Hayat bir seçimden ibarettir, önemli olan ise doğru seçimi yapabilmek adına atılan her adımdır. Bugün attığımız her adım, yaşadığımız her an yarınlarımız için bir sigortadır. Poliçenin kapsamı ne kadar doluysa sizi de muhtemel risklerden o kadar fazla koruyacaktır.
Hayatta bazen kendimiz için bir takım kararlar alır ve uygularız, bir sonraki yaşamımız için bir seçim yaparız. Hangi liseye gitsem? Anadolu Lisesi mi, Fen Lisesi mi? Üniversite de hangi bölümü okusam, işletme mi ekonometri mi? Evlensem mi, evlenmesem mi? gibi bir dizi seçimler hayat boyu akıp gider ardı arkası kesilmeksizin. Bu ve benzeri tercihler kendi şahsımıza yönelik seçimlerdir.
Halbuki bazen bizler farkında olmaksızın başkaları için de seçimleri biz yaparız, daha doğrusu o atmosferi karşı tarafa arz eden biziz ve karşıdaki kişiye seçim hakkı tanımayız. Bu durum özellikle anne ve babaların en çok düştüğü hatalardan birisidir. Çocukların ilerde nasıl bir hayat yaşayacağı, nasıl bir karakter yapısına sahip olacağı yönünde yapılan yönlendirmelerdir. Çünkü çocuk içinde yaşadığı ortamdan sürekli yeni bir şeyler öğrenir ve bunları hayatında uygular. Bunun neticelerini aileler yıllar sonra görebilmekte ve maalesef ‘ağaç yaş iken eğilir’ atasözünü hatırlamamız biraz geç olabilmektedir.
Yaşamımızdaki alternatifler kadar, bunları değerlendirme ve bu seçeneklere bakış açımızda bir o kadar önemlidir. İçinde olduğumuz durumların analizi iyi yapılmalıdır, çünkü atılacak her adım ona göre şekillenecektir. Bazen insanlar aynı şartlara sahip olsalar bile ortaya farklı sonuçlar çıkabilmektedir. Bunu belirleyen temel nokta kişilerin olaylara bakış açılarıdır. Aynı manzaraya bakıp farklı resimler çizebilmenin ve bakış açısının insanlarının hayatında ne derece önemli olduğunu aşağıdaki hayat hikayesi daha iyi anlatmaktadır.
Bir uyuşturucu müptelasının iki oğlu vardır. Uyuşturucu kullanan bu adamın hayatının büyük bir kısmı hapishanelerde geçmiştir. Oğullarından biri de kendi gibi uyuşturucu kullanmaktadır ve hapishanededir. Diğeri ise bir şirketin genel müdürüdür.
Olay, gazetecilerin ilgisini çeker ve bu adamla röportaj yapmaya giderler. Röportaj sırasında adam, oğullarına asla farklı muamele yapmadığını söyler. Çünkü, onlarla hiç ilgilenmemiştir.
Gazeteciler, önce hapisteki oğlunu ziyaret eder ve O’na niçin bu durumda olduğunu sorarlar. Cevap mantıklı ve açıktır: ‘BABAMI TANIYORSUNUZ, BAŞKA NE YAPABİLİRDİM Kİ?’
Asıl ilginci, bir şirketin genel müdürü olan diğer kardeşin düşünceleridir. Gazeteciler onun da yanına giderler. Röportajın sonunda en çok merak ettikleri konuya gelirler ve başarısının sebebini sorarlar. Verilen cevap çok ilginçtir: ‘BABAMI TANIYORSUNUZ, BAŞKA NE YAPABİLİRDİM Kİ?’
Hayatını, başına gelen olayların belirlediğini düşünen büyük kardeş babasının yolundan giderken, başına gelenleri yeniden çerçeveleyerek yararına kullanan küçük kardeş, büyük başarılara imza atmıştır. Hayat, seçimlerden ibarettir. Neyi seçerseniz onu yaşarsınız.
YORUMLAR