Karı-koca eve çağırdıkları adamın cinsel organını tekmelemiş
Antalya'da bir kadını taciz ettiği iddiasıyla çağrıldığı evde karı-koca tarafından öldüresiye dövülen şahıs, hakkındaki suçlamaları reddetti. Yaralı adam mağdur olduğunu söledi.
Editör: Karamanca
26 Mayıs 2020 - 23:48 - Güncelleme: 26 Mayıs 2020 - 23:52
Antalya'da bir kadını taciz ettiği iddiasıyla çağrıldığı evde karı-koca tarafından öldüresiye dövülen şahıs, şok iddialarda bulundu.
Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde iddiaya göre 3 gün önce Hatice Y., kendisiyle birlikte olma isteğine olumlu yanıt vermeyince eşini öldürüp kızını taciz etmekle tehdit ettiğini ileri sürdüğü Kadir Ö.'yü evine çağırıp, kocası Veysel Ö. ile birlikte feci şekilde dövdü. Hatice-Veysel Y. çiftinin evinden baygın halde sedyede çıkarılan Kadir Ö.'nün burnu kırılırken, vücudunun çeşitli yerlerinde de ezikler ve morluklar oluştu.
Kadir Ö., hakkında ortaya atılan suçların asılsız olduğunu ileri sürdü. Hatice Y.'nin kendisine ve eşine sık sık arkadaşlık isteği gönderdiğini ancak kendisinin bunu kabul etmediğini öne süren Kadir Ö., Hatice Y.'nin kendisini arayarak eşiyle problemleri olduğunu ve boşanmak istediğini söylediğini, ısrarı üzerine ilk ve son kez kendisiyle görüşmek üzere evine gittiğini iddia etti. Olay günü eşiyle birlikte evde olduğunu belirten Kadir Ö., "Eşim işe gidecekti, ben de mallara bakacaktım. Mallara yemlerini verdim, çarşıya çıkacaktım. Cebimde 5 bin 605 lira param vardı. Yevmiyelerden ve çocuğumun mağdur parasından biriktirdiğim bu parayı bankaya yatıracaktım. Bu arada telefon geldi. Hatice Y. bana birkaç kez arkadaşlık isteği attı. Ben onu engelledim. 'Bana atma' dedim. O benim akrabam. Öz yeğenim. Halamın torunu, yalnız öbürü de eniştem. Beni tuzağa çektiler. 'Buraya bi gel, benim eniştenle aram bozuk.
Ben boşanacağım. Bunları sana anlatmak istiyorum. Gel bir bardak kahve içelim' dedi. Ben 'Çarşıya gideceğim, param var onu bankaya yatıracağım' dedim. 'Sonra gidersin bankaya, buraya gel her şeyi ben sana anlatacağım' dedi. Hatice Y. eşime de birkaç kez arkadaşlık isteği attı ve eşim engelledi. 'Bizi bir daha rahatsız etme' diye benim telefondan kendisine yazdı. Ben çarşıya giderken yolda beni tekrar aradı. 'Eşim köye gitti. Sondaj bozulmuş, sondaj yaptırmaya gitti. Gel bir bardak kahve ısmarlayacağım, son bir kez konuşacağım ve seni bir daha rahatsız etmeyeceğim, arkadaşlık isteği de atmayacağım' dedi. Ben de bunun üzerine eve gittim. Hatice Y. eşiyle birlikte balkonda bekliyorlardı. 'Bu arada enişte nasılsın ne var ne yok' dedim. 'İyiyiz dayı oğlu, buyur gel kahve ısmarlayayım' dedi. Ben de vardım, Veysel Y. demir kapıyı açtı, Hatice Y. de içeriye girdi" dedi.
