Karaman'da 50 TL'lik hesaplaşma
Karaman’ın en mühim kurumlarından birisi olan Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi, geçmişindeki ‘nadide eğitim yuvası’ izlenimini hızla kaybediyor. Kamuoyu KMÜ’yü; başarı, araştırma ve gelişme gibi kendisinden beklenen konuların aksine, her geçen gün daha absürt konularla okuyor. Peki, hızla imaj kaybeden üniversitede neler oluyor, kimler neyi paylaşamıyor?
Editör: Karamanca
28 Ocak 2022 - 12:54
Bununla da yetinmeyen işletmeci meydan okurcasına birde açıklama yayımladı. Burada kimin haklı kimin haksız olduğunu elbette zaman gösterecek ancak, bu haber havuz işletmecisinin başına iş açacağa benziyor. Kurum içinde; olayın üstünden günler geçmiş olmasına karşın bu haberin servisini isteyen-değnekçilik yapan, bir taşla iki kuş vurmak isteyen birileri var mı? KMÜ içinde ciddi bir hesaplaşma mı var?
Meselenin özü
Bir süredir gerek haberler üzerinden gerekse sosyal medya yorumları ve whatsapp grupları üzerinden KMÜ personelleri ve yapılan işler hakkında geçmişe atıfla tezviratlar paylaşılıyor. Bu tezviratlar; görevden el çektirilen, yeri değiştirilen ve tenzili görevlendirilen kişiler etrafında yoğunlaşıyor. Deyim yerindeyse, ‘’Biz bu şahsın yerini değiştirmekle doğru bir şey yaptık’’ algısı yayılıyor. ‘’Falanca var ya döner sermayeden bir para almış akıllara zarar’’ veya ‘’Filanca iş için harcanan parayı bir duysan dudağın uçuklar’’ gibi dedikodular günde 3 tur yapıyor.
Bu konular ilgilileri dışında, yani kurum dışında kimselerin bilemeyeceği konular olduğundan yeni kadrolaşmanın ‘Ne kadar ciddiyet taşıdığı’ sorusunu akıllara getiriyor. Havuz konulu habere bu açıdan bir kez daha bakalım şimdi. İçerisinde alay komutanı, kaymakamlar ve kurum müdürlerinin bulunduğu bir grup, havuza bahse konu ücreti vermeden girmek istemiş! Sadece biri değil hem de hepsi talep edilmesine karşın ‘’vermeyiz’’ demiş, gerçekten ilginç.
İşletme ve kiraya verme konularında KMÜ-SKS’ye bağlı olan havuz, görevden alınan kadro döneminde mevcut işletmeciye verilmiş. İşletmecinin son yaptığı (ekte vereceğimiz) açıklama dikkatle okunduğunda, ‘’Bedavacılığa alışmışlar’’ ve ‘’İmtiyaz isteyenlerin yaşam yuvasına çomak soktuk’’ gibi geçmişe atıflar bulunuyor. Bu sözler gerçekten işletmeciye mi ait yoksa birileri tarafından hazırlanıp işletmeciden mi servis ediliyor? Bu meseleyi şişirip bir yolsuzluk gibi lanse ettirenler hem işletmeciden kurtulmak, hem de geçtiğimiz günlerdeki daire başkanlığı değişiminin ‘Ne namuslu bir değişim’ olduğunu mu göstermek istiyor?
Ekipten biri olmak
Yönetme yetkisi aldıktan sonra, kendince bir ekip oluşturmak isteyen idareciler iki kısımdır. Bunlardan ilki, oluşturduğu kadroya bir takım projeler ürettirip hedefler koyabilen vizyon sahipleridir. Diğeri ise rüyasında çalışkan, gerçekte ise olduğu yerde patinaj çeken hayalcidir. Bir idarecinin bu iki profilden hangisine uygun olduğunun tespiti ise kadrosundaki motivasyon ölçümü ve memnuniyet seviyesi ile mümkündür. Yönetilen tüm kadronun motivasyonu ve işleyişten memnuniyeti eskiye göre daha yüksekse, ekip doğru belirlenmiş ve o idareci vizyon sahibi demektir. Kurumun her gün absürt bir konuya malzeme olması ve oluşturulan bu ekibin de bunu tren seyreder gibi seyretmesi iki şeye bağlıdır.
Ya kurumda motivasyon ve memnuniyet düşüktür, yada bu malzeme kurum içinden servis edilmektedir! Öte yandan kendisine dingo denilmesini istemeyen her idareci, ekip oluştururken bir takım kriterler belirler. Örneğin; eşini boşayıp öğrencisi veya meslektaşıyla evlenmek, çıplak elle balık avlamak, düz yoldan çıkıp rampaya vurmak gibi kriterler tercih edilmiyor. Hele ki eğitim camiası için; A partisinin eski başkanı, B partisinin eski başkan yardımcısı veya C partisinin eski vitrin yüzü olmanın bir avantaj olmadığı görüşü hâkim. Hani her seçim öncesi kameralar önünde eski başkan, daha eski başkan ve en eski başkan yan yana dizilir ‘Melih Başkanı destekliyoruz’ derlerdi ya, işte o yüzden buna yönetimde Melih Gökçek formülü diyenler de var.
Acemi birliği
Geçtiğimiz gün direkt olarak devlete karşı beslenen güven duygusunu etkileyen, kentin yöneticilerini töhmet altında bırakan 50 TL’lik bir iddia KMÜ yerleşkesinden ortaya atıldı. Buna karşılık ne rektörlükten nede başka bir birimden tek kelimelik açıklama yapılamayışının sebebi, bir hesaplaşma değilse acemilik olabilir mi? Rektör ilk defa Karaman’da rektör, genel sekreter ilk defa Karaman’da genel sekreter, yardımcısı ilk defa Karaman’da genel sekreter yardımcısı, daire başkanı ilk defa Karaman’da daire başkanı, Dekan ilk defa Karaman’da dekan. KMÜ’ye ilkleri yaşatma gibi bir hedefimiz mi var, acemi birliği mi kuruyoruz?
Haber-Yorum / Karamanca.net / Behçet Rasimi
YORUMLAR