Karamanlı Yunus Emre
Karaman Milletvekili Recep Şeker, Yunus Emre ve Türkçe yılı için çıkartılan gazeteye özel açıklama yaptı. İmaretiyle, tekkesiyle, şiirlerindeki kullandığı şivesi ile Yunus emre'nin buram buram Karaman koktuğunu ifade eden Milletvekili Şeker'in açıklaması şöyle;
Editör: Karamanca
16 Ağustos 2021 - 12:19
''Zengin tarihi geçmişi, farklı kültürlerin karışıp kaynaştığı Türk Dilinin Başkenti Karaman ilimiz, birçok medeniyete beşiklik etmiş, en eski çağlardan itibaren bölgeler arasındaki kültür aracılığı rolünü de üstlenmiştir.
Kadim kentimiz; Anadolu coğrafyasında toplumu şekillendiren, medeniyet değerlerimizin oluşumuna katkı sağlayarak gönül dünyamızı aydınlatan; Yunus Emre, Taptuk Emre, Atatürk, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Mümin’e Hatun, Piri Reis, Zembilli Ali Efendi, Şeyh Edebali, Seyyid Ali Sultan Es-Semerkandi, Molla Fenari, Kenzi, Gufrani, Kâzımkarabekir Paşa, Kerümiddin Karaman Bey, Karamanoğlu Mehmet Bey ve bunun gibi burada adını sayamadığımız birçok değeri bağrından çıkarmıştır.
“Ben gelmedim davi için, benim işim sevi için,
Dost'un evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim”
Diyerek insanlığın kurtuluşunun çaresini yüzyıllar öncesinde bulan ve çağlar ötesinden günümüze seslenen Yunus Emre Karaman'da metfun bulunmaktadır. Yunus Emre’nin Karaman'da doğup büyüdüğü, ilim irfan tahsil edip Karaman’da yaşadığını kaynaklardan öğrenmekteyiz.
1071 Malazgirt zaferinden sonra dedesi İsmail Hacı ve cemaati Horasan’dan gelerek Tarsus yakınlarına yerleşmiş, buradan Ermenek’e daha sonra Larende (Karaman) sınırları içinde Akçaşar bölgesinin doğusunda İbrala yakınlarında bir araziye yerleşmişlerdir.
Karaman, Yunus Emre ile özdeşleşmiş bir şehirdir. Aslında Türkiye'de farklı noktalarda Yunus Emre Türbesi olduğu iddia edilen pek çok yer bulunmaktadır. Fakat bunların içinde en çok bilineni, Karaman'daki türbelerdir.
Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde Karaman bölümünde "Kirişçi Baba Camii avlusunda Yunus Emre Hazretlerinin merkadi bulunmaktadır." yazmıştır. Ayrıca Yunus Emre şiirlerinde adı geçen 23 adet yerleşim yeri tespit edilmiştir ve bunlardan 20 tanesinin Karaman ili sınırları içinde olduğu belirlenmiştir. Bu durum, Yunus Emre'nin Karaman'da vefat ettiği ihtimalini de güçlendirmektedir.
Sözün özü Yunus Emre, imaretiyle, tekkesiyle, şiirlerindeki kullandığı şivesi ile buram buram Karaman kokmaktadır. Yunus Emre'nin Karamanlı ve Karaman'da metfun olduğuna dair onlarca belge ve bilgi bulunmaktadır. Ayrıca kabrinin bulunduğu iddia edilen illerin ismi ile bir divanının olmaması sadece “Karaman” isimli divanı olması da Yunus’un Karamanlı olduğunun bir delilidir.
“Gelin Tanış olalım, İşi kolay kılalım,
Sevelim sevilelim, Dünya kimseye kalmaz”.
Diyerek insanları sevgi, hoşgörü ve birliğe çağıran Yunus Emre, özünü ve ömrünü Hakk’a adamış hakikat yolcularının en önde gelenlerindendir. O, Anadolu insanının sevgi, hoşgörü ve alicenaplığının ete kemiğe bürünmüş halidir.
Necip Fazıl Kısakürek’in dizelerinde;
“Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş;
Ölüm dedikleri perdeyi delmiş...
Bizim Yunus,
Bizim Yunus...”
İfade ettiği gibi Yunus Emre Anadolu'nun Moğol akınlarıyla toz duman olduğu, bedenlerin cansız yerlere devrildiği çok zor bir dönemde karanlık günlerin üzerine bir güneş gibi doğmuş, söz ve şiiri, aşk ve muhabbetiyle, Anadolu insanının gönlüne girmiş, evrensel sevgi ve hoşgörünün en veciz hallerini oluşturarak yerle bir olmuş duyguları manevi saiklerle ayağa kaldırmıştır.
Anadolu insanının gönlünde yaşayan Yunus Emre geçmişten günümüze bütün insanlığa hitap eden bir şair olmaktan çok daha fazlasıdır. Onun söylemleri, sevgi dili ve aşk söylemi tamamen Yüce Mevla'ya odaklı olup, o, canlı ve cansız bütün varlıkların sevgisini Yüce Mevla’ya bağlamaktadır. Nitekim onun şu sözleri bunu en güzel şekilde ifade etmektedir:
“Nazar eyle itiri, bazar eyle götürü,
Yaradılanı hoş gör,Yaradan’dan ötürü.”
Yunus’a göre Allah’a kulluk etmenin asıl amacı, O’na, doğduğu gibi tertemiz ulaşmaktır. Bu da gönülleri kırmamakla, onları onarmakla mümkün olabilir. İnsana gösterilen saygı ve sevgi bir bakıma Allah’a gösterilmiş demektir.
Karamanlı Yunus Emre'nin evrensel mesajları bugün tüm dünyaya ulaşmış, o, sevgi dilinin ortak adı olmuştur. Yunus Emre'nin dünyasında kavgaya, nefrete, kin ve öfkeye, kıskançlık ve zulme yer yoktur. Bir gönlün kırılmasını, bir ruhun incitilmesini ibadetlerin boşa gidişinin sebebi olarak görmektedir. Bu yönüyle o, sevgi ve hoşgörünün en büyük mimarlarından biri ve insanlığın manevi birleştiricisi olması hasebiyle de övünç kaynağımızdır. Yunus Emre'nin bir başka temel özelliği de kullandığı dildir.
13 Mayıs 1277 tarihinde yayınlanan “Bugünden sonra, divanda, dergahta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçe’den gayri dil kullanılmayacaktır.....” ünlü fermanı ile resmi dil olarak Türkçe’yi seçen Karamanoğlu Mehmet Bey, zamanın alimlerine ve bilginlerine Karaman’ın kucağını açmış, Türkçeye ilgi duyan tüm kişilikler Karaman’da toplanmış Yunus Emre’de Karaman’da esen bu Türkçe rüzgarından etkilenerek tüm şiirlerini şimdi bile anlayabileceğimiz dilden yani halk dilinde Türkçe olarak yazmıştır.
Tarihi ferman Türkçemizin korunmasına, gelişimine ve bu günlere gelmesine büyük katkı sunmuş, bu ferman Türkçe’nin Anadolu topraklarında köklü bir çınar haline gelmesinde öncü olurken, Yunus Emre ise, berrak dili Türkçeyi kullanmadaki gücü ve dehası ile bu ulu çınara can suyu vermiş, Türkçemiz onun elinde yüksek bir edebi ve felsefi anlatım gücü kazanmıştır. Yunus Emre öz Türkçeyi şiirlerinde yalın ve en veciz haliyle kullanarak, milli birlik ve beraberliğimizin harcı haline getirmiştir.
Yunus Emre’nin vefatının 700 yılı hasebiyle 2021 yılı UNESCO tarafından Yunus Emre’yi Anma ve Kutlama Yılı olarak ilan edilmiş, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yayımlanan genelge ile de Yunus Emre’nin hem beşeriyete ortak bir değer olarak takdim edilmesi hem de ülkemize bir kez daha hatırlatılması maksadıyla 2021 yılının “Bizim Yunus” olarak anılması Yunus Emre’nin mirası olan Türkçenin öneminin vurgulanması, medeniyet dili kimliğiyle bilinçli ve doğru kullanımın sağlanması amacıyla “Dünya Dili Türkçe” adıyla yurt genelinde ve yurt dışında çeşitli faaliyetler düzenlenmesine karar verilmiş bununla ilgili çalışmalar devam etmektedir.
Bu vesile ile Yunus Emre, Karamanoğlu Mehmet Bey ve onun gibi birçok gönül erini, şairlerimizi, yazarlarımızı, mütefekkirlerimizi ve bütün edebi şahsiyetleri minnet, rahmet ve şükranla yad eder tüm Karamanlı hemşerilerimi sevgiyle ve saygı ile selamlıyorum''
Kadim kentimiz; Anadolu coğrafyasında toplumu şekillendiren, medeniyet değerlerimizin oluşumuna katkı sağlayarak gönül dünyamızı aydınlatan; Yunus Emre, Taptuk Emre, Atatürk, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Mümin’e Hatun, Piri Reis, Zembilli Ali Efendi, Şeyh Edebali, Seyyid Ali Sultan Es-Semerkandi, Molla Fenari, Kenzi, Gufrani, Kâzımkarabekir Paşa, Kerümiddin Karaman Bey, Karamanoğlu Mehmet Bey ve bunun gibi burada adını sayamadığımız birçok değeri bağrından çıkarmıştır.
“Ben gelmedim davi için, benim işim sevi için,
Dost'un evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim”
Diyerek insanlığın kurtuluşunun çaresini yüzyıllar öncesinde bulan ve çağlar ötesinden günümüze seslenen Yunus Emre Karaman'da metfun bulunmaktadır. Yunus Emre’nin Karaman'da doğup büyüdüğü, ilim irfan tahsil edip Karaman’da yaşadığını kaynaklardan öğrenmekteyiz.
1071 Malazgirt zaferinden sonra dedesi İsmail Hacı ve cemaati Horasan’dan gelerek Tarsus yakınlarına yerleşmiş, buradan Ermenek’e daha sonra Larende (Karaman) sınırları içinde Akçaşar bölgesinin doğusunda İbrala yakınlarında bir araziye yerleşmişlerdir.
Karaman, Yunus Emre ile özdeşleşmiş bir şehirdir. Aslında Türkiye'de farklı noktalarda Yunus Emre Türbesi olduğu iddia edilen pek çok yer bulunmaktadır. Fakat bunların içinde en çok bilineni, Karaman'daki türbelerdir.
Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde Karaman bölümünde "Kirişçi Baba Camii avlusunda Yunus Emre Hazretlerinin merkadi bulunmaktadır." yazmıştır. Ayrıca Yunus Emre şiirlerinde adı geçen 23 adet yerleşim yeri tespit edilmiştir ve bunlardan 20 tanesinin Karaman ili sınırları içinde olduğu belirlenmiştir. Bu durum, Yunus Emre'nin Karaman'da vefat ettiği ihtimalini de güçlendirmektedir.
Sözün özü Yunus Emre, imaretiyle, tekkesiyle, şiirlerindeki kullandığı şivesi ile buram buram Karaman kokmaktadır. Yunus Emre'nin Karamanlı ve Karaman'da metfun olduğuna dair onlarca belge ve bilgi bulunmaktadır. Ayrıca kabrinin bulunduğu iddia edilen illerin ismi ile bir divanının olmaması sadece “Karaman” isimli divanı olması da Yunus’un Karamanlı olduğunun bir delilidir.
“Gelin Tanış olalım, İşi kolay kılalım,
Sevelim sevilelim, Dünya kimseye kalmaz”.
Diyerek insanları sevgi, hoşgörü ve birliğe çağıran Yunus Emre, özünü ve ömrünü Hakk’a adamış hakikat yolcularının en önde gelenlerindendir. O, Anadolu insanının sevgi, hoşgörü ve alicenaplığının ete kemiğe bürünmüş halidir.
Necip Fazıl Kısakürek’in dizelerinde;
“Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş;
Ölüm dedikleri perdeyi delmiş...
Bizim Yunus,
Bizim Yunus...”
İfade ettiği gibi Yunus Emre Anadolu'nun Moğol akınlarıyla toz duman olduğu, bedenlerin cansız yerlere devrildiği çok zor bir dönemde karanlık günlerin üzerine bir güneş gibi doğmuş, söz ve şiiri, aşk ve muhabbetiyle, Anadolu insanının gönlüne girmiş, evrensel sevgi ve hoşgörünün en veciz hallerini oluşturarak yerle bir olmuş duyguları manevi saiklerle ayağa kaldırmıştır.
Anadolu insanının gönlünde yaşayan Yunus Emre geçmişten günümüze bütün insanlığa hitap eden bir şair olmaktan çok daha fazlasıdır. Onun söylemleri, sevgi dili ve aşk söylemi tamamen Yüce Mevla'ya odaklı olup, o, canlı ve cansız bütün varlıkların sevgisini Yüce Mevla’ya bağlamaktadır. Nitekim onun şu sözleri bunu en güzel şekilde ifade etmektedir:
“Nazar eyle itiri, bazar eyle götürü,
Yaradılanı hoş gör,Yaradan’dan ötürü.”
Yunus’a göre Allah’a kulluk etmenin asıl amacı, O’na, doğduğu gibi tertemiz ulaşmaktır. Bu da gönülleri kırmamakla, onları onarmakla mümkün olabilir. İnsana gösterilen saygı ve sevgi bir bakıma Allah’a gösterilmiş demektir.
Karamanlı Yunus Emre'nin evrensel mesajları bugün tüm dünyaya ulaşmış, o, sevgi dilinin ortak adı olmuştur. Yunus Emre'nin dünyasında kavgaya, nefrete, kin ve öfkeye, kıskançlık ve zulme yer yoktur. Bir gönlün kırılmasını, bir ruhun incitilmesini ibadetlerin boşa gidişinin sebebi olarak görmektedir. Bu yönüyle o, sevgi ve hoşgörünün en büyük mimarlarından biri ve insanlığın manevi birleştiricisi olması hasebiyle de övünç kaynağımızdır. Yunus Emre'nin bir başka temel özelliği de kullandığı dildir.
13 Mayıs 1277 tarihinde yayınlanan “Bugünden sonra, divanda, dergahta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçe’den gayri dil kullanılmayacaktır.....” ünlü fermanı ile resmi dil olarak Türkçe’yi seçen Karamanoğlu Mehmet Bey, zamanın alimlerine ve bilginlerine Karaman’ın kucağını açmış, Türkçeye ilgi duyan tüm kişilikler Karaman’da toplanmış Yunus Emre’de Karaman’da esen bu Türkçe rüzgarından etkilenerek tüm şiirlerini şimdi bile anlayabileceğimiz dilden yani halk dilinde Türkçe olarak yazmıştır.
Tarihi ferman Türkçemizin korunmasına, gelişimine ve bu günlere gelmesine büyük katkı sunmuş, bu ferman Türkçe’nin Anadolu topraklarında köklü bir çınar haline gelmesinde öncü olurken, Yunus Emre ise, berrak dili Türkçeyi kullanmadaki gücü ve dehası ile bu ulu çınara can suyu vermiş, Türkçemiz onun elinde yüksek bir edebi ve felsefi anlatım gücü kazanmıştır. Yunus Emre öz Türkçeyi şiirlerinde yalın ve en veciz haliyle kullanarak, milli birlik ve beraberliğimizin harcı haline getirmiştir.
Yunus Emre’nin vefatının 700 yılı hasebiyle 2021 yılı UNESCO tarafından Yunus Emre’yi Anma ve Kutlama Yılı olarak ilan edilmiş, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yayımlanan genelge ile de Yunus Emre’nin hem beşeriyete ortak bir değer olarak takdim edilmesi hem de ülkemize bir kez daha hatırlatılması maksadıyla 2021 yılının “Bizim Yunus” olarak anılması Yunus Emre’nin mirası olan Türkçenin öneminin vurgulanması, medeniyet dili kimliğiyle bilinçli ve doğru kullanımın sağlanması amacıyla “Dünya Dili Türkçe” adıyla yurt genelinde ve yurt dışında çeşitli faaliyetler düzenlenmesine karar verilmiş bununla ilgili çalışmalar devam etmektedir.
Bu vesile ile Yunus Emre, Karamanoğlu Mehmet Bey ve onun gibi birçok gönül erini, şairlerimizi, yazarlarımızı, mütefekkirlerimizi ve bütün edebi şahsiyetleri minnet, rahmet ve şükranla yad eder tüm Karamanlı hemşerilerimi sevgiyle ve saygı ile selamlıyorum''
YORUMLAR