Paşa'nın dayatmasıyla taş köprü yaptıran terzi gece memleketten ayrıldı

Tahir Paşa, halkın korktuğu ve dönemin en güçlü kişisi olarak bilinse de o da eşinden çekinmekteydi. Günün birinde paşanın eşi, komşularıyla olan münasebetinden yaşadığı bir olayı biraz da kadınsı bir sitemle anlatır.

Paşa'nın dayatmasıyla taş köprü yaptıran terzi gece memleketten ayrıldı
Editör: Karamanca
28 Mayıs 2022 - 13:05 - Güncelleme: 28 Mayıs 2022 - 13:15




Geçmişinde birçok medeniyete ev sahipliği yapan Aydın, tarihi yapılarıyla dikkat çekmeye devam ederken, Tabakhane Deresi üzerinde saklı olarak duran tek kemerli Karanlık Köprü ise hikayesiyle duyanları şaşırtıyor.

Doğal güzellikleri ve ören yerleri ile adeta açık hava müzesi olan Aydın'ın sokaklarında da adeta tarih fışkırıyor. Merkez ilçe Efeler başta olmak üzere Aydın'ın birçok ilçesi tarih ile iç içe yaşarken, tarihi yapı taşlar da sokaklardaki eski yapılarda görenlere göz kırpıyor. Bunlardan bir tanesi ise Karanlık Köprü olarak bilinen tarihi tek kemerli taş köprü olarak göze çarparken, tarihi köprünün hikayesi de duyanları şaşkına çeviriyor. Efeler'de Tabakhane Köprüsü'nün altında yer alan ve birçok Aydınlının dahi fark etmediği tarihi Karanlık Köprü, ilginç hikayesi ile dikkatleri üzerine çekiyor.

Aydın kentinin tarihi, arkeolojiye ve evrensel kültüre büyük bir kaynak olduğunu ifade eden Eski Eserleri Sevenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özçakır, Karanlık Köprü'nün hikayesini anlatarak, tüm Aydınlıları kentin tarihi değerlerine sahip çıkmaya davet etti. Köprünün hikayesinin, dönemin valisi olarak bilinen Mutasarrıf Tahir Paşa ile bölgenin en iyi terzisi arasında geçtiğini ifade eden Özçakır; "Aydın'ın tarihinin, 25'e yakın antik kenti ve bir o kadar da küçük yerleşim yerleri, küçük tapınakları ile arkeolojiye ve evrensel kültüre büyük bir kaynak olduğu bilinir.

Bunlardan biri de Pınarbaşı mevkiinde yer alan ve Zafer Mahallesi ile Ramazanpaşa Mahallelerini birbirine bağlayan tarihi taş örgülü Karanlık Köprü'dür. Genelde Aydınlıların ilgisini çekmese de mevcut Ticaret Lisesi yolunu bağlayan yeni köprünün altında yer alan ve antik çağdaki adı Eudon olan Tabakhane Deresi'nin üzerine yapılmış tek kemerli bir köprüdür. Bu köprünün öyküsü ise çok ilginçtir. Bu öykü yıllar öncesine dayanan bir hikayedir. Aydın'da o zamanlar Valilik denkliğindeki bir görevde bulunan Mutasarrıf Tahir Paşa ile dönemin en iyi terzisi ile ilgilidir.

Tahir Paşa, halkın korktuğu ve dönemin en güçlü kişisi olarak bilinse de o da eşinden çekinmekteydi. Günün birinde paşanın eşi, komşularıyla olan münasebetinden yaşadığı bir olayı biraz da kadınsı bir sitemle anlatır. Eşinin "Sen ne biçim valisin. Aydın'da benden çok daha şık giyinen, benden çok daha lüks giyinen kadın var. Sen, Aydın Valisi olarak karını, onlar kadar giydiremiyorsun" yönündeki sitemlerine canı sıkılan Tahir Paşa, ertesi gün makamına şehrin en ünlü terzilerinden olan şahsı makamına çağırtır. Zaptiyeler eşliğinde makama giderken tir tir titreyen zavallı terzi ise valinin kendisini niye çağırdığını bilemeden korkuyla içeri girer. Karşısında terziyi gören Tahir Paşa bir anda öfkeyle, terziye bağırmaya başlar. "Sen ne biçim terzisin. Sen müsrif bir esnafsın. Aydın'daki kadınları ve aileleri birbirine düşürürsün" diyerek eşinden aldığı sitemi iki katıyla zavallı terziye yansıtır ve can sıkıntısıyla da 'Atın bunu' içeri diyerek hapishaneye gönderir.

Bu olay Aydın'da duyulunca araya giren şehrin ileri gelenleri, ayanları bir heyet oluşturarak, şefaat dilemek için valinin makamına giderler. Tahir Paşa'nın kıramadığı bu kişiler, zavallı terzi hakkında iyi şeyler söyleyerek "Efendim, o çok iyi bir esnaftır. Böyle bir şey yapmaz. Bu seferlik onu affedin" deyince, biraz yumuşayan ve gelen misafirlerini kıramayan Vali, "Peki madem ama bir şartım var" der. Şartını heyete aktaran Tahir Paşa, terzinin günümüzde her gün kullandığımız Karanlık Köprü olarak bilinen köprüyü yapması şartıyla terziyi serbest bırakacağını söyler. Valinin yanından çıkan heyet terzinin yanına giderek durumu anlatırlar. Zavallı terzi ise "Benim malım mülküm nedir ki, ben o köprüyü nasıl yaparım" diye itiraz etse de esnaf arkadaşları "başka çare yok" der. Valinin emrinin bu olduğunun söylenmesi üzerine boynunu eğen terzi, şartı kabul etmek zorunda kalır.

Terzi daha sonra makasını, ütüsünü, kumaşını, dükkanını ve evini satarak bu köprüyü yapar. Yani terzi hayatını kurtarır ama perişan bir halde kalan zavallı terzi, köprüyü tamamlar. Karanlık talihi nedeniyle Karanlık Köprü olarak anılan köprü inşaatından sonra parasız kalan terzi ise bir gece Aydın'ı terk eder. İşte karanlık köprünün karanlık talihine neden olan terzinin geleceğini karartan bu köprünün adı da o gün den bu yana Karanlık Köprü olarak anılmıştır. Her sokağı ayrı bir tarih olan Aydın'ın gizli kalmış yerleri, birçok hikayeler ve öykülerle özdeşleşmişir. Karanlık Köprü ise Aydın'ın köklü tarihini yansıtmaya devam edecek" dedi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum