İnsan sağlığının korunmasında beslenmenin önemi ilk çağlardan beri bilinmektedir. Tıbbın babası Hipokrat ‘’diyetle tedavi edebileceğiniz hallerde ilaç tavsiye etmeyiniz ‘’demiştir. Pek çok hastalığın gelişiminde ve tedavisinde etkinliğinin artırılmasında diyetin önemli rolü olduğu yapılan araştırılmalarla kanıtlanmıştır.
Diyetisyenlik mesleği 1899 yılında, besin ve beslenme konusunda eğitim almış ve tanımlanan diyet tedavisini uygulayabilecek kişi olarak tanımlanmıştır. Diyetisyen, beslenme ve diyetetik alanında lisans eğitimi veren fakülte ve yüksekokullardan mezun, sağlıklı bireyler için sağlıklı beslenme programları belirleyen, hastalar için doktorun yönlendirmesi üzerine gerekli beslenme programlarını düzenleyen, toplu beslenme yerlerinde beslenme programları hazırlayan ve besin güvenliğini sağlayan sağlık meslek mensubudur.
Ülkemizde Beslenme ve Diyetetik Bölümü bundan 46 yıl önce 1962 yılında kuruldu. Beslenme ve Diyetetik, besinleri nasıl tüketmemiz gerektirdiğini daha iyi diyet seçimleri yaparak sağlığımızı nasıl en üst seviyede koruya bileceğimiz üzerinde çalışan bir bilim dalıdır.
Türkiye’de ilk defa Diyetisyen diplomasının verildiği tarih olan 6 Haziran, her yıl ‘’Diyetisyenler Günü ‘’ olarak kutlanır. Diyetisyenler günü, diyetisyenlerin yükselen ayırt edici özelliklerini toplumumuza yansıtmakta, diyetisyenler besinler ve beslenme konusunda uzmanlar olduğu hatırlanmaktadır. Bugün diyetisyenlik mesleğinin çok değerli katkılarının tanınması ve doğrulanması günüdür.
“Beslenme, insan ihtiyaçlarının başında gelir. İnsan çoğu ihtiyacından vazgeçebilir. Ancak beslenme ihtiyacından vazgeçemez. Çünkü beslenmeden yaşamın sürdürülebilmesi olanaksızdır. Ancak unutulmaması gereken; beslenmek ile karın doyurmak aynı şeyler değildir.”
Diyetisyen denince akla sadece zayıflama diyetleri, kibrit kutuları gelmesin İnsanlar sağlıklı beslenmeyi öğrenmek için de diyetisyene danışır. Diyetisyen, beslenmenin olduğu her yerde; beslenme de insanlık var olduğu müddetçe devam eden bir döngüdür. Bebeklikten yaşlılığa kadar her evrede doğru beslenmeye ihtiyaç vardır.
İnsanlar, diyete ve diyetisyene en çok kilo vermeye çalışırken ihtiyaç duyarlar. Peki, böyle mi olması ne kadar doğru? Yani diyetisyene danışmak için aşırı kilolara ulaşmak mı gerekir? Elbette hayır. Aslında diyetisyen beslenme konusunda bir problem çözücü değil, bir eğitimci olmalıdır. Diyetisyene danışmak için sağlığın kaybedilmesini beklemek çok yanlış bir algıdır.
Diyetisyen deyince herkesin aklına kilolu kişilerin kilo vermek amacıyla başvurdukları kişi gelmektedir. Fakat gerçekte durum böyle değildir.
Diyetisyenler;
Diyabet Hastaları
Kanser hastaları
Kalp damar hastaları
Sindirim sistemi rahatsızlığı olan kişiler
Böbrek hastaları
Polikistik Over Sendromu olan kişilere beslenme planı hazırlayan kişilerdir.
Diyetisyenler sadece kilo problemi yaşayan kişilere değil hayati derecede önem taşıyan hastalıklara yönelik de beslenme programını yapan, yol gösteren kişilerdir. Bu yüzden diyetisyenlik mesleği çok değerli ve hepimiz açısından önem taşıyan bir meslek grubudur. Ayrıca diyetisyenler, küçüklükten itibaren kazanılan yanlış beslenme programları sonucu Obezite gibi yaşam standartlarını düşüren sağlık sorunlarına karşı da savaşır.
Kişi için en doğru beslenme planı bir diyetisyen tarafından belirlenmelidir. Diyetisyen; besin ve beslenmenin sağlık üzerindeki işlevi konusunda bir otoritedir. Bu kişiler, sağlık, beslenme önerileri ve beslenme bilgileri konusunda güvenilir kaynaklardır.
Beslenme ve diyet konusunda toplumumuzdaki bilgi kirliliğine karşı, üniversitelerden edindiği teorik bilgilerini pratikte kullanarak insanlara doğru beslenmeyi öğretmeyi amaçlayan diyetisyenlere güvenin.
YORUMLAR