Kalp ve kan damarları ile ilgili bütün hastalıkları içine alan kardiyovasküler hastalıklar Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya çapında en sık görülen ölüm nedenidir.
2008 yılında kardiyovasküler hastalıklardan ölen insan sayısnın 17,3 olduğu kayda geçerken; 2030 yılında bu rakamın 23,3 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise TEKHARF (Türk Erişkinlerinde Kalp Hastalığı ve Risk Faktörleri) çalışmasının 22 yıllık izlem verilerine göre, Türkiye’de 2,8 milyon koroner arter hastalığının bulunduğu ve önümüzdeki yıllarda koroner kalp hastası sayısının 5,6 milyona yükselmesi tahmin edilmektedir. Kardiyovesküler hastalıklar yeterli dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite yapma gibi yaşam biçimi değişiklikleri ile azaltılabilmektedir.
Kronik hastalıklardan korunmak için sebze ve meyve alımını arttırmak yağ miktarı ve türünü dengelemek şekerli ve tuzlu besinlerden uzak durmak ve vücut ağırlığını bireye özel sağlıklı sınırlar içinde tutmak gerekmektedir. Kardiyovasküler hastalıklar da diyetle ya alımının azaltılmasının yanı sıra yağ asitleri de dengelenmelidir.
Diyette çoklu doymamış yağ asitleri alım miktarı artırılmalı ve günlük enerjinin %6-11 ’i çoklu doymamış yağ asitlerinden gelecek şekilde yağlı derin su balıklarının yanı sıra ceviz ve keten tohumu gibi bitkisel kaynaklar diyete eklenmelidir.
İnsan diyetinde elzem olan omega-3 bitkisel kaynak olarak en yüksek içeren besin cevizdir. Cevizin yalnızca omega-3 yağ asitleri değil kolesterol içermemesi, bitkisel protein içermesi, kolesterol içermeyip vitamin ve mineral içeriğinin zengin olması ile içeriğinde bulunan suda/yağda çözünen antioksidan fitokimyasallar ve diyet posası kaynağı olması kardiyovasküler hastalıkların engellenmesinde önemlidir.
Akdeniz diyetinin önemli bir bileşeni olan cevizin sistemik inflamasyonu azaltabilmesi kan lipid profili ve kan basıncını dengeleyerek kardiyovasküler hastalıklar için yararlı etkiler sağladığı bir çok araştırmada kanıtlanmıştır. Bu süreçlerdeki metabolik etkileri ve olası biyokimyasal mekanizmaların irdelenmesi cevizin beslenmemizdeki yerini daha anlaşılır hale getirmiştir.
Ceviz insanlar için bilinen en eski sert kabuklu kuruyemişlerdendir. Genellikle Akdeniz Diyetinin bir parçası olarak tüketilen ceviz son yıllarda umut verici doğal bir fonksiyonel besin olarak adlandırılmıştır. Epidemiyolojik çalışmalar ceviz tüketimi ile kardiyovasküler hastalıkların riskinin azalmasının ilişkili olduğunu göstermiştir.
Yüksek enerji içeriğine sahip olan ceviz yağ protein mineraller vitaminler ve posa açısından zengin bir kaynaktır. Cevizin enerji veya içeriği yüksek olmasına rağmen kardiyovasküler sağlık üzerine olumlu etkisi diğer bileşenleri ile ilgilidir.
Düşük glisemik indeksi olan ceviz bileşiminde polifenoller dengeli omega-3 ve omega-6 oranı steroller, temel aminoasitler, biyolojik aminler ve posa vardır.
Cevizin kimyasal bileşiminde bulunan makro ve mikro besin ögeleri ile diğer diyet bileşenleri arasındaki dinamik bir etkileşim ceviz tüketiminin yararlı etkilerinden sorumlu mekanizmaları özetle açıklamaktadır. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda cevizin kardiyovasküler hastalıklar için yararlı etkiler sağladığı kanıtlanmıştır.
YORUMLAR