Şehit edilen dedenin ardından 100 yıllık akraba arayışının hikayesi
Birinci dünya savaşında Rusya'ya esir düşen Abdullah, bir süre ülkede muallim olarak görev yapmasının ardından 1937 yılında kurşuna dizilerek şehit edilmiş.
Editör: Karamanca
25 Mayıs 2022 - 09:33 - Güncelleme: 25 Mayıs 2022 - 09:37
Rusya'nın Ombi kentinde yaşayan Nayzabek Muhsinoğlu, 1 asır önce Rusya'ya esir düşen ve ülkesinden ayrılmak zorunda kalan dedesinin akrabalarını arıyor.
20. yüzyıl başlarında Bitlis'te yaşayan ve Birinci Dünya Savaşı esnasında Rus askerlerine esir düşen Abdullah'ın torunu Nayzabek Muhsinoğlu, yaşadığı Rusya'nın Ombi kentinde tanıştığı Çerkezköy Vaizi Yusuf Demirgül'le birlikte Türkiye'deki akrabalarını bulmak için Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesine geldi. Dedesinden geriye sadece bir fotoğraf kalan Muhsinoğlu, Bitlis ve Siirt'teki akrabalarını bulmak istiyor.
20. yüzyıl başlarında Bitlis vilayetinde yaşayan ve birinci dünya savaşında Rusya'ya esir düşen Abdullah, bir süre ülkede muallim olarak görev yapmasının ardından 1937 yılında kurşuna dizilerek şehit edilmiş. Şimdilerde torunu olan ve Rusya'nın Ombi kentinde ikamet eden Nayzabek Muhsinoğlu ise o dönemlerde Bitlis'te olan akrabalarına ulaşmak istiyor. Çerkezköy Vaizi Yusuf Demirgül'le tanışmasının ardından Türkiye'ye gelen ve bir süredir Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde ikamet eden Muhsinoğlu, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı; "Bizim dedemiz Yusuf oğlu Abdullah.
1885 yılında dünyaya gelmiş. Doğum yeri Bitlis. O dönemlerde Siirt sancağına bağlı. Buradaki Koyanbay köyünün yaşlısı Kultay amcanın dediğine göre dedem 1914 Yılında Kafkaslarda asker iken Rusların eline esir düşmüş. Sarıkamış harekatında esir düşenlerden. Sibirya'ya gönderilen esirlerden olma ihtimali de var, geri dönememiş, burada evlenmiş. Üç oğlu, üç kızı dünyaya gelmiş. Oğulları Hasan, Hüseyin, Muhsin, Kızları Kulgasi, Kulgasina, Fatma. Dedemiz 1937 yılından tekrar Ruslar tarafından tutuklanmış ve aynı sene 1937 hapisteyken kurşuna dizilerek öldürülüyor.
Mahkemedeki belgede doğum yeri Bitlis-1985 olarak kayıtlı. 1953 senesinde mahkeme haksız yere tutuklandığını beyan etmiş ve üzerine atılı suçlardan aklandı. Bazı yaşlılardan duyduğumuza göre de 1905 Rusya Müslümanları Osmanlı sultanına mektup yazmışlar ve din adamı göndermesini istemişler. Osmanlıdan üç kişi gönderilmiş, biri de bizim dememiz Yusuf oğlu Abdullah imiş.
Rusya'da dini hizmetlerde bulunmuş, birçok talebe okutmuş. Hafız, Kur'an ve derin ilim sahibi imiş. Yaşlılardan duyduğumuza göre Bitlis'te de ailesi ve çocukları varmış" dedi. Bitlis'teki ailelerini bulmak isteyen Muhsinoğlu, Siirt ve Bitlis Valiliği'ne seslenerek, kendilerine yardımcı olmalarını istedi.
20. yüzyıl başlarında Bitlis'te yaşayan ve Birinci Dünya Savaşı esnasında Rus askerlerine esir düşen Abdullah'ın torunu Nayzabek Muhsinoğlu, yaşadığı Rusya'nın Ombi kentinde tanıştığı Çerkezköy Vaizi Yusuf Demirgül'le birlikte Türkiye'deki akrabalarını bulmak için Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesine geldi. Dedesinden geriye sadece bir fotoğraf kalan Muhsinoğlu, Bitlis ve Siirt'teki akrabalarını bulmak istiyor.
20. yüzyıl başlarında Bitlis vilayetinde yaşayan ve birinci dünya savaşında Rusya'ya esir düşen Abdullah, bir süre ülkede muallim olarak görev yapmasının ardından 1937 yılında kurşuna dizilerek şehit edilmiş. Şimdilerde torunu olan ve Rusya'nın Ombi kentinde ikamet eden Nayzabek Muhsinoğlu ise o dönemlerde Bitlis'te olan akrabalarına ulaşmak istiyor. Çerkezköy Vaizi Yusuf Demirgül'le tanışmasının ardından Türkiye'ye gelen ve bir süredir Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde ikamet eden Muhsinoğlu, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı; "Bizim dedemiz Yusuf oğlu Abdullah.
1885 yılında dünyaya gelmiş. Doğum yeri Bitlis. O dönemlerde Siirt sancağına bağlı. Buradaki Koyanbay köyünün yaşlısı Kultay amcanın dediğine göre dedem 1914 Yılında Kafkaslarda asker iken Rusların eline esir düşmüş. Sarıkamış harekatında esir düşenlerden. Sibirya'ya gönderilen esirlerden olma ihtimali de var, geri dönememiş, burada evlenmiş. Üç oğlu, üç kızı dünyaya gelmiş. Oğulları Hasan, Hüseyin, Muhsin, Kızları Kulgasi, Kulgasina, Fatma. Dedemiz 1937 yılından tekrar Ruslar tarafından tutuklanmış ve aynı sene 1937 hapisteyken kurşuna dizilerek öldürülüyor.
Mahkemedeki belgede doğum yeri Bitlis-1985 olarak kayıtlı. 1953 senesinde mahkeme haksız yere tutuklandığını beyan etmiş ve üzerine atılı suçlardan aklandı. Bazı yaşlılardan duyduğumuza göre de 1905 Rusya Müslümanları Osmanlı sultanına mektup yazmışlar ve din adamı göndermesini istemişler. Osmanlıdan üç kişi gönderilmiş, biri de bizim dememiz Yusuf oğlu Abdullah imiş.
Rusya'da dini hizmetlerde bulunmuş, birçok talebe okutmuş. Hafız, Kur'an ve derin ilim sahibi imiş. Yaşlılardan duyduğumuza göre Bitlis'te de ailesi ve çocukları varmış" dedi. Bitlis'teki ailelerini bulmak isteyen Muhsinoğlu, Siirt ve Bitlis Valiliği'ne seslenerek, kendilerine yardımcı olmalarını istedi.
YORUMLAR