Uyanış: Büyük Selçuklu Kıpçak Beyi Baturalp
Uyanış: Büyük Selçuklu dizisinin 33. Bölümünde, Sultan Melikşah’ın karısı Başulu Hatun’un kardeşi olarak Baturalp ortaya çıktı. Bir Kıpçak-Kuman Beyi olan Baturalp kimdir?
Editör: Karamanca
20 Mayıs 2021 - 00:14 - Güncelleme: 25 Mayıs 2021 - 21:35
Dizide Tâceddin Seferiyye Hatun’un (Başulu) kardeşi rolüyle ekranlara gelen Kıpçak Beyi Baturalp, hakkında erişilebilir kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmuyor. Ayrıca Tâceddin Seferiyye Hatun’un da cariye kökenli olduğu bilgisi bulunuyor. Yani, kardeşi ‘Bey’ olan bir kadının cariye olması durumu tarihte rastlanan bir durum değil. Hal böyle olunca; dizide Başulu adı ile anılan Tâceddin Seferiyye Hatun’un erkek kardeşi Kıpçak Bey’i Baturalp’in, diziye zenginlik katmak maksadıyla oluşturulan bir karakter olduğu öngörülüyor.
Muizzi’nin Divanı’nda Tâceddin Seferiyye Hatun
Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın şairi Burhani’nin oğlu Emir Muizzi, Sultan Melikşah döneminden itibaren bazen tarihe ışık tutan bazen de mübalağalı beyitler yazmıştır. Muizzi’nin 19 bin civarındaki beyitten oluşan Divanı’nda Sultan Melikşah’ın kızı Mah Melek Hatun la birlikte Tâceddin Seferiyye Hatun (Başulu) için de beyitler bulunmaktadır. Muizzi’nin Divanı’nda Tâceddin Seferiyye Hatun için toplamda 268 beyit olmak üzere müstakil 10 kaside bulunuyor. Mah Melek Hatun için ise 25 beyit ve 1 kaside bulunmaktadır. Muizzi Divanı’nda Tâceddin Seferiyye Hatun’u tâc-ı dîn-u dunyâ (dinin ve dünyanın tâcı) şeklinde zikreder.
Kıpçaklar
Tarih sahnesine 9-11. Yüzyılları arasında çıkan Kıpçaklar’ın 8. Yüzyıldan itibaren varlıkları farklı isimlerle de olsa biliniyor. Kıpçak Türkleri 4’ü yabancı dil ve 3’ü Türkçe olmak üzere tarih sayfalarında 7 farklı adla anılmaktadır. Türk boyları ve İslami eserlerin yanı sıra ve Moğol ve Çin kaynaklarında ‘Kıpçak’ adı anılan bu boy, Bizans ve Latin kaynaklarında ‘Kumanlar’ olarak adlandırılmışlardır. Kıpçaklar hakkında Macarlar ‘Kun’ diye bahsederken, Rus kaynaklarında ‘Polovets’, Bremenli adamın Latince eserinde ise ‘Palladi’ ismiyle de Kıpçaklar işaret edilmiştir. Ayrıca Kıpçakları, 13. Yüzyıl Orta Almancasında ‘Valven’, Ermenice kaynaklarda ise ‘xarteşk’ ismiyle bulmak mümkündür. Türkçe’nin yanı sıra diğer dillerde de Kıpçak-Kuman kelimeleri ‘Sarışın’ anlamına gelir. Bazı görüşlerde ise Kıpçaklar ile Kumanlar ayrı halklardır ancak daha sonradan birleşmişlerdir.
