Karaman'a sahip olma dürtüsünden uzaklaşılmalı!
Editör: Karamanca
24 Ağustos 2024 - 18:24 - Güncelleme: 24 Ağustos 2024 - 18:35
Yıllarca aşındırmanın ardından sonunda siyasetin kapısından girebilen ve nihayet arzuladığı adaylığa ulaşan birinin, halkın teveccühüyle kendisini meclis sıralarında buluvermesi elbette büyük bir beklentiyi doğurur.
Her dönem, ‘’Ben olayım’’ ısrarına yaslayarak iddia ettiği bürokrasi tecrübesi ve anlata anlata bitiremediği deneyimleri, artık fırsat verildiğinden icraat olarak görülmek istenir. Kent insanının bu haklı talepleri bazen sekteye uğrar bazen ise büsbütün hayal kırıklığına dönüşür. Tıpkı hikâyesi ‘Bizim Osman’ diye başlayıp, siyasi kulislerde ‘Sülün Osman’a evrilen Osman Sağlam gibi..
Milletvekilliği; şehir halkının taleplerini, umutlarını ve beklentilerini, bağlı olduğu teşkilatın disiplini ve politikası çerçevesinde temsil etmek üzere üstlenilen bir görevdir. Seçildiği günden itibaren attığı veya atamadığı adımlar incelendiğinde Osman Sağlam’ın, kendisine yüklenen bu misyonun ağırlığını taşıyamadığı herkesin malumu.
Partisinin şehirdeki mevcut dinamizmini, vatandaşın hizmet beklentisini ve çözüm bekleyen sorunları umursadığı söylenemez. İl Genel Meclisi Başkanlığı seçiminde partisinin adayı yerine başka parti adayının desteklenmesini istemesi, 23. Kuruluş yıldönümü etkinliklerine katılmaması ve o güne özel bir hastalık icat etmesi genel itibariyle halkı ilgilendiren bir durum değil. Partisiyle veya partisinin dinamikleriyle bir hesaplaşma içinde olabilir, bu bizi ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren kısmı, seçileceği süreçte ‘Sağlam projeler’ başlığıyla kamuoyuyla paylaştıkları. Milletvekili Sağlam’ın o dönem açıkladığı herhangi bir konuya dair henüz girişimi yok. Sadece, partisinden olmayan yetkilileri ‘Bunlar, buraları görmemiştir’ diyerek ardına takıp götürdüğü Tarım Bakanlığı ziyareti var. Fakat o ziyarete dair de şehrin tek kazanımı bakan beyle çekilen hatıra fotoğrafı!
Bizi ilgilendiren diğer bir konu ise, partisiyle hesaplaşırken oluşturmaya çalıştığı klik. Milletvekili Sağlam’ın kendi kadrolaşmasını sağlamaya çalışırken; hepimizin ortak değeri olan Kızılay’ı ve bazı kamu personellerini klikleştirme çabası şehre zarar vermekten öteye geçmiyor. Milletvekili Sağlam’ın, partisi veya halkla olmamasına karşın, ortak çıkar ve beklenti ekseninde oluşan bu kliklerle sık ve düzenli bir iletişimi olduğu, Karaman AK Parti kulislerinin en çok konuşulan konusu. Partilerinin politikalarından ve işleyişinden bağımsız, Karaman’a veya halka hizmete dair bir üretimi amaç edinmemiş ve farklı siyasi heveslerden müteşekkil bu klikleşmenin amacı nedir?
Siyasette, ‘Gelen ekibiyle gelir, giden de ekibiyle gider’ diye bir tabir vardır. Bu tabir ekseriyetle parti yönetimleri ve belediye başkanlıkları için doğrudur ve bu doğrultudaki ekipleşmeye saygı duyulur. Zira buralarda Başkanlar istediği ekibi kurabilsin de iyi çalışsın diye, gerek tüzük gerekse mevzuat yetki verir. Oysa Milletvekilliği öyle değildir, vekillerin ekibi kanunun onlara tanıdığı 3 danışmanla sınırlıdır. Yakın tarihimizden doğru dersleri almışsak; siyaset, STK ve bürokrasiden isimlerle oluşmuş ve toplumsal bir şey üretmeyen, şeffaflıktan uzak yapılara şüpheyle bakmamız gerekir. Temennimiz, Karaman’a sahip olma dürtüsünden uzaklaşılıp, Karaman’a hizmetkâr olma yoluna acilen girilmesi ve seçim öncesi söylenen ‘Sağlam’ projelerin çürümemesi için gayret gösterilmesidir.
Milletvekili şehirdeki her bir bireyin, gençten yaşlıya, kadınlardan çocuklara kadar herkesin sesi olma görevi üstlenmiştir. Ancak, amiyane deyimle ayağına kadar gelmiş Bakanla görüşmemek, o insanların beklentilerini hiçe saymak anlamına gelir. Hele ki bu tür bir tutum, gerekçesiz bir mazeretle örtülmeye çalışılıyorsa, bu durum daha da vahim hale gelir. Sağlık sorunlarını öne sürmek, ama aynı tarihlerde sağlıklı ve aktif bir şekilde görüntülenmek, sadece partisine-teşkilatına değil, aynı zamanda kendisini o makama taşıyan seçmenlere de saygısızlıktır. Osman vekilin, her aday adaylığında bahsettiği bürokrasi tecrübesi ve deneyimden kastı umuyoruz ki bu değildir. Zira insanların olan bitene bakıp ta kendi aralarında, şehrin seçilmiş vekili için ‘’Sülün Osman’’ demesi hiç hoş değil..
Haber & Yorum / Karamanca.net
Her dönem, ‘’Ben olayım’’ ısrarına yaslayarak iddia ettiği bürokrasi tecrübesi ve anlata anlata bitiremediği deneyimleri, artık fırsat verildiğinden icraat olarak görülmek istenir. Kent insanının bu haklı talepleri bazen sekteye uğrar bazen ise büsbütün hayal kırıklığına dönüşür. Tıpkı hikâyesi ‘Bizim Osman’ diye başlayıp, siyasi kulislerde ‘Sülün Osman’a evrilen Osman Sağlam gibi..
Milletvekilliği; şehir halkının taleplerini, umutlarını ve beklentilerini, bağlı olduğu teşkilatın disiplini ve politikası çerçevesinde temsil etmek üzere üstlenilen bir görevdir. Seçildiği günden itibaren attığı veya atamadığı adımlar incelendiğinde Osman Sağlam’ın, kendisine yüklenen bu misyonun ağırlığını taşıyamadığı herkesin malumu.
Partisinin şehirdeki mevcut dinamizmini, vatandaşın hizmet beklentisini ve çözüm bekleyen sorunları umursadığı söylenemez. İl Genel Meclisi Başkanlığı seçiminde partisinin adayı yerine başka parti adayının desteklenmesini istemesi, 23. Kuruluş yıldönümü etkinliklerine katılmaması ve o güne özel bir hastalık icat etmesi genel itibariyle halkı ilgilendiren bir durum değil. Partisiyle veya partisinin dinamikleriyle bir hesaplaşma içinde olabilir, bu bizi ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren kısmı, seçileceği süreçte ‘Sağlam projeler’ başlığıyla kamuoyuyla paylaştıkları. Milletvekili Sağlam’ın o dönem açıkladığı herhangi bir konuya dair henüz girişimi yok. Sadece, partisinden olmayan yetkilileri ‘Bunlar, buraları görmemiştir’ diyerek ardına takıp götürdüğü Tarım Bakanlığı ziyareti var. Fakat o ziyarete dair de şehrin tek kazanımı bakan beyle çekilen hatıra fotoğrafı!
Bizi ilgilendiren diğer bir konu ise, partisiyle hesaplaşırken oluşturmaya çalıştığı klik. Milletvekili Sağlam’ın kendi kadrolaşmasını sağlamaya çalışırken; hepimizin ortak değeri olan Kızılay’ı ve bazı kamu personellerini klikleştirme çabası şehre zarar vermekten öteye geçmiyor. Milletvekili Sağlam’ın, partisi veya halkla olmamasına karşın, ortak çıkar ve beklenti ekseninde oluşan bu kliklerle sık ve düzenli bir iletişimi olduğu, Karaman AK Parti kulislerinin en çok konuşulan konusu. Partilerinin politikalarından ve işleyişinden bağımsız, Karaman’a veya halka hizmete dair bir üretimi amaç edinmemiş ve farklı siyasi heveslerden müteşekkil bu klikleşmenin amacı nedir?
Siyasette, ‘Gelen ekibiyle gelir, giden de ekibiyle gider’ diye bir tabir vardır. Bu tabir ekseriyetle parti yönetimleri ve belediye başkanlıkları için doğrudur ve bu doğrultudaki ekipleşmeye saygı duyulur. Zira buralarda Başkanlar istediği ekibi kurabilsin de iyi çalışsın diye, gerek tüzük gerekse mevzuat yetki verir. Oysa Milletvekilliği öyle değildir, vekillerin ekibi kanunun onlara tanıdığı 3 danışmanla sınırlıdır. Yakın tarihimizden doğru dersleri almışsak; siyaset, STK ve bürokrasiden isimlerle oluşmuş ve toplumsal bir şey üretmeyen, şeffaflıktan uzak yapılara şüpheyle bakmamız gerekir. Temennimiz, Karaman’a sahip olma dürtüsünden uzaklaşılıp, Karaman’a hizmetkâr olma yoluna acilen girilmesi ve seçim öncesi söylenen ‘Sağlam’ projelerin çürümemesi için gayret gösterilmesidir.
Milletvekili şehirdeki her bir bireyin, gençten yaşlıya, kadınlardan çocuklara kadar herkesin sesi olma görevi üstlenmiştir. Ancak, amiyane deyimle ayağına kadar gelmiş Bakanla görüşmemek, o insanların beklentilerini hiçe saymak anlamına gelir. Hele ki bu tür bir tutum, gerekçesiz bir mazeretle örtülmeye çalışılıyorsa, bu durum daha da vahim hale gelir. Sağlık sorunlarını öne sürmek, ama aynı tarihlerde sağlıklı ve aktif bir şekilde görüntülenmek, sadece partisine-teşkilatına değil, aynı zamanda kendisini o makama taşıyan seçmenlere de saygısızlıktır. Osman vekilin, her aday adaylığında bahsettiği bürokrasi tecrübesi ve deneyimden kastı umuyoruz ki bu değildir. Zira insanların olan bitene bakıp ta kendi aralarında, şehrin seçilmiş vekili için ‘’Sülün Osman’’ demesi hiç hoş değil..
Haber & Yorum / Karamanca.net
YORUMLAR