıştır. Davutoğu, Babacan, Şener vb. liste uzar gider.

Muhalif kesim için de aynı durum söz konusu düne kadar Kemal Kılıçdaroğlu, Kemal dede iken bugün CHP'yi bölmeye çalışan adam olmuştur. Devlet Bahçeli düne kadar hainlikle suçladıklarına bugün farklı cümleler kurmaktadır. Şimdi İmamoğlu mu yoksa Tayyip Erdoğan mı daha efdaldir bunun kavgasını veriyor milletim. İl ilçe teşkilatları, iş dünyası, bürokrasi , spor camiası bunlara hiç girmiyorum bile. Tüm bunlar gösteriyor ki, tarih bize kahraman ve hain kavramlarının aslında sabit olmadığını, dönemlere ve bakış açısına göre değiştiğini anlatıyor.

Biz millet olarak, eskiden çocuğuna isim vermek için kahramanlık bekleyen bir toplumduk. Bugün ise doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü kendi aklımızla ayırt edemeyecek hale geldik. İstiyoruz ki biri çıksın ve bizim adımıza karar versin; "işte bu kahramandır, bu da hain." Kendi düşüncelerimizi oluşturamadığımız sürece, sahnedeki aktörler sürekli değişecek, biz ise yine bir sonraki sahneyi anlamaya çalışarak seyirci koltuğunda kalacağız.

Bu döngüden çıkmak için ihtiyacımız olan tek şey, tarihe akıl ve vicdan penceresinden bakabilmektir. Eğer bunu başaramazsak, tarihin tekerrür etmesine şaşırmamalıyız. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum