Karaman'daki kongrenin öncesinde ve sonrasında neler yaşandı?
Ak Parti Karaman Merkez İlçe Başkan adayı Mehmet Sami Şahin ve avukatı İsmail Kızık, kongre sürecinin öncesindeki ve kongredeki yaşananlara dair bir açıklama yaptı. Yapılan yazılı açıklamalar şöyle;
Editör: Karamanca
17 Eylül 2020 - 20:51
Mehmet Sami Şahin
''12 Eylül Cumartesi günü gerçekleştirilen AK Parti Karaman Merkez İlçe Kongresinde yaşanan olaylar ve daha sonrasında yaşanılan süreç bu açıklamayı yapmamı kaçınılmaz kılmıştır. Kongreden yaklaşık 3 hafta önce başkanlık için aday olmaya karar verdiğimde ilk görüştüğüm insanlardan biride o dönemin mevcut Merkez İlçe Başkanı Feyzullah Tunç’tur. Akabinde izlemiş olduğum yollardan bir tanesi de Karaman Koordinatörü olan Mehmet Sait Kayan ile yapmış olduğum telefon görüşmesidir. Bu görüşmede Merkez İlçe Başkanlığına aday olduğumu belirtmem üzerine telefonda ‘Biz tek liste olarak Feyzullah Tunç ile kongreye gitmeyi düşünüyorduk’ diye belirtmiş ve şahsıma ‘Neden böyle bir şey yapma gereği duydunuz’ şeklide bir soru yönelmiştir. Şahsım olarak bu dava için yıllardır hizmet ettiğimi, gençlik teşkilatlarından yetişerek bu davanın daha ileriye gitmesi için, daha çok mücadele edeceğimi kendisine ilettim.
Daha sonrasında bana geri dönüş yapacağını söylemesinin akabinde telefon görüşmemizi sonlardık. Kongreden bir gün öncesine kadar tarafıma dönüş yapmamıştır. Kongre de belirttiği gibi 2 gün önce adaylık çalışmamızı öğrenmemiştir. Zira haftalar önce arayıp bildirdiğim açık iken; ilimize seçime kadar gelme tenezzülünde dahi bulunmamıştır. Çalışmalarımıza başladığımızda ilk ziyaret ettiğimiz isimler bu davaya yıllarca hizmet etmiş değerli büyüklerimiz olmuştur. Yapmış olduğumuz istişarelerde en önemli ilham kaynağım Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Siyasette gençlere yer vermek ustalığın şiarındandır’ sözü olmuştur. Merkez İlçe Başkanlığı’na aday olmam münasebetiyle oy isteyeceğim dava arkadaşlarımızın adının yazılı olduğu delege listesi 25.08.2020 tarihli 12 numaralı evrak kaydı ile Karaman AK Parti Merkez İlçe Başkanlığından tarafımca dilekçe ile talep edilmiş olup, şahsıma geri dönüş yapılmamıştır.
Nitekim seçim sürecinde kanun gereğince askıya çıkma zorunluluğu olan 7 gün kala listeyi askıdan almış olduk. 7 günlük süre zarfında 400 delege ile görüşme yapmak için gece gündüz demeden davamıza gönül vermiş arkadaşlarımız ile çalışmalarımıza devam ettik. Ulaşabildiğimiz tüm delegelerimizin gönlünü ve oyunu kazanabilmek için kendimizi, inandığımız yolu anlattık. Bizlere destek veren delegelerimizi ve dava arkadaşlarımızı gördükçe daha azimle çalışmayı, bu sürecin bir bayrak yarışı olduğunu ve bayrağın daha ileriye gitmesi için yapılması gerekenleri daha iyi anlamış olduk.
Genel Merkez Koordinatörü tarafından seçimden 1 gün önce şahsımla yüz yüze görüşmek istediği konusunda bir talep aldım. Akabinde 11.09.2020 Saat: 18.30 civarında kendisi ile görüşmek için buluştuk ve görüşmemiz saat 21.30’a kadar sürdü. 3 saat süren görüşmemizde ertesi gün yapılacak kongrede aday olmamam konusunda telkinlerde bulundu. Sürecin demokratik bir süreç olduğunu, kongre için çalışanlar onlarca dava arkadaşımızın olduğunu, bizlere inanan delegelerimizi yüz üstü bırakmayacağımı ve bu bayrak yarışından asla çekilmeyeceğimi kendilerine ilettim.
Tüm bu süreçte hiçbir zaman Partimiz ve Davamızın zarar görmemesi için sessiz kaldım. Ancak suskunluğumuz ‘Yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ atasözünde olduğu gibi delegelerimizin seçme hakkını elinden alan divan, demokrasi temellerine aykırı kararlar almıştır. Şahsıma ve beraber yol yürüdüğüm dava arkadaşlarıma saldırıda bulunan, ithamlar üreten ve aşağılayıcı üslup kullanan divan başkanı, diğer listede bulunan dava arkadaşlarımızın da meşruiyetine gölge düşürerek onlara da büyük bir haksızlık yapmıştır. Karaman’ı Karamanlıdan daha iyi kimse tanıyamaz. Karaman’da Ak Parti çatısı altında siyaset yapan değerli dava arkadaşlarıma ve büyüklerime yapılan saygısızlık asla kabul edilemez.
Kongre’de yaşanan olaylar ile alakalı olarak gerekli açıklamayı Avukatım İsmail Kızık kamuoyu ile paylaşacaktır. Yaşanan bu süreçler içerisinde demokrasiye destek veren tüm AK Parti’li kardeşlerimize teşekkürü bir borç bilirim. Bu dava sizlerin desteği sayesinde var oldu ve olmaya devam edecektir. Ülkemizin ve mazlumların umudu Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan uğrunda her zaman inandığımız bu kutlu yolda yürümeye devam edeceğiz''
Av. İsmail Kızık;
''Öncelikle belirtmek isterim ki divan başkanı olan koordinatörün daha divan başkanı seçilmeden kürsü konuşmasında taraflı olarak açıkça bir adayı desteklediğini, istişare edildiğini, buna aksi bir karar veremeyeceklerini, yıllardır partiye emek vermiş Mehmet Sami Şahin ve yönetimi için bir grup olarak nitelendirmesi kabul edilemez.
SEÇİME GİDİLMEDEN ÖNCE YAPILAN DİVAN İŞLERİ, SÜRE VE ADAY KABULÜ, SEÇİM YARGISINA TABİ OLMAYIP, KORDİNATÖRÜN YAPMIŞ OLDUĞU FAHİŞ TARAFLI TAVIR TAMAMEN PARTİMİZ İÇİ OLUP, YARGI İNCELEMESİNE TABİ DEĞİLDİR. YSK’NIN DA BU HUSUSTA BİRÇOK İLKE KARARLARI MEVCUTTUR.
Divan başkanı listenin alınmaması ile ilgili herhangi bir tutanağı, merkez ilçe seçim kuruluna sunmamış olup, Mehmet Sami ŞAHİN’nin aday sunma delege formu tüzüğümüze göre delegenin % 5 imza yeterli olmasına rağmen % 10’nun dan fazla teklif imzası mevcut iken eki ile sunulan oy pusulasında, hiçbir tüzük ya da kanuni gerekçesi olmamasına rağmen keyfi tutumundan ötürü ‘’başkan adayına ait olduğunu nereden bileceğim’’ gerekçesi ile listeyi kabul etmemiştir. Hâlbuki iki defa divan başkanınca şahsım ve başkan adayımız Mehmet Sami ŞAHİN’e ekteki liste ‘’sizin mi’’ şeklinde sorulması üzerine karşılığında iki defa ‘’bize ait olduğunu’’ teyit etmemize rağmen; EKLİ LİSTENİN ‘NERDEN BİLECEĞİM SİZE AİT OLDUĞU’ GEREKÇESİ İLE LİSTE KABUL EDİLMEMİŞTİR. Tek sebep bu olmasına rağmen kongreden sonra yapılan açıklamalar ile kesinlikle bağdaşmamaktadır. Görüleceği üzere divan başkanının ret sebebi ile son yapılan açıklamalar bariz çelişmektedir.
Divan, liste alımı, reddi ve gerekçeleri ile ilgili herhangi bir tutanak merkez ilçe seçim kuruluna sunulmamıştır. Divana sunmuş olduğumuz liste ve teklif formunun da tutanaklar da olmadığını görmekteyiz.
Listeden iki kişinin sabahtan gelmemesi abartılarak farklı şekilde yorum yapılması bariz hatalıdır. Bir gün önce imzası alınan iki delegenin sabahtan gelmemesi üzerine yapılan şu yorum; ‘aday teklif listesine imza atan birçok ismin hazirun listesinde imzasının olmadığı tespit edildi, yani bu şahısların stadyumda olmamasına rağmen imza atmış olmaları mümkün değildir, dolayısıyla imzaların onlara ait olmadığını gösterir.’ şeklindeki bu itham ve suçlayıcı beyan kesinlikle kabul edilemez olup, bir gün önce alınan imza sahiplerinden iki kişinin o gün sabahtan işlerinden ötürü gelmemesi seçim iptal sebebi olamaz. Israrlı itirazımıza rağmen divan başkanı yoklama yapmış olsaydı % 5’in çok rahat bir şekilde sağlandığı görülecektir. Zira % 10’dan fazla imza alınmış olup, sabah gelmeyen iki delege için sanki onlarcaymış gibi algı oluşturmaya çalışılmıştır.
İddiaya göre ; aday teklif listesinde bir kişinin delege olmaması ya da aynı kişinin listede iki defa imza atmış olması, sadece sayıyı ilgilendirmekte olup, listede aranan sayı şartının iki katından daha fazla delege imzası ve şahıslar bizzat kongre alanında bulunmaktadır.
Akabinde listemizin kabul edilmemesi üzerine delegelerimizin burada bulunduğunu, ‘’delegelerin tek tek çağrılarak, orada bulunup bulunmadığı, imzalarının ona ait olup olmadığının belirlenmesini ’’ divandan talep edilmiş isek de, ‘’tek tek çağıramam şeklinde cevap vererek’’, aday teklif formunda bulunan ekli listenin ‘’tarafınıza ait olup olmadığını nereden bileceğim’’ gerekçesi ile iptal edilmiş olup, kongre sonrası yapılan açıklamalar ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Delegelere ait olan imzaları kabul etmeyip, bu imzaların kime ait olduğunu nerden bileyim diyerek gözle sanki Adli Tıp Kurumu gibi imza incelemesi yaparak, yıllardır bu davaya emek vermiş olan delegeleri hiçe sayması kabul edilemez. Özetle listenin kabul edilmeme sebebi; bizzat başkan adayınca sunulan listenin iki defa teyit ettirilmesine rağmen ‘’nereden biliyim başkan adayına ait olduğu’’ gerekçesidir.
Ayrıca belirtmek isterim ki karşı liste tüzüğe uygun olmayıp tüzük gereği 231 üst kurul delegesi yazılması gerekirken 234 yedek yapılmış olup, yargı kararı ile kura çekilerek 3 yedek listeden çıkartılmıştır.
Ötekileştirmeden kucaklamaya ve doğruları tüm gerçekliğiyle beyan etmeye gayret edeceğiz. Sonuna kadar Cumhurbaşkanımızın yanındayız. Bu kutlu dava da inandığımız yolda yürümeye devam edeceğiz''
''12 Eylül Cumartesi günü gerçekleştirilen AK Parti Karaman Merkez İlçe Kongresinde yaşanan olaylar ve daha sonrasında yaşanılan süreç bu açıklamayı yapmamı kaçınılmaz kılmıştır. Kongreden yaklaşık 3 hafta önce başkanlık için aday olmaya karar verdiğimde ilk görüştüğüm insanlardan biride o dönemin mevcut Merkez İlçe Başkanı Feyzullah Tunç’tur. Akabinde izlemiş olduğum yollardan bir tanesi de Karaman Koordinatörü olan Mehmet Sait Kayan ile yapmış olduğum telefon görüşmesidir. Bu görüşmede Merkez İlçe Başkanlığına aday olduğumu belirtmem üzerine telefonda ‘Biz tek liste olarak Feyzullah Tunç ile kongreye gitmeyi düşünüyorduk’ diye belirtmiş ve şahsıma ‘Neden böyle bir şey yapma gereği duydunuz’ şeklide bir soru yönelmiştir. Şahsım olarak bu dava için yıllardır hizmet ettiğimi, gençlik teşkilatlarından yetişerek bu davanın daha ileriye gitmesi için, daha çok mücadele edeceğimi kendisine ilettim.
Daha sonrasında bana geri dönüş yapacağını söylemesinin akabinde telefon görüşmemizi sonlardık. Kongreden bir gün öncesine kadar tarafıma dönüş yapmamıştır. Kongre de belirttiği gibi 2 gün önce adaylık çalışmamızı öğrenmemiştir. Zira haftalar önce arayıp bildirdiğim açık iken; ilimize seçime kadar gelme tenezzülünde dahi bulunmamıştır. Çalışmalarımıza başladığımızda ilk ziyaret ettiğimiz isimler bu davaya yıllarca hizmet etmiş değerli büyüklerimiz olmuştur. Yapmış olduğumuz istişarelerde en önemli ilham kaynağım Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Siyasette gençlere yer vermek ustalığın şiarındandır’ sözü olmuştur. Merkez İlçe Başkanlığı’na aday olmam münasebetiyle oy isteyeceğim dava arkadaşlarımızın adının yazılı olduğu delege listesi 25.08.2020 tarihli 12 numaralı evrak kaydı ile Karaman AK Parti Merkez İlçe Başkanlığından tarafımca dilekçe ile talep edilmiş olup, şahsıma geri dönüş yapılmamıştır.
Nitekim seçim sürecinde kanun gereğince askıya çıkma zorunluluğu olan 7 gün kala listeyi askıdan almış olduk. 7 günlük süre zarfında 400 delege ile görüşme yapmak için gece gündüz demeden davamıza gönül vermiş arkadaşlarımız ile çalışmalarımıza devam ettik. Ulaşabildiğimiz tüm delegelerimizin gönlünü ve oyunu kazanabilmek için kendimizi, inandığımız yolu anlattık. Bizlere destek veren delegelerimizi ve dava arkadaşlarımızı gördükçe daha azimle çalışmayı, bu sürecin bir bayrak yarışı olduğunu ve bayrağın daha ileriye gitmesi için yapılması gerekenleri daha iyi anlamış olduk.
Genel Merkez Koordinatörü tarafından seçimden 1 gün önce şahsımla yüz yüze görüşmek istediği konusunda bir talep aldım. Akabinde 11.09.2020 Saat: 18.30 civarında kendisi ile görüşmek için buluştuk ve görüşmemiz saat 21.30’a kadar sürdü. 3 saat süren görüşmemizde ertesi gün yapılacak kongrede aday olmamam konusunda telkinlerde bulundu. Sürecin demokratik bir süreç olduğunu, kongre için çalışanlar onlarca dava arkadaşımızın olduğunu, bizlere inanan delegelerimizi yüz üstü bırakmayacağımı ve bu bayrak yarışından asla çekilmeyeceğimi kendilerine ilettim.
Tüm bu süreçte hiçbir zaman Partimiz ve Davamızın zarar görmemesi için sessiz kaldım. Ancak suskunluğumuz ‘Yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ atasözünde olduğu gibi delegelerimizin seçme hakkını elinden alan divan, demokrasi temellerine aykırı kararlar almıştır. Şahsıma ve beraber yol yürüdüğüm dava arkadaşlarıma saldırıda bulunan, ithamlar üreten ve aşağılayıcı üslup kullanan divan başkanı, diğer listede bulunan dava arkadaşlarımızın da meşruiyetine gölge düşürerek onlara da büyük bir haksızlık yapmıştır. Karaman’ı Karamanlıdan daha iyi kimse tanıyamaz. Karaman’da Ak Parti çatısı altında siyaset yapan değerli dava arkadaşlarıma ve büyüklerime yapılan saygısızlık asla kabul edilemez.
Kongre’de yaşanan olaylar ile alakalı olarak gerekli açıklamayı Avukatım İsmail Kızık kamuoyu ile paylaşacaktır. Yaşanan bu süreçler içerisinde demokrasiye destek veren tüm AK Parti’li kardeşlerimize teşekkürü bir borç bilirim. Bu dava sizlerin desteği sayesinde var oldu ve olmaya devam edecektir. Ülkemizin ve mazlumların umudu Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan uğrunda her zaman inandığımız bu kutlu yolda yürümeye devam edeceğiz''
Av. İsmail Kızık;
''Öncelikle belirtmek isterim ki divan başkanı olan koordinatörün daha divan başkanı seçilmeden kürsü konuşmasında taraflı olarak açıkça bir adayı desteklediğini, istişare edildiğini, buna aksi bir karar veremeyeceklerini, yıllardır partiye emek vermiş Mehmet Sami Şahin ve yönetimi için bir grup olarak nitelendirmesi kabul edilemez.
SEÇİME GİDİLMEDEN ÖNCE YAPILAN DİVAN İŞLERİ, SÜRE VE ADAY KABULÜ, SEÇİM YARGISINA TABİ OLMAYIP, KORDİNATÖRÜN YAPMIŞ OLDUĞU FAHİŞ TARAFLI TAVIR TAMAMEN PARTİMİZ İÇİ OLUP, YARGI İNCELEMESİNE TABİ DEĞİLDİR. YSK’NIN DA BU HUSUSTA BİRÇOK İLKE KARARLARI MEVCUTTUR.
Divan başkanı listenin alınmaması ile ilgili herhangi bir tutanağı, merkez ilçe seçim kuruluna sunmamış olup, Mehmet Sami ŞAHİN’nin aday sunma delege formu tüzüğümüze göre delegenin % 5 imza yeterli olmasına rağmen % 10’nun dan fazla teklif imzası mevcut iken eki ile sunulan oy pusulasında, hiçbir tüzük ya da kanuni gerekçesi olmamasına rağmen keyfi tutumundan ötürü ‘’başkan adayına ait olduğunu nereden bileceğim’’ gerekçesi ile listeyi kabul etmemiştir. Hâlbuki iki defa divan başkanınca şahsım ve başkan adayımız Mehmet Sami ŞAHİN’e ekteki liste ‘’sizin mi’’ şeklinde sorulması üzerine karşılığında iki defa ‘’bize ait olduğunu’’ teyit etmemize rağmen; EKLİ LİSTENİN ‘NERDEN BİLECEĞİM SİZE AİT OLDUĞU’ GEREKÇESİ İLE LİSTE KABUL EDİLMEMİŞTİR. Tek sebep bu olmasına rağmen kongreden sonra yapılan açıklamalar ile kesinlikle bağdaşmamaktadır. Görüleceği üzere divan başkanının ret sebebi ile son yapılan açıklamalar bariz çelişmektedir.
Divan, liste alımı, reddi ve gerekçeleri ile ilgili herhangi bir tutanak merkez ilçe seçim kuruluna sunulmamıştır. Divana sunmuş olduğumuz liste ve teklif formunun da tutanaklar da olmadığını görmekteyiz.
Listeden iki kişinin sabahtan gelmemesi abartılarak farklı şekilde yorum yapılması bariz hatalıdır. Bir gün önce imzası alınan iki delegenin sabahtan gelmemesi üzerine yapılan şu yorum; ‘aday teklif listesine imza atan birçok ismin hazirun listesinde imzasının olmadığı tespit edildi, yani bu şahısların stadyumda olmamasına rağmen imza atmış olmaları mümkün değildir, dolayısıyla imzaların onlara ait olmadığını gösterir.’ şeklindeki bu itham ve suçlayıcı beyan kesinlikle kabul edilemez olup, bir gün önce alınan imza sahiplerinden iki kişinin o gün sabahtan işlerinden ötürü gelmemesi seçim iptal sebebi olamaz. Israrlı itirazımıza rağmen divan başkanı yoklama yapmış olsaydı % 5’in çok rahat bir şekilde sağlandığı görülecektir. Zira % 10’dan fazla imza alınmış olup, sabah gelmeyen iki delege için sanki onlarcaymış gibi algı oluşturmaya çalışılmıştır.
İddiaya göre ; aday teklif listesinde bir kişinin delege olmaması ya da aynı kişinin listede iki defa imza atmış olması, sadece sayıyı ilgilendirmekte olup, listede aranan sayı şartının iki katından daha fazla delege imzası ve şahıslar bizzat kongre alanında bulunmaktadır.
Akabinde listemizin kabul edilmemesi üzerine delegelerimizin burada bulunduğunu, ‘’delegelerin tek tek çağrılarak, orada bulunup bulunmadığı, imzalarının ona ait olup olmadığının belirlenmesini ’’ divandan talep edilmiş isek de, ‘’tek tek çağıramam şeklinde cevap vererek’’, aday teklif formunda bulunan ekli listenin ‘’tarafınıza ait olup olmadığını nereden bileceğim’’ gerekçesi ile iptal edilmiş olup, kongre sonrası yapılan açıklamalar ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Delegelere ait olan imzaları kabul etmeyip, bu imzaların kime ait olduğunu nerden bileyim diyerek gözle sanki Adli Tıp Kurumu gibi imza incelemesi yaparak, yıllardır bu davaya emek vermiş olan delegeleri hiçe sayması kabul edilemez. Özetle listenin kabul edilmeme sebebi; bizzat başkan adayınca sunulan listenin iki defa teyit ettirilmesine rağmen ‘’nereden biliyim başkan adayına ait olduğu’’ gerekçesidir.
Ayrıca belirtmek isterim ki karşı liste tüzüğe uygun olmayıp tüzük gereği 231 üst kurul delegesi yazılması gerekirken 234 yedek yapılmış olup, yargı kararı ile kura çekilerek 3 yedek listeden çıkartılmıştır.
Ötekileştirmeden kucaklamaya ve doğruları tüm gerçekliğiyle beyan etmeye gayret edeceğiz. Sonuna kadar Cumhurbaşkanımızın yanındayız. Bu kutlu dava da inandığımız yolda yürümeye devam edeceğiz''
YORUMLAR