Fatih Nurullah takma adlı Eyüp Fatih Şağban'ın 3. celsesi görüldü
Sakarya'nın Akyazı ilçesinde dergahında 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismardan tutuklanan Uşşaki Tarikatı'nın sözde lideri Fatih Nurullah takma adlı Eyüp Fatih Şağban'ın davasının 3'üncü celsesi Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme heyeti şahsın tutukluluk halinin devamına ve davanın kararının açıklanması için duruşmayı 23 Haziran tarihine erteledi.
Editör: Karamanca
28 Mayıs 2021 - 23:45 - Güncelleme: 28 Mayıs 2021 - 23:50
12 yaşındaki kız çocuğuna istismar ettiği gerekçesiyle tutuklanan Eyüp Fatih Şağban'ın davasının 3'üncü celsesi sabah saatlerinde Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.
Eyüp Fatih Şağban hakkında hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, 'Zincirleme şekilde çocukların cinsel istismarı' suçundan 15 yıldan 40 yıl 1 ay 15 güne kadar, 'Çocuğa karşı kişiyi cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma' suçundan ise 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edilen davanın 3'üncü duruşması görüldü.
Davaya, Fatih Şağban tutuklu bulunduğu cezaevinden, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yönetimiyle katıldı.
Şağban hakkındaki iddiaları yalanlayarak, beraatını istedi. 2'nci celsede, çocuğun çelişkili beyanlarda bulunduğunu belirten sanık avukatı, konuya ilişkin 14 tanık olduğunu ve tanıkların dinlenmesi beyanında bulunmuştu.
Bu davada 14 tanık mahkeme heyetince dinlenirken, sanık Eyüp Fatih Şağban'ın tutukluluk halinin devamına karar verilerek duruşma 23 Haziran tarihine erteledi.
Salonda dinlenilen tarikat üyesi tanık H.Ç., "İstanbul'da yaşıyorum. Eşimle birlikte İstanbul'daki vakfa da sürekli gideriz. 2020 yılının Haziran ile Temmuz ayları arasında Akyazı'daki dergaha yurtdışından gelen misafirleri ağırlamaya yardım etmek için gittik eşimle birlikte.
Ben eşimle birlikte 2'nci katta kalıyordum. Biz oradayken Y. isimli kız çocuğu ailesiyle birlikte kalıyordu ve ben Y.'nin 3'üncü kata servis yaptığına da hiç şahit olmadım. Ben de eşimle bir soru sormak için sadece 1 kere çıktım o kata" dedi.
Dergahtayken çok neşeli ve mutluydu
Sanık Şağban'ın hocası olduğunu söyleyen tanık H.Y., "Sanık, bizim hocamızdır. Ben Y.'nin hiç 3'üncü kata çıktığını hiç görmedim. Y., biz dergahtayken çok neşeli ve mutluydu. Hiç taciz edilmiş gibi bir hali yoktu. Ayrıca dergahtan ayrılınca da 'ben sultandan ayrıldım' şeklinde sosyal medyada paylaşım yaptı" diye konuştu.
Hocamıza kumpas kurdular
21 yıldır dergaha hizmet ettiğini belirten K.Ç. ise, "Y.'nin annesi bana telefonda eşinin kızını taciz ettiğini ve uyuşturucu madde kullandığını söyledi. Ayrıca eşinin Allah tarafından yasaklanan anal yoldan birlikte olmak istediğini de bana söyleyince ben de eşinden ayrılmasını ve eşi hakkında şikayette bulunacağımı söyledim.
Biz yıllarca o aileye yardımda bulunduk. Onlar ise hocamıza kumpas kurdular. Bana pirlerin ve evliyaların hocamızı dergahın başında istemediğini ve onların bu yüzden böyle bir şey iddia ettiğini söylediler. Şikayet edeceğim için de bilmediğim bir numara tarafından 'sakın bizle uğraşma' şeklinde tehdit mesajları aldım" şeklinde konuştu.
23 Haziran'da adaletin yerine ulaşacağına inancımız tam
Mahkeme sonrasında açıklama yapan UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Türkiye İhbar Sorumlusu Avukat Mine Rana Kahramanoğlu, "Bugün UCİM olarak 10 ila 12 yaş aralığında kaldıkları dergahta istismara uğrayan çocuğumuzun yanındaydık.
Dosyada sanık tarafından sunulan tüm tanıklar dinlenildi ve tanıklar istismarın olmadığına dair beyanda bulundu ancak hepimizin bildiği gibi bir istismarın birilerinin gözünün önünde olması mümkün değildir.
Bizden istismarın olduğuna dair tanık sunmamızı isteyerek sanığın tutuklu yargılanmaması talebinde bulundular. Bir çocuğun istismara uğradığını bir tanıkla ispat etmek kadar hayatın olağan akışına ters ve bu kadar dehşet bir talebe inanamadık ve bu talebin kabul edilemeyeceğine dair beyanımızı sunduk.
Sonuç itibariyle tanıkların hepsi dinlendi, eksik olan hususlarla ilgili ara karar oluşturularak sanığın tutukluluğuna ve davanın 23 Haziran'a ertelenmesine karar verildi. 23 Haziran'da adaletin yerine ulaşacağına inancımız tamdır, çocuğumuzun yanındayız" ifadelerini kullandı.
CD ve dökümleri mahkemeye sunduk
Uşşaki Tarikatı Lideri sanık Eyüp Fatih Şağban'ın avukatı Bülent Demir ise, "Bugün duruşmamızın 3'üncü celsesini yapmış bulunmaktayız. Müvekkilime karşı yapılan itibar suikastının kriminal deliller ile ortaya konduğu bir celse oldu. Mağdur olduğu iddia edilen kişinin, aile yakınları tarafından müvekkilimin tehdit edilmesi ve şantaj ile para istendiğine dair CD ve dökümleri sayın mahkemeye sunduk, sayın mahkemede bu delilleri duruşma esnasında değerlendirdi.
Sayın mahkemenin 23 Haziran'a ertelediği bu davada, 23 Haziran'da umarım müvekkilimin hürriyetinin kısıtlanmasının sona ereceği ve beraat ile sonuçlanacak bir karar olacaktır" dedi.
Öte yandan, birçok farklı şehirden Sakarya Adliyesi önüne gelen tarikat üyesi, duruşmayı yakından takip ederken polis ekipleri ise adliye önünde geniş güvenlik önlemleri aldı.
Eyüp Fatih Şağban hakkında hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, 'Zincirleme şekilde çocukların cinsel istismarı' suçundan 15 yıldan 40 yıl 1 ay 15 güne kadar, 'Çocuğa karşı kişiyi cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma' suçundan ise 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edilen davanın 3'üncü duruşması görüldü.
Davaya, Fatih Şağban tutuklu bulunduğu cezaevinden, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yönetimiyle katıldı.
Şağban hakkındaki iddiaları yalanlayarak, beraatını istedi. 2'nci celsede, çocuğun çelişkili beyanlarda bulunduğunu belirten sanık avukatı, konuya ilişkin 14 tanık olduğunu ve tanıkların dinlenmesi beyanında bulunmuştu.
Bu davada 14 tanık mahkeme heyetince dinlenirken, sanık Eyüp Fatih Şağban'ın tutukluluk halinin devamına karar verilerek duruşma 23 Haziran tarihine erteledi.
Salonda dinlenilen tarikat üyesi tanık H.Ç., "İstanbul'da yaşıyorum. Eşimle birlikte İstanbul'daki vakfa da sürekli gideriz. 2020 yılının Haziran ile Temmuz ayları arasında Akyazı'daki dergaha yurtdışından gelen misafirleri ağırlamaya yardım etmek için gittik eşimle birlikte.
Ben eşimle birlikte 2'nci katta kalıyordum. Biz oradayken Y. isimli kız çocuğu ailesiyle birlikte kalıyordu ve ben Y.'nin 3'üncü kata servis yaptığına da hiç şahit olmadım. Ben de eşimle bir soru sormak için sadece 1 kere çıktım o kata" dedi.
Dergahtayken çok neşeli ve mutluydu
Sanık Şağban'ın hocası olduğunu söyleyen tanık H.Y., "Sanık, bizim hocamızdır. Ben Y.'nin hiç 3'üncü kata çıktığını hiç görmedim. Y., biz dergahtayken çok neşeli ve mutluydu. Hiç taciz edilmiş gibi bir hali yoktu. Ayrıca dergahtan ayrılınca da 'ben sultandan ayrıldım' şeklinde sosyal medyada paylaşım yaptı" diye konuştu.
Hocamıza kumpas kurdular
21 yıldır dergaha hizmet ettiğini belirten K.Ç. ise, "Y.'nin annesi bana telefonda eşinin kızını taciz ettiğini ve uyuşturucu madde kullandığını söyledi. Ayrıca eşinin Allah tarafından yasaklanan anal yoldan birlikte olmak istediğini de bana söyleyince ben de eşinden ayrılmasını ve eşi hakkında şikayette bulunacağımı söyledim.
Biz yıllarca o aileye yardımda bulunduk. Onlar ise hocamıza kumpas kurdular. Bana pirlerin ve evliyaların hocamızı dergahın başında istemediğini ve onların bu yüzden böyle bir şey iddia ettiğini söylediler. Şikayet edeceğim için de bilmediğim bir numara tarafından 'sakın bizle uğraşma' şeklinde tehdit mesajları aldım" şeklinde konuştu.
23 Haziran'da adaletin yerine ulaşacağına inancımız tam
Mahkeme sonrasında açıklama yapan UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Türkiye İhbar Sorumlusu Avukat Mine Rana Kahramanoğlu, "Bugün UCİM olarak 10 ila 12 yaş aralığında kaldıkları dergahta istismara uğrayan çocuğumuzun yanındaydık.
Dosyada sanık tarafından sunulan tüm tanıklar dinlenildi ve tanıklar istismarın olmadığına dair beyanda bulundu ancak hepimizin bildiği gibi bir istismarın birilerinin gözünün önünde olması mümkün değildir.
Bizden istismarın olduğuna dair tanık sunmamızı isteyerek sanığın tutuklu yargılanmaması talebinde bulundular. Bir çocuğun istismara uğradığını bir tanıkla ispat etmek kadar hayatın olağan akışına ters ve bu kadar dehşet bir talebe inanamadık ve bu talebin kabul edilemeyeceğine dair beyanımızı sunduk.
Sonuç itibariyle tanıkların hepsi dinlendi, eksik olan hususlarla ilgili ara karar oluşturularak sanığın tutukluluğuna ve davanın 23 Haziran'a ertelenmesine karar verildi. 23 Haziran'da adaletin yerine ulaşacağına inancımız tamdır, çocuğumuzun yanındayız" ifadelerini kullandı.
CD ve dökümleri mahkemeye sunduk
Uşşaki Tarikatı Lideri sanık Eyüp Fatih Şağban'ın avukatı Bülent Demir ise, "Bugün duruşmamızın 3'üncü celsesini yapmış bulunmaktayız. Müvekkilime karşı yapılan itibar suikastının kriminal deliller ile ortaya konduğu bir celse oldu. Mağdur olduğu iddia edilen kişinin, aile yakınları tarafından müvekkilimin tehdit edilmesi ve şantaj ile para istendiğine dair CD ve dökümleri sayın mahkemeye sunduk, sayın mahkemede bu delilleri duruşma esnasında değerlendirdi.
Sayın mahkemenin 23 Haziran'a ertelediği bu davada, 23 Haziran'da umarım müvekkilimin hürriyetinin kısıtlanmasının sona ereceği ve beraat ile sonuçlanacak bir karar olacaktır" dedi.
Öte yandan, birçok farklı şehirden Sakarya Adliyesi önüne gelen tarikat üyesi, duruşmayı yakından takip ederken polis ekipleri ise adliye önünde geniş güvenlik önlemleri aldı.
YORUMLAR