Güneş vitamini olarak da tanımlanan D vitamini, hormon benzeri aktiviteye sahip bir steroiddir. 200'den fazla genin fonksiyonlarını düzenler. Büyüme ve gelişme için gereklidir. D vitamininin D2 vitamini (ergokalsiferol) ve D3 vitamini (kolekalsiferol) olmak üzere iki formu vardır.
D vitamini düzeyi, güneşten kaynaklanan ultraviyole radyasyonun ve diyet veya takviye yoluyla D vitamini alımının etkisi altında ciltte D3 vitamini üretimine bağlıdır. Genellikle D vitamininin% 50 ila 90'ı cildin güneş ışığına maruz kalmasıyla üretilir ve geri kalanı diyetten gelmektedir.
Yağda çözünen önemli bir vitamin ve steroid prohormonu olan D vitamini, bağışıklık fonksiyonunu, hücre çoğalmasını, farklılaşmasını ve apoptozu etkilemesi için insan sağlığında önemli bir rol oynamaktadır. D vitamini eksikliği; kemik hastalığı, kanser, otoimmünite hastalıkları dahil olmak üzere birçok hastalık ile ilişkilendirilmiştir.
D vitamininin klasik rolü, kemik yeniden şekillenmesi için gerekli olan kalsiyum ve fosfat metabolizmasını düzenlemektir. Güneş ışığına düşük maruziyet ve D vitamini eksikliği de kanser ve gibi diğer birçok ekstra-iskelet hastalıkları riskinde artışla ilişkili olmaktadır.
Güneş ışınları D vitamini gereksinmesinin karşılanması için en iyi kaynak olarak bilinmektedir. D vitamini besin kaynakları yağlı balık,morina karaciğeri yağı veya yumurta sarısıdır.
D vitamini en çok kemik sağlığındaki rolü ile bilinir. Bununla birlikte, D vitamini reseptörlerinin çok çeşitli doku tiplerinde keşfi, D vitamini için geleneksel kemik sağlığının çok ötesinde roller de açmıştır. Bunlar arasında multipl skleroz ve enflamatuar bağırsak hastalıkları, kanser, kardiyovasküler hastalıklar ve kas gücü gibi otoimmün hastalıkları önleyici rolü olduğu görülmüştür.
Epidemiyolojik ve deneysel çalışmalar, D vitamini reseptörü ve ligandlarının, kanser, otoimmün hastalıklar ve enfeksiyonların yanı sıra kemik ve mineral bozukluklarının önlenmesi ve olası tedavisi için umut verici hedefler olduğunu ortaya koymuştur. Epidemiyolojik çalışmalar, daha az güneş ışığı alan bölgelerde kolorektal kanserden ölümlerin daha yüksek olduğunu göstermiştir. Ayrıca, daha yüksek miktarlarda taze balık, kabuklu deniz ürünleri, kalsiyum ve D vitamini tüketen popülasyonlarda daha düşük kolorektal kanser oranları vardır.
Çalışmaların çoğu, yeterli D vitamini durumu ile düşük kanser riski arasında koruyucu bir ilişki olduğunu göstermiştir. Kanıtlar, D vitamini takviyesi ile D vitamini durumunu iyileştirme çabalarının, kanser insidansını ve ölüm oranını düşük maliyetle azaltabileceğini veya çok az olumsuz etkisi olabileceğini düşündürmektedir.
Kaynakça;
1. Van Schoor N, Lips P. Worldwide vitamin D status. Vitamin D. Academic Press. 2018, 15-40
2. Souberbielle JC. Epidemiology of vitamin-D deficiency. Geriatrie et psychologie neuropsychiatrie du vieillissement. 2016. 14(1): 7-15.
3. Pilz S, März W, Cashman KD, Kiely ME, Whiting SJ, Holick MF, Schwetz V. Rationale and plan for vitamin D food fortification: a review and guidance paper. Frontiers in endocrinology. 2018.
YORUMLAR