Deşt-i Kıpçak
Kafkas Dağları’nın kuzey bölgesinde, Dinyester ile İrtiş ırmakları arasındaki bölgenin tarihi kaynaklardaki adına Deşt-i Kıpçak deniliyor. Ayrıca; Kıpçak çölü veya Kıpçak bozkırı anlamlarına da gelmektedir. Heyhat sahrası ya da kısaca Heyhat olarak da biliniyor. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Heyhat sahrasının coğrafi komşularını; Kafkasya tarafında Çertez vilayeti (Çerkesya?), Kırım, Alman vilayeti (Cermanya), Leh diyarı, Kraków vilayeti ve kuzeyde Moskof (Rusya) olarak belirtir. Çelebi, Heyhat sahrasının doğu sınırı olarak İdil Nehri'ni gösterir. Evliya Çelebi eserinin bazı yerlerinde Deşt-i Kıpçak ve Heyhat sahrasını birlikte, ayrı yer adları olarak zikreder. Bununla birlikte Heyhat'ın coğrafi konumu ile ilgili verdiği bilgiler, Heyhat ve Deşt-i Kıpçak'ın aynı bölge olduğunu göstermektedir (İdil Nehri'nin batısı, Moskof ülkesinin güneyi, Kırım'ın kuzeyi, Lehistan'ın doğusu).
Kendisine çok soru geldiğini belirten tarihçi Talha Uğurluel, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, tarihte ne Başulu nede Kıpçak Beyi Baturalp diye birinin olmadığını belirtti. Uğurluel paylaşımında şu sözlere yer verdi;
1 - Çok soru geldi Kıpçak Beyi Baturalp kimdir ? diye. Dizideki kıpçak asıllı Başulu Hatun da, kardeşi Baturalp Bey de hayal mahsulüdür. Muhammet tapar ve Sencer’in annesi Taceddin Seferiye Hatundur. Ancak Büyük Selçuklu tarihinde Kıpçaklar yeralmaktadır.
2 - S.Alparslanın Kıpçaklarla savaştığı sonrasında dedesi Selçuk Beyin kabrini ziyaret için gittiği Cendde kıpçak yöneticilerle çok iyi geçindiği bilmektedir Ancak Kıpçaklar hem Malazgirtte hemde Selçuklunun son döneminde Gürcü ordularında vazife yaparak Selçuklu ile savaşmışlardır.
3 - Kaderin cilvesine bakın ki Cengiz Han’ın istilası sonrasında on binlerce kıpçak çocuk köleleştirilmiş, Moğol ve D.Roma eli ile satılmış, Müslüman ülkeler, özellikle Eyyubiler ve Anadolu Selçuklu onlara sahip çıkarak çok büyük makamlara gelmelerini sağlamışlardır.
4 - Kıpçaklar deyince benim aklıma özellikle Memlüklü devleti gelir. Bu yiğit insanlar dünya tarihinin hiç görmediği özellikte bir devlet kurmuşlardır. Sultan Baybars’tan Berkuk’a kadar Kıpçak hükümdarlar tarafından yönetilmiş, kendilerine Devleti Türki diyen bir devlettir Memlüklü.
Muizzi’nin Divanı’nda Tâceddin Seferiyye Hatun
Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın şairi Burhani’nin oğlu Emir Muizzi, Sultan Melikşah döneminden itibaren bazen tarihe ışık tutan bazen de mübalağalı beyitler yazmıştır. Muizzi’nin 19 bin civarındaki beyitten oluşan Divanı’nda Sultan Melikşah’ın kızı Mah Melek Hatun la birlikte Tâceddin Seferiyye Hatun (Başulu) için de beyitler bulunmaktadır. Muizzi’nin Divanı’nda Tâceddin Seferiyye Hatun için toplamda 268 beyit olmak üzere müstakil 10 kaside bulunuyor. Mah Melek Hatun için ise 25 beyit ve 1 kaside bulunmaktadır. Muizzi Divanı’nda Tâceddin Seferiyye Hatun’u tâc-ı dîn-u dunyâ (dinin ve dünyanın tâcı) şeklinde zikreder.
Kıpçaklar
Tarih sahnesine 9-11. Yüzyılları arasında çıkan Kıpçaklar’ın 8. Yüzyıldan itibaren varlıkları farklı isimlerle de olsa biliniyor. Kıpçak Türkleri 4’ü yabancı dil ve 3’ü Türkçe olmak üzere tarih sayfalarında 7 farklı adla anılmaktadır. Türk boyları ve İslami eserlerin yanı sıra ve Moğol ve Çin kaynaklarında ‘Kıpçak’ adı anılan bu boy, Bizans ve Latin kaynaklarında ‘Kumanlar’ olarak adlandırılmışlardır. Kıpçaklar hakkında Macarlar ‘Kun’ diye bahsederken, Rus kaynaklarında ‘Polovets’, Bremenli adamın Latince eserinde ise ‘Palladi’ ismiyle de Kıpçaklar işaret edilmiştir. Ayrıca Kıpçakları, 13. Yüzyıl Orta Almancasında ‘Valven’, Ermenice kaynaklarda ise ‘xarteşk’ ismiyle bulmak mümkündür. Türkçe’nin yanı sıra diğer dillerde de Kıpçak-Kuman kelimeleri ‘Sarışın’ anlamına gelir. Bazı görüşlerde ise Kıpçaklar ile Kumanlar ayrı halklardır ancak daha sonradan birleşmişlerdir.
Deşt-i Kıpçak
Kafkas Dağları’nın kuzey bölgesinde, Dinyester ile İrtiş ırmakları arasındaki bölgenin tarihi kaynaklardaki adına Deşt-i Kıpçak deniliyor. Ayrıca; Kıpçak çölü veya Kıpçak bozkırı anlamlarına da gelmektedir. Heyhat sahrası ya da kısaca Heyhat olarak da biliniyor. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Heyhat sahrasının coğrafi komşularını; Kafkasya tarafında Çertez vilayeti (Çerkesya?), Kırım, Alman vilayeti (Cermanya), Leh diyarı, Kraków vilayeti ve kuzeyde Moskof (Rusya) olarak belirtir. Çelebi, Heyhat sahrasının doğu sınırı olarak İdil Nehri'ni gösterir. Evliya Çelebi eserinin bazı yerlerinde Deşt-i Kıpçak ve Heyhat sahrasını birlikte, ayrı yer adları olarak zikreder. Bununla birlikte Heyhat'ın coğrafi konumu ile ilgili verdiği bilgiler, Heyhat ve Deşt-i Kıpçak'ın aynı bölge olduğunu göstermektedir (İdil Nehri'nin batısı, Moskof ülkesinin güneyi, Kırım'ın kuzeyi, Lehistan'ın doğusu).
Kendisine çok soru geldiğini belirten tarihçi Talha Uğurluel, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, tarihte ne Başulu nede Kıpçak Beyi Baturalp diye birinin olmadığını belirtti. Uğurluel paylaşımında şu sözlere yer verdi;
1 - Çok soru geldi Kıpçak Beyi Baturalp kimdir ? diye. Dizideki kıpçak asıllı Başulu Hatun da, kardeşi Baturalp Bey de hayal mahsulüdür. Muhammet tapar ve Sencer’in annesi Taceddin Seferiye Hatundur. Ancak Büyük Selçuklu tarihinde Kıpçaklar yeralmaktadır.
2 - S.Alparslanın Kıpçaklarla savaştığı sonrasında dedesi Selçuk Beyin kabrini ziyaret için gittiği Cendde kıpçak yöneticilerle çok iyi geçindiği bilmektedir Ancak Kıpçaklar hem Malazgirtte hemde Selçuklunun son döneminde Gürcü ordularında vazife yaparak Selçuklu ile savaşmışlardır.
3 - Kaderin cilvesine bakın ki Cengiz Han’ın istilası sonrasında on binlerce kıpçak çocuk köleleştirilmiş, Moğol ve D.Roma eli ile satılmış, Müslüman ülkeler, özellikle Eyyubiler ve Anadolu Selçuklu onlara sahip çıkarak çok büyük makamlara gelmelerini sağlamışlardır.
4 - Kıpçaklar deyince benim aklıma özellikle Memlüklü devleti gelir. Bu yiğit insanlar dünya tarihinin hiç görmediği özellikte bir devlet kurmuşlardır. Sultan Baybars’tan Berkuk’a kadar Kıpçak hükümdarlar tarafından yönetilmiş, kendilerine Devleti Türki diyen bir devlettir Memlüklü.
YORUMLAR