KOAH akciğerin zararlı gaz ve partiküllere karşı anormal enflamatuar yanıtı sonucu ortaya çıkan tıkayıcı ve ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. Ekspirium (nefes verme) sırasında havayollarında ortaya çıkan çökme ve aşırı bronşial ifrazat havayollarında daralmaya neden olarak hava akım hızını azaltmakta ve bu olay sürekli olarak şiddetini arttırarak hastanın yaşam kalitesinde bozulmaya yol açmaktadır. Bu tanımdan da anlaşıldığı gibi KOAH’ta havayollarında meydana gelen değişikler geri dönüşümsüzdür ve sürekli ilerleyici karakter gösterir.
Beslenme nasıl olmalıdır?
Her KOAH hastası, bireysel olarak değerlendirilmelidir. Yaş, cinsiyet, hastalığın akut/kronik aşamaları, uygulanan diğer tedavi yöntemleri, antropometrik ölçümleri, kemik mineral yoğunluğu, besin tüketim durumu, aktivite düzeyi gibi faktörler hastaya uygulanacak beslenme tedavisini etkilemektedir.
KOAH’lı hastalarda, genel olarak besin tüketimi düşüktür. Özellikle sabahları belirginleşen baş ağrısı, kandaki aşırı karbondioksite bağlı olarak görülen rahatsızlık (hypercapnia) hastayı yemek hazırlama ve besin tüketimi yönünden olumsuz (malnütrisyon) etkilemektedir. Buna karşın, solunumun kısıtlı olması (solunum için harcanan enerji gereksiniminin artması), karbondioksit tutulumu, solunum inflamasyonu, hormon ve sitokinler gibi diğer biyokimyasal parametrelerin de etkisi ile hastanın enerji gereksinimi artmaktadır. Klinikte, KOAH’lı bireyin beslenme açısından değerlendirilmesinde, Beden Kütle İndeksi (BKİ, kg/m2), dolayısıyla vücut ağırlığının tek başına değerlendirilmesi yeterli olmayabilir. Çünkü bu hastalarda, total ağırlık normal görünmesine karşın, yaygın olarak sıvı tutulumuna (ödem) bağlı olarak, yağsız doku kütle (kas) kaybı vardır.
Karbonhidrat: Günlük enerjinin karbonhidrattan gelen oranı %40-55 olmalıdır. Karbonhidratların katabolizması sonucu biriken karbondioksit solunum güçlüklerine neden olduğundan sınırlandırılmalıdır.
Yağ: Günlük enerjinin yağdan gelen oranı %30-45 olmalıdır. Doymuş yağlardan kaçınılmalıdır.
Protein: Günlük enerjinin proteinden gelen oranı %15-20 (1.2-1.7 g/kg) olmalıdır. Akciğer ve kas dokusunun korunumu ve onarımı için diyet proteini yüksek olmalı ve kaliteli protein kaynakları tercih edilmelidir.
Vitamin ve mineraller: Bireyin vitamin ve mineral gereksinimleri de akciğer patolojisi, varsa diğer hastalıkları ve aldığı tıbbi tedavi durumu, vücut ağırlığı ve kemik mineral yoğunluğuna göre değişiklik göstermektedir. Magnezyum ve kalsiyum gibi mineraller de KOAH hastaları için önemlidir. Kemik mineral yoğunluğu, bu hastalarda düşme eğilimindedir. Bu nedenle, D ve K vitaminleri de, gerektiğinde ek olarak verilebilir. Hastada ödem gelişmişse, sodyum ve sıvı kısıtlaması yapılmalı ve diyet potasyumu artırılmalıdır.
Örnek olarak proteinden zengin gıdalar; süt, yoğurt, ayran, peynir, kuru baklagil (kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya), meyve (özellikle kurutulmuş olanlar), her türlü sebze (özellikle koyu yeşil yapraklı olanlar), balık, et, kuruyemiş (özellikle fındık, ceviz, badem), zeytin, zeytin yağı vb. tüketilebilir. Çayda, kahvede çok şeker kullanılmamalı, hafif tatlılar (meyveli tatlılar, sütlü tatlılar ve kompostolar) tercih edilmeli, hamurlu tatlılar olabildiğince kullanılmamalıdır. Öğünde çorba, pilav-makarna, börek varsa ekmek az tüketilmelidir. Tansiyon problemi varsa yemekler tuzsuz yapılmalıdır. Hastada ödem gelişmişse, sodyum ve sıvı kısıtlaması yapılmalı ve diyet potasyumu arttırılmalıdır.
Kaynakça:
Karadağ, F., Karul, A., Polatlı, M. et.al. Kronik obstrüktif akciğer hastalığında solunum fonksiyon kaybı İle beslenme parametrelerinin değerlendirilmesi, Archieve of Pulmonary, 2:73-78, 2001.
Özol, D., Öktem, S. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı, Archieve of Pulmonary, 1:40-44, 2001.
YORUMLAR