Tekrar ekim için 7 yıl bekliyorlar, kar suyuyla beslendiğinden taneleri daha sert
Benzerleri 15 derece sıcaklıktaki sularla beslenir. Ama bu bölgede kar suyuyla beslendiği için 5 derece ile 10 derece arasında değişiyor. Dolayısıyla daha fazla su alıp taneleri de daha sert oluyor.
Editör: Karamanca
22 Ekim 2022 - 18:57 - Güncelleme: 22 Ekim 2022 - 19:03
İstanbul'da gazetecilik kariyerini bırakıp doğup büyüdüğü Diyarbakır'a dönen Şehadet Çitil, 100 bin yıl önce atılan lavlar içerisinde tescilli "Karacadağ pirinci" üretiyor.
Diyarbakır'da Hendek olayları sırasında doğup büyüdüğü şehirde yaşanan olaylardan etkilenerek gazeteciliği bırakıp İstanbul'dan memleketi Diyarbakır'a dönen Şehadet Çitil, o dönem hem maddi hem de psikolojik olarak büyük bir yıkım yaşayan bölgedeki kadınlarla birlikte yeni bir tarım modeli geliştirdi. Çitil, kadınların ürettiği organik ürünleri alarak Türkiye'nin dört bir yanına ulaştırıyor.
Şu anda Diyarbakır, Bitlis, Van, Hakkari, Şırnak ve daha pek çok şehirde 200'ü aşkın kadın üreticiyle çalışan Çitil, bu kez 100 bin yıl önce atılan lavlar içerisinde Diyarbakır'ın coğrafi işareti olan Karacadağ pirinci üretimine başladı. 7 yılda bir ekilen ata tohumu ve gübresiz Karacadağ pirincini dünyaya tanıtma yolunda büyük bir çaba sarf eden Şehadet Çitil, tek kadın üreticisi unvanına da sahip oldu.
Eski yöntemlerle pirincin hasadını yaptıklarını kaydeden Çitil, "Karacadağ bölgesinde Diyarbakır'ın coğrafi işaretli Karacadağ pirincinin tek kadın üreticisiyiz. Karacadağ, en son lavını 100 bin yıl önce atıyor. 100 bin yıl önce attığı lavlarla biz bugün tarım yapıyoruz. Diyarbakır'ın Karacadağ pirinci endemik bir bitki. Başka yerde yetişmiyor. Dünyada zaten taşlık bir bölgede pirinç yetiştiren nadir, hatta tek bölge diyebiliyoruz Karacadağ bölgesi için" dedi.
"Hep bir önceki seneden devir daim tohumlarla üretiliyor"
"Karacadağ bölgesindeki pirinç yetiştirilmesi, eski geleneksel usullerle yapılıyor" diyen Çitil, "Ne için? Çünkü tarım aracı giremiyor. Taşlık bir arazi olduğu için, hala eski usullerle tarım yapılıyor. Tohumu ata tohumu. Çünkü bir pirinç tohum fabrikası yok burada dolayısıyla hep bir önceki seneden devir daim tohumlarla üretiliyor. Hiç ilaç kullanılmıyor bu bölgede, çünkü ihtiyaç yok. Taşlık bir arazi olduğu için zaten mineral ve protein değeri çok yüksek bir pirinç elde ediyorsunuz" diye konuştu.
"Bu sene yetiştirdiniz, en az 7 sene beklemek zorundasınız"
En önemli özelliğinin kar suyuyla beslenmesi olduğunu belirten Çitil, "Normalde Türkiye'de aslında çeltikler 15 derece sıcaklıktaki sularla beslenir. Ama Karacadağ'da kar suyuyla beslendiği için 5 derece ile 10 derece arasında değişir. Dolayısıyla daha sert bir tane elde edersiniz ve daha fazla su alır. Aslında Karacadağ pirincinin En önemli özelliklerinden bir tanesi.
Yetiştirildiği araziyi bu sene yetiştirdiniz. En az 7 sene beklemek zorundasınız. 7 sene bekledikten sonra tekrar aynı araziyi ekebiliyorsunuz. Dolayısıyla toz, toprak dinlenmiş oluyor ve daha iyi verim almış oluyor. Bizim esas niyetimiz bu endemik ve özel pirinci Türkiye'ye tanıtmak ve inşallah dünyaya tanıtmak" ifadelerinde bulundu.
Diyarbakır'da Hendek olayları sırasında doğup büyüdüğü şehirde yaşanan olaylardan etkilenerek gazeteciliği bırakıp İstanbul'dan memleketi Diyarbakır'a dönen Şehadet Çitil, o dönem hem maddi hem de psikolojik olarak büyük bir yıkım yaşayan bölgedeki kadınlarla birlikte yeni bir tarım modeli geliştirdi. Çitil, kadınların ürettiği organik ürünleri alarak Türkiye'nin dört bir yanına ulaştırıyor.
Şu anda Diyarbakır, Bitlis, Van, Hakkari, Şırnak ve daha pek çok şehirde 200'ü aşkın kadın üreticiyle çalışan Çitil, bu kez 100 bin yıl önce atılan lavlar içerisinde Diyarbakır'ın coğrafi işareti olan Karacadağ pirinci üretimine başladı. 7 yılda bir ekilen ata tohumu ve gübresiz Karacadağ pirincini dünyaya tanıtma yolunda büyük bir çaba sarf eden Şehadet Çitil, tek kadın üreticisi unvanına da sahip oldu.
Eski yöntemlerle pirincin hasadını yaptıklarını kaydeden Çitil, "Karacadağ bölgesinde Diyarbakır'ın coğrafi işaretli Karacadağ pirincinin tek kadın üreticisiyiz. Karacadağ, en son lavını 100 bin yıl önce atıyor. 100 bin yıl önce attığı lavlarla biz bugün tarım yapıyoruz. Diyarbakır'ın Karacadağ pirinci endemik bir bitki. Başka yerde yetişmiyor. Dünyada zaten taşlık bir bölgede pirinç yetiştiren nadir, hatta tek bölge diyebiliyoruz Karacadağ bölgesi için" dedi.
"Hep bir önceki seneden devir daim tohumlarla üretiliyor"
"Karacadağ bölgesindeki pirinç yetiştirilmesi, eski geleneksel usullerle yapılıyor" diyen Çitil, "Ne için? Çünkü tarım aracı giremiyor. Taşlık bir arazi olduğu için, hala eski usullerle tarım yapılıyor. Tohumu ata tohumu. Çünkü bir pirinç tohum fabrikası yok burada dolayısıyla hep bir önceki seneden devir daim tohumlarla üretiliyor. Hiç ilaç kullanılmıyor bu bölgede, çünkü ihtiyaç yok. Taşlık bir arazi olduğu için zaten mineral ve protein değeri çok yüksek bir pirinç elde ediyorsunuz" diye konuştu.
"Bu sene yetiştirdiniz, en az 7 sene beklemek zorundasınız"
En önemli özelliğinin kar suyuyla beslenmesi olduğunu belirten Çitil, "Normalde Türkiye'de aslında çeltikler 15 derece sıcaklıktaki sularla beslenir. Ama Karacadağ'da kar suyuyla beslendiği için 5 derece ile 10 derece arasında değişir. Dolayısıyla daha sert bir tane elde edersiniz ve daha fazla su alır. Aslında Karacadağ pirincinin En önemli özelliklerinden bir tanesi.
Yetiştirildiği araziyi bu sene yetiştirdiniz. En az 7 sene beklemek zorundasınız. 7 sene bekledikten sonra tekrar aynı araziyi ekebiliyorsunuz. Dolayısıyla toz, toprak dinlenmiş oluyor ve daha iyi verim almış oluyor. Bizim esas niyetimiz bu endemik ve özel pirinci Türkiye'ye tanıtmak ve inşallah dünyaya tanıtmak" ifadelerinde bulundu.
YORUMLAR