"Üzerime iki kişi değil 6 kişi saldırdı"
Demir kapıdan içeri girer girmez merdivenlerin üzerinden bir kişinin kafasına bir cisimle vurduğunu söyleyen Kadir Ö., "İlk darbeyi vurduktan sonra beni içeriye salona ittirdiler. Salona girip yönümü döndüğümde 5-6 kişi olduğunu gördüm. Bir kişi hariç hepsini tanıyorum. Bunlara 'durun' dememe rağmen bana kazma saplarıyla saldırdılar. Kadın 'bu adamın suçu yok, bırakın adamı' diye bağırmaya başladı. Ben yere yığıldım, ağzımı yüzümü kapattılar, bacaklarımı bağladılar, ellerimi ters bağladılar. Ağzıma yüzüme kan doldu ve ağzım bağlı olduğu için konuşma şansım olmadı. Darbeleri alınca burnum kırıldı, yarı baygın haldeydim ama şuurum yerindeydi. Kendi aralarında bunu akşam denize atacağız, ipleri hazırlayın, ayaklarına taş bağlayıp atacağız diye konuştular" diye konuştu
"Cinsel organımı tekmelediler, kameraya çektiler"
Türlü işkencelere maruz kaldığını iddia eden Kadir Ö., "İçlerinde biri 'Jilet getirin bunun bıyıklarını keselim, denizin yüzüne çıktığı zaman tanınmaz hale gelsin' dedi. Bıyıklarımı kestiler. Cinsel organımı, apış aramı tekmelediler. O acılar içinde kıvranırken beni kameraya alıp gülüyorlardı ama hangisinin telefonuyla çektiler bilemedim. Bunu yapan 6 kişiydi. 5'ini isim olarak çok iyi biliyorum. 5 bin 605 lira param vardı, evimde olan param. Bankaya götürecektim. Paramı da aldılar. Ruhsat, telefonum ve motorumun anahtarı ve bozuk paralarım vardı, onları da almışlar. Daha sonra polis çağırmışlar. Polisler 'bu adamı bu hale niye soktunuz' diye sormuş. 'Sinirlerime hakim olamadım, eşime saldırdı, yok efendim 13 yaşındaki kızıma tecavüz edeceğini söyledi' filan demiş. Ben onun kaç çocuğu olduğunu bilmiyorum. Sadece yeğenimle eniştem olduğunu biliyorum. Ben onun iki çocuğu olduğunu da yemin ederim bilmiyorum. Bu adamlar bana bu şekilde büyük bir iftira attılar ama iftiranın amacı ne onu anlamadım. Cebimde biraz yüklü para vardı, onu almak için mi yoksa başka bir amaçları mı vardı bilemedim. Bu adamlarla aramızda önceden herhangi bir kötülük yok. Sonuna kadar şikayetçiyim, ifademizi verdik, telefonumuzdaki mesajlara baktılar. Bunların abarttığı şekilde bir mesajımızın olmadığını, herhangi bir ilişki veya taciz olmadığına dair polis arkadaşlarımız telefonuma, bilgisayara girdiler incelediler. Böyle bir mağduriyet yok ama bu adamların amacı ne bilemedim. Bir baktım herkes sağda solda Face'lerde yorumlarda 'yok efendim şu olmuş, bu olmuş'. Önce işin özünü araştırın öğrenin, ondan sonra yorumlar yapın. 'Ellerinize sağlık, kollarınıza sağlık' demişler. Kimin eline koluna sağlık anlamıyorum. Eve çağrılan benim, mağdur edilen benim, parası alınan benim. Dana önce o eve hiç gitmedim, evi tarif üzerine buldum" şeklinde konuştu.
"Eşime güveniyorum, Allah'tan bulsunlar"
Kadir Ö.'nün eşi Havva Ö. de yaşadıkları olaya anlam veremediklerini belirterek, olayın faillerinden sonuna kadar davacı olduklarını kaydetti. Havva Ö. şunları söyledi:
"Daha önce eşime arkadaşlık isteği göndermiş. Biraz sohbetten sonra engellemiş bu. Bana da geldi, 'bu kim' dedim. 'Engelle gitsin, sürekli gönderiyor' dedi eşim. Ben de engelledim. Tekrar eşime göndermiş. Bu yine engelledi. Yine atmış. Mesajlar atıyor."
"'Amaçları ne' diye eşime söylendim"
Olay günü evde oturduklarını ve kahve içtiklerini anlatan Havva Ö., "Ben çalışmaya gideceğim dedim. 'Sen git ben mallarımıza bakayım' dedi. Çalışmaya gittiğimde eşimin üzerinde bir miktar para vardı. Götürüp bankaya yatıracaktı. Söylediği miktarın aslı var. Ben eşime güveniyorum. Mutlu bir aileyiz. Telefona bakmayınca korktum. Mesaj attım, 'tedirgin oluyorum' dedim. Yine telefona bakan yok. İşten geldim, evde olmayınca gidebileceği yerleri aradım. Saat 09.00'da kaza yaptı diye haber geldi. Varınca bu olayı duydum. Eşimin benden gizli bir şeyi olmaz. Her şeyi söyler ama niye yaptı, nasıl şaşırdı da gitti bilmiyorum. 'Seninle bir kahve içeceğim, bir daha rahatsız etmeyeceğim' demiş eşime. Bu tuzağı niye kurdular ben de bilmiyorum. Gerçekten korktuk. Allah'ından bulsunlar. Beni bu hale düşürdüler. Sonuna kadar şikayetçi olacağım, elimden ne gelirse yapacağım" diye konuştu.
Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde iddiaya göre 3 gün önce Hatice Y., kendisiyle birlikte olma isteğine olumlu yanıt vermeyince eşini öldürüp kızını taciz etmekle tehdit ettiğini ileri sürdüğü Kadir Ö.'yü evine çağırıp, kocası Veysel Ö. ile birlikte feci şekilde dövdü. Hatice-Veysel Y. çiftinin evinden baygın halde sedyede çıkarılan Kadir Ö.'nün burnu kırılırken, vücudunun çeşitli yerlerinde de ezikler ve morluklar oluştu.
Kadir Ö., hakkında ortaya atılan suçların asılsız olduğunu ileri sürdü. Hatice Y.'nin kendisine ve eşine sık sık arkadaşlık isteği gönderdiğini ancak kendisinin bunu kabul etmediğini öne süren Kadir Ö., Hatice Y.'nin kendisini arayarak eşiyle problemleri olduğunu ve boşanmak istediğini söylediğini, ısrarı üzerine ilk ve son kez kendisiyle görüşmek üzere evine gittiğini iddia etti. Olay günü eşiyle birlikte evde olduğunu belirten Kadir Ö., "Eşim işe gidecekti, ben de mallara bakacaktım. Mallara yemlerini verdim, çarşıya çıkacaktım. Cebimde 5 bin 605 lira param vardı. Yevmiyelerden ve çocuğumun mağdur parasından biriktirdiğim bu parayı bankaya yatıracaktım. Bu arada telefon geldi. Hatice Y. bana birkaç kez arkadaşlık isteği attı. Ben onu engelledim. 'Bana atma' dedim. O benim akrabam. Öz yeğenim. Halamın torunu, yalnız öbürü de eniştem. Beni tuzağa çektiler. 'Buraya bi gel, benim eniştenle aram bozuk.
Ben boşanacağım. Bunları sana anlatmak istiyorum. Gel bir bardak kahve içelim' dedi. Ben 'Çarşıya gideceğim, param var onu bankaya yatıracağım' dedim. 'Sonra gidersin bankaya, buraya gel her şeyi ben sana anlatacağım' dedi. Hatice Y. eşime de birkaç kez arkadaşlık isteği attı ve eşim engelledi. 'Bizi bir daha rahatsız etme' diye benim telefondan kendisine yazdı. Ben çarşıya giderken yolda beni tekrar aradı. 'Eşim köye gitti. Sondaj bozulmuş, sondaj yaptırmaya gitti. Gel bir bardak kahve ısmarlayacağım, son bir kez konuşacağım ve seni bir daha rahatsız etmeyeceğim, arkadaşlık isteği de atmayacağım' dedi. Ben de bunun üzerine eve gittim. Hatice Y. eşiyle birlikte balkonda bekliyorlardı. 'Bu arada enişte nasılsın ne var ne yok' dedim. 'İyiyiz dayı oğlu, buyur gel kahve ısmarlayayım' dedi. Ben de vardım, Veysel Y. demir kapıyı açtı, Hatice Y. de içeriye girdi" dedi.
"Üzerime iki kişi değil 6 kişi saldırdı"
Demir kapıdan içeri girer girmez merdivenlerin üzerinden bir kişinin kafasına bir cisimle vurduğunu söyleyen Kadir Ö., "İlk darbeyi vurduktan sonra beni içeriye salona ittirdiler. Salona girip yönümü döndüğümde 5-6 kişi olduğunu gördüm. Bir kişi hariç hepsini tanıyorum. Bunlara 'durun' dememe rağmen bana kazma saplarıyla saldırdılar. Kadın 'bu adamın suçu yok, bırakın adamı' diye bağırmaya başladı. Ben yere yığıldım, ağzımı yüzümü kapattılar, bacaklarımı bağladılar, ellerimi ters bağladılar. Ağzıma yüzüme kan doldu ve ağzım bağlı olduğu için konuşma şansım olmadı. Darbeleri alınca burnum kırıldı, yarı baygın haldeydim ama şuurum yerindeydi. Kendi aralarında bunu akşam denize atacağız, ipleri hazırlayın, ayaklarına taş bağlayıp atacağız diye konuştular" diye konuştu
"Cinsel organımı tekmelediler, kameraya çektiler"
Türlü işkencelere maruz kaldığını iddia eden Kadir Ö., "İçlerinde biri 'Jilet getirin bunun bıyıklarını keselim, denizin yüzüne çıktığı zaman tanınmaz hale gelsin' dedi. Bıyıklarımı kestiler. Cinsel organımı, apış aramı tekmelediler. O acılar içinde kıvranırken beni kameraya alıp gülüyorlardı ama hangisinin telefonuyla çektiler bilemedim. Bunu yapan 6 kişiydi. 5'ini isim olarak çok iyi biliyorum. 5 bin 605 lira param vardı, evimde olan param. Bankaya götürecektim. Paramı da aldılar. Ruhsat, telefonum ve motorumun anahtarı ve bozuk paralarım vardı, onları da almışlar. Daha sonra polis çağırmışlar. Polisler 'bu adamı bu hale niye soktunuz' diye sormuş. 'Sinirlerime hakim olamadım, eşime saldırdı, yok efendim 13 yaşındaki kızıma tecavüz edeceğini söyledi' filan demiş. Ben onun kaç çocuğu olduğunu bilmiyorum. Sadece yeğenimle eniştem olduğunu biliyorum. Ben onun iki çocuğu olduğunu da yemin ederim bilmiyorum. Bu adamlar bana bu şekilde büyük bir iftira attılar ama iftiranın amacı ne onu anlamadım. Cebimde biraz yüklü para vardı, onu almak için mi yoksa başka bir amaçları mı vardı bilemedim. Bu adamlarla aramızda önceden herhangi bir kötülük yok. Sonuna kadar şikayetçiyim, ifademizi verdik, telefonumuzdaki mesajlara baktılar. Bunların abarttığı şekilde bir mesajımızın olmadığını, herhangi bir ilişki veya taciz olmadığına dair polis arkadaşlarımız telefonuma, bilgisayara girdiler incelediler. Böyle bir mağduriyet yok ama bu adamların amacı ne bilemedim. Bir baktım herkes sağda solda Face'lerde yorumlarda 'yok efendim şu olmuş, bu olmuş'. Önce işin özünü araştırın öğrenin, ondan sonra yorumlar yapın. 'Ellerinize sağlık, kollarınıza sağlık' demişler. Kimin eline koluna sağlık anlamıyorum. Eve çağrılan benim, mağdur edilen benim, parası alınan benim. Dana önce o eve hiç gitmedim, evi tarif üzerine buldum" şeklinde konuştu.
"Eşime güveniyorum, Allah'tan bulsunlar"
Kadir Ö.'nün eşi Havva Ö. de yaşadıkları olaya anlam veremediklerini belirterek, olayın faillerinden sonuna kadar davacı olduklarını kaydetti. Havva Ö. şunları söyledi:
"Daha önce eşime arkadaşlık isteği göndermiş. Biraz sohbetten sonra engellemiş bu. Bana da geldi, 'bu kim' dedim. 'Engelle gitsin, sürekli gönderiyor' dedi eşim. Ben de engelledim. Tekrar eşime göndermiş. Bu yine engelledi. Yine atmış. Mesajlar atıyor."
"'Amaçları ne' diye eşime söylendim"
Olay günü evde oturduklarını ve kahve içtiklerini anlatan Havva Ö., "Ben çalışmaya gideceğim dedim. 'Sen git ben mallarımıza bakayım' dedi. Çalışmaya gittiğimde eşimin üzerinde bir miktar para vardı. Götürüp bankaya yatıracaktı. Söylediği miktarın aslı var. Ben eşime güveniyorum. Mutlu bir aileyiz. Telefona bakmayınca korktum. Mesaj attım, 'tedirgin oluyorum' dedim. Yine telefona bakan yok. İşten geldim, evde olmayınca gidebileceği yerleri aradım. Saat 09.00'da kaza yaptı diye haber geldi. Varınca bu olayı duydum. Eşimin benden gizli bir şeyi olmaz. Her şeyi söyler ama niye yaptı, nasıl şaşırdı da gitti bilmiyorum. 'Seninle bir kahve içeceğim, bir daha rahatsız etmeyeceğim' demiş eşime. Bu tuzağı niye kurdular ben de bilmiyorum. Gerçekten korktuk. Allah'ından bulsunlar. Beni bu hale düşürdüler. Sonuna kadar şikayetçi olacağım, elimden ne gelirse yapacağım" diye konuştu.
YORUMLAR