Elektronik Hayvan Takip Sistemi hayvancılığa büyük katkı sağlayacak
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Elektronik Hayvan Takip Sistemi'nin Türkiye'nin hayvancılığına çok büyük katkı sağlayacak bize ait bir yenilik, teknoloji ve çözüm olduğunu söyledi.
Editör: Karamanca
08 Ekim 2021 - 14:44 - Güncelleme: 08 Ekim 2021 - 14:46
Bakan Pakdemirli, açılış ve bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Karaman'a geldi. Bakan Pakdemirli ilk olarak Karaman-Karapınar yolu üzerinde bulunan ve bir hayvan çiftliğinde düzenlenen Hayvan Takip Sistemi tanıtım programına katıldı.
Burada konuşan Bakan Pakdemirli, bakanlık olarak, tarımı geliştirmek ve üreticiye yeni projeleri sunmak için durmadan, dinlenmeden çalışmalara aralıksız devam ettiklerini belirterek, "Bugün de, üzerinde uzun süredir çalıştığımız ve ülkemiz hayvancılığının geleceği için oldukça önemli bir projeyi, Elektronik Hayvan Takip Sistemi'ni Karaman'dan tüm Türkiye'ye tanıtıyoruz. Birazdan projenin detaylarını paylaşacak ve canlı bağlantılarla örnek uygulamaları göstereceğim. Hayvancılığımıza sınıf atlatacak, teknoloji ve inovasyonu üretimle buluşturacak bu projenin, sektöre ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum" dedi.
"Hayvancılık bizim kadim mesleğimizdir" diyen Bakan Pakdemirli, "Yüzyıllar önce Orta Asya'dan başlayan bu uğraş bugün Anadolu'nun her bir yerinde üretime, istihdama ve ekonomiye katkı sağlamaya devam ediyor. Ülkemiz hayvancılığına 16 milyarı son üç yılda olmak üzere 19 yılda verdiğimiz 75 milyar lira destek ve hayata geçirdiğimiz ulusal ve bölgesel birçok proje ile büyük bir değişim ve kalkınma yaşadı. Hayvancılık desteğini son 3 yılda; iki kattan fazla artışla 7,8 milyar liraya çıkardık. Bu desteklerle ve yeni projeler sayesinde hayvan sayısı ve hayvansal üretimde önemli artışlar sağladık. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte, doğrudan üreticiye ve üretime dokunan hızlı karar alma mekanizmasının bu artışlarda önemli bir rolü var.
Son 3 yılda; büyükbaş hayvan varlığımız yüzde 13 artışla,18,3 milyon başa yükselerek Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Küçükbaş hayvan varlığımız ise aynı dönemde yaklaşık yüzde 29 artışla, 57,3 milyon başa ulaşarak son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Gururla söylüyorum, bugün Türkiye; küçükbaş hayvan sayısında Avrupa'da birinci, büyükbaş sayısında ikinci sırada. Yetiştiricimizin gayreti, bizlerin desteği ve Allah'ın bereketiyle ulaştığımız bu seviyeyi, yeni projelerle inşallah daha da yukarılara taşıyacağız. Tabii üretimdeki bu gelişmeler, hayvancılık ihracatımıza da olumlu yansımaya devam ediyor. Canlı hayvan ve hayvansal ürün dış ticaretinde; 2019'da 585 milyon dolar olan dış ticaret fazlasını, 2020 yılında 727 milyon dolara çıkardık. 2021 yılının ilk 8 ayında ise 2020 yılının tamamını geride bırakarak 887 milyon dolara ulaştırdık. Bu vesileyle tarım ve hayvancılık sektörüne emek veren, alın teri döken tüm çiftçilerimize, üreticilerimize ve yetiştiricilerimize tek tek teşekkür ediyorum.
Buradan yem fiyatlarındaki aşırı artışa müsaade etmeyeceğimizin altını özellikle çizmek istiyorum. Et, süt ve yem üreticilerimizin bu durumdan olumsuz etkilenmemesi ve maliyetlerinin azaltılmasını sağlamak amacıyla Toprak Mahsulleri Ofisimiz aracılığı ile 'Yem Regülasyon Çalışması' başlattık. TMO, hasat nedeniyle Haziran ayında ara verdiği uygun fiyatlı arpa ve buğday gibi yem hammaddesi satışına, Temmuz ayında yeniden başladı. Bu kapsamda; Ekim ayı sonuna kadar 2,6 milyon ton hububatı piyasaya arz etmiş olacağız. Yine, hayvancılık sektörünün kaba yem ihtiyacını karşılamak amacıyla, yem bitkileri desteğimiz de devam ediyor. Son 19 yılda yaklaşık 8 milyar lira yem bitkileri desteği ödedik. Sağladığımız destekler ve yürütülen çalışmalar ile yem bitkileri ekim alanımız 758 bin hektardan, 2,5 milyon hektara yükseldi. Besicimiz ve süt üreticimiz rahat olsun. Tedbirlerimizi aldık, almaya da devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"Doğru planlamaya, yerli üretime ve en önemlisi de bilgi ve inovasyona ağırlık vermek zorundayız"
Tarım ve hayvancılıktaki gelişmenin sadece destekle ve hibeyle olmayacağını belirten Bakan Pakdemirli, "Sektördeki gelişmenin devamını istiyorsak, doğru planlamaya, yerli üretime ve en önemlisi de bilgi ve inovasyona ağırlık vermek zorundayız. 2019 yılında Cumhurbaşkanımızın himayelerinde; 15 yıl aradan sonra 3. Tarım Orman Şurası'nı düzenledik. Yine Cumhuriyet tarihimizin ilk su şurası çalışmalarında ise sona geldik. Tarım Orman şurasında, dijitalleşme, teknoloji kullanımı ve Ar-Ge öne çıkan konuların başında yer alıyor. Son 3 yılda tarımda teknolojinin ve dijitalleşmenin önünü açan çok sayıda marka projeyi hayata geçirdik. Tarımın geleceğinde, bilgi, inovasyon ve teknolojinin olacağını çok iyi biliyoruz. O nedenle geleceğin tarımına şimdiden kendimizi hazırlıyor, üretimi teknolojiyle daha fazla buluşturmaya gayret ediyoruz. Tabii bu projelerimiz saymakla bitmez. Hamdolsun, Türkiye, 60 araştırma enstitüsü, 7 bin civarında araştırma çalışanı ile bulunduğu coğrafyanın en büyük ve en güçlü tarımsal Ar-Ge altyapısına sahip ülkesidir. Bakanlık olarak Ar-Ge çalışmalarımızı daha da geliştirmek için çeşitli kaynaklardan yıllık yaklaşık 1 milyar lira bütçe kullanıyor ve tarım sektörünün çözümlerinin yüzde 70'ini bakanlık olarak biz üretiyoruz. Bakanlık olarak üreticinin maliyetlerini düşürecek ve gelirini artıracak elektrikli traktörden, hayvan aşısı üretimine, arıcılık merkezinden bitkisel gıda Ar-Ge merkezine kadar birçok proje yürütüyoruz. İhtiyaç duyulan her türlü Ar-Ge ve İnovasyon çalışmasına sonuna kadar destek veriyoruz. İnanıyoruz ki 'Tarımın Geleceği, Geleceğin Tarımı' için daha çok bilgi ve teknoloji üretmeliyiz. Çünkü ancak 'Teknoloji bizimse, çözüm de bizimdir" dedi.
"Elektronik Hayvan Takip Sistemi ülkemiz hayvancılığına çok büyük katkı sağlayacak bize ait bir yenilik, teknoloji ve çözüm"
Bakan Pakdemirli, tanıtımını yapacakları "Elektronik Hayvan Takip Sistemi'nin, ülkemiz hayvancılığına çok büyük katkı sağlayacak bize ait bir yenilik, teknoloji ve çözüm olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: "Öncelikle Elektronik Hayvan Takip sistemi içerisinde yer alan Akıllı Küpeden bahsetmek istiyorum. Akıllı küpe esasen bana ait bir fikir, bir projedir. Ancak bu projeyi ete kemiğe büründürenler ise bizim mühendislerimiz bizim bilim insanlarımızdır. Bu proje; TAGEM, ASELSANNET ve AnkaRef ortaklığı ile uygulamaya hazır hale getirildi. Peki 'Akıllı Küpe' nedir? İşte hepimizin elinde bir cep telefonu var. İletişimden banka işlemlerine, sağlık kontrolünden yol tarifine kadar, birçok işlemi, telefonlarımızdan yapıyoruz. Tabii bu işlemleri yaparken, cep telefonu günlük yaşantımıza yönelik birçok veriyi de içinde topluyor. Gerektiğinde bizi uyarıyor, yön veriyor, yol gösteriyor. Daha sağlıklı olmak için şu kadar mesafe yürümelisin diyor. Banka ödemeni yap diye seni uyarıyor, sinyal gönderiyor. İstediğin adrese en hızlı şu yoldan ulaşabilirsin diye yol tarif ediyor. Şimdi biz de, deyim yerindeyse, her büyükbaş hayvanın kulağına bir cep telefonu takıyoruz. Tabii bu, daha küçük, kullanımı ve işlevi daha kolay, pili yaklaşık 5 yıl giden bir cep telefonu. Birçok teknolojik özelliğe sahip 'Akıllı Küpe', Hayvan Takip Sisteminin önemli bir parçasıdır. Mevcut durumda, hayvansal üretim yapan belirli büyüklükteki işletmelerimiz, ithal sürü yönetim programları kullanmakta ve bu programların verileri yurt dışında tutulmaktadır. Yaptığımız Ar-Ge çalışmaları neticesinde kendi teknoloji ve imkânlarımızla geliştirdiğimiz bu teknolojiyi, yani 'Sürü Yönetimine' hizmet edecek 'Elektronik Hayvan Takip Sistemini' imkânlar ölçüsünde üreticimizle buluşturma ana hedefimizdir. Sistemin ilk hedefi yetiştirici ve karar vericiler için önemli olan hayvan verilerinin toplanması ve Bakanlığımız bünyesinde muhafaza edilmesidir. Bu amaçla; Dünyada bir ilk olan Nb IoT tabanlı ''Elektronik Hayvan Takip Sistemi' sayesinde; Hayvanların konumları, Yem yeme ve geviş getirme gibi beslenme durumları, Aşılama kayıtları, Koordinasyon bilgisi ile hareket ve sevk durumları, Kızgınlık ön uyarı bilgilendirmesi, Kulak iç sