İttifak kelimesi, basit bir tanımla "ortak menfaatler uğruna kurulan birliktelik" anlamına gelir. Türk siyasi hayatında ise ittifak kavramı, son yıllarda AK Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi arasında bambaşka bir anlam kazandı.
Bu beraberlik, kimine göre devletin bekası için atılmış stratejik bir adım, kimine göreyse siyasi pragmatizmdir. Yani siyasi faydalanma da diyebiliriz. Daha önce başka bir mecrada ilk ittifak başladığı dönemde kaleme aldığım yazımda vurguladığım bir konu vardı.
Bu ittifaktan kesinlikle MHP kazançlı çıkacaktır. Bunu detaylı anlatmak oldukça uzun bir yazıya sebep olacaktır o yüzden temel birkaç sebebe değinmek istiyorum; öncelikle MHP bir ideoloji partisidir bu sebeple uzun vadede dağılma ihtimali yoktur. Fakat Ak Parti kitle partisidir ve tam anlamıyla bir ideolojik zemine oturamamıştır.
Özal ve Menderes örneklerinde olduğu gibi güçlü liderler olmadığı müddetçe parti dağılmaya mahkumdur. İkincisi, MHP kendi ideolojisine yakın bir tüzükle kurulan partilere kaybettiği oyları ittifak partisinden beslenerek kapatabilir. Fakat Ak Parti için kaybedilen oyların telafisi daha zor olacaktır. Üçüncüsü, milletin çektiğin her sıkıntının faturası AK Parti’ye kesilirken, MHP bu faturalardan münezzeh kalmaktadır.
Peki şehrimiz özelinde bu durum nasıl işlemektedir?
Her siyasi ittifakın özünde dayanışma ve güç birliği vardır. Ancak bu güç birliğinin bir anlamı ve "ittifak ruhu" adında bir ruhu olmalıdır. İşte tam burada durup sormamız gereken soru şu: AK Parti ve MHP arasında tesis edilen bu ittifak, Karaman’da kentin gelişimine ve huzuruna hizmet etmekte midir? Yoksa taraflardan biri hataya düşse dahi sırf ittifaka halel gelmesin diye susmak, ittifak ruhunun tam aksine, siyasi korkaklığın simgesi mi olmaktadır?
Karaman, tarihten beri yiğitliğin, mertliğin ve doğruluğun sembolü olmuş, Karamanoğlu Mehmet Bey’in toprağıdır. Onun torunları olan bizlere düşen, yanlışa ve adaletsizliğe göz yummak değildir. Ancak bugün Karaman’da ittifak uğruna, kimi siyasetçilerin, yanlış giden işlere karşı sessiz kalmayı tercih ettiklerini üzülerek müşahede etmekteyiz.
Şehrimizdeki vatandaşların dilinde dolaşan bazı meselelerde, ittifak ortağı belediye başkanının kimi uygulamalarının doğru olmadığı kanaati yaygınlaşmaktadır. Şehre zarar veren politikalar bazen belediye eliyle bazen de ittifaka zarar gelmesin düşüncesinde olan siyasiler eliyle kapatılmakta ve görmezden gelinmektedir. Eğer Karaman halkının hakkı ve hukuku söz konusuysa, ittifak uğruna sessiz kalmak, tam anlamıyla vatandaşa sırt dönmek değil midir? Yanlış giden bir işe sessiz kalmak, ittifakın ruhunu güçlendirmek yerine zayıflatmaz mı?
İttifak, hataları gizleme ve görmezden gelme aracı değil, hataları açıkça ifade ederek çözüm üretme mekanizması olmalıdır. Aksine, ittifakın gerçek ruhu cesaretle konuşmak, cesaretle hatayı söylemek, milletin menfaatleri adına doğru olanı dile getirmektir. Eğer ittifak ortağı diye yanlış yapılana ses çıkarılmazsa en büyük stratejik hata burada gerçekleşir. Yerel de Ak Parti’ye gönül vermiş ittifak kavramını ehven kabul etmiş seçmen için kırıcı sonuçlar doğurarak ittifak ruhunun kapanmamak üzere yaralanmasına neden olur.
Karaman'da ittifak ortaklarının bu tarihi sorumluluğu yerine getirmeleri gerekmektedir. Aksi halde suskunluk sadece korkaklık olarak hatırlanır ve siyasetin en ağır faturası olan halkın güvensizliğiyle neticelenir. Sessizlik, adaleti öldürür; adaletin öldüğü yerde ise hiçbir ittifak hayatta kalamaz. Cesaret susmakta değil, doğruyu dile getirebilmekte gizlidir.
YORUMLAR