Liseliler Osmanlı'dan kalan 200 yıllık geleneği yaşatıyor

Osmanlı'dan günümüze kalan ve yaklaşık 200 yıllık bir geçmişe sahip olan davul eşliğinde maniler okuyarak sahura kaldırma geleneğini öğrenciler yaşatıyor.

Liseliler Osmanlı'dan kalan 200 yıllık geleneği yaşatıyor
Editör: Karamanca
08 Nisan 2023 - 11:18 - Güncelleme: 08 Nisan 2023 - 11:20




Osmanlı'dan günümüze kalan ve yaklaşık 200 yıllık bir geçmişe sahip olan davul eşliğinde maniler okuyarak sahura kaldırma geleneğini Yalova Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümü öğrencileri yaşatıyor.

Yalova Güzel Sanatlar Lisesi'nde okuyan müzik bölümü öğrencileri, Ramazan ayı geleneğini bir proje ile yaşatıyor. Proje çerçevesinde Ramazan davulcusu kıyafetleri giyen öğrenciler, hafta sonlarında okullarının bulunduğu Safran köyünü davul eşliğinde sokak sokak gezerek maniler eşliğinde vatandaşları sahura kaldırıyor.

Proje ile ilgili bilgi veren Yalova Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü Haydar Kılıç, her hafta sonu 2-3 öğrenci ile etkinliği gerçekleştirdiklerini belirtti. Günümüzde sadece davul çalındığını dile getiren Kılıç, "Yaklaşık 200 yıllık bir geçmişe sahip olan davul çalma, mani söyleme geleneğini günümüzde pek görememekteyiz. Bu sadece davul çalma tarafıyla kalıyor. Okul olarak bulunduğumuz Safran köyünde öğrencimizle bu geleneği yaşatıyoruz" diye konuştu.

Öğrencilerin projeyi benimsediğini ve istekli olduğunu ifade eden Kılıç, bunun da kendilerini memnun ettiğini söyledi. Kılıç, öğrencilerin projede yer almak için sıraya girdiğini dile getirdi.

"Bu geleneği eski adetlere göre uygulamak hoşumuza gidiyor"

Müzik bölümü öğrencisi Ali Sönmez ise yaptığı işten ve görevden dolayı memnun olduğunu dile getirerek, "Arkadaşlarla 2'şer, 3'erli gruplar halinde davul çalışıyoruz sahur vakti. Kendi bölümümüz, kendi enstrümanımızı çaldığımız için mutluyuz. Safran köyünde bu geleneği eski adetlere göre uygulamak hoşumuza gidiyor" dedi.

11. sınıf öğrencisi Hasan Batuhan Tekin ise manevi bir özelliği olan Ramazan ayında arkadaşıyla davul çalıp mani söyleme şansı bulduğu için mutlu olduğunu anlattı. Osmanlı'dan kalan kültürü yaşatan bir projenin içinde yer almaktan dolayı mutlu olduğunu kaydeden Tekin, "Geleneğimizi kültürümüzü yansıtmak çok önemli bir şey. Çok mutluyum, bu geleneği devam ettirmek çok güzel bir duygu. Gelecekteki hayalim müzik öğretmeni olmak. Bugün de Ramazan davulculuğunu sergiledim" ifadesini kullandı.

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Şerafettin GÜÇ
    1 yıl önce
    TÜRK TÖRESİNDE DAVULUN ÖNEMİ: 1-İslamiyet’ten önce (ve sonra) kurulan Orta Asya Türk devletlerinde “davul”, hem varlık, bağımsızlık ve egemenlik simgelerinden biri, hem de askeri müzik topluluklarını oluşturan “tuğ takımları” ile Eski Türk İnancının ve din ululuları Kamların (Şamanların) baş çalgısı olmuştur. Davulun derin anlamlara sahip olması ve Türk coğrafyasında son derece yaygın olmasının birinci nedeni, Türklerin ilk çalgılarından biri olması ile ilişkilidir. 2-Davulun Türk kültürü açısından önemli oluşunun ikinci nedeni ise kutsallığıdır. Eski Türk inancının hâkim olduğu Orta Asya Türklerinde, din adamları kamların başlıca araçları davullarıdır. Kamlar, yaptıkları tedavi (sağaltım) ve dualarda davullarını mutlaka yanlarında bulundurmuş, davul eşliğinde ilahiler söyleyerek törenlerini icra etmişlerdir. Bu da davula, hiçbir çalgının sahip olmadığı kutsal bir içerik yüklemiştir. Kam ayinlerinde (ritüellerinde, seanslarında) davul, ruhlarla iletişime geçmek, kötü ruhları topraklardan kovmak gibi çeşitli amaçlara hizmet etmiş; kimi zaman kamın göğe yükselmesini ya da yer altına inmesini sağlayan bir aracı, bineği (atı) vazifesini görmüştür. 3-Davulu Türk kültüründe önemli bir yere koyan üçüncü neden, davulun hâkimiyet ve devletin simgesi oluşudur. Eski Türk devletlerinde hâkimiyet sembolleri otağ veya Hakanın (Kağan'ın) çadırı, kotuz (şapka tüyü), yay, tuğ ve davuldu. Örneğin Büyük Hun Devleti’nde “davul”, tuğ ile eş anlamdaydı ve devletin, bağımsızlığın simgesiydi. Eski Türk Kağanları, yeni tayin edilen komutan ve beylerine, belirli sayıda tuğ ve davul verirlerdi. Her komutanın rütbesi, aldığı tuğ sayısına göre değişirdi. Bu anlamda davul, siyasi açıdan “tanıma” manasına gelmekteydi. Anadolu Beylikleri döneminde en yaygın olarak Şu an ki kullanılan mehter takımı teşkilatını tarihte NEVBENT adı altında ilk kuran Karamanoğullarıdır. Bu müzik teşkilatı o devirde başta savaşlarda ve özel günlerde kullanılmıştır. Mehter takımının baş çalgı aleti NEKKARE denilen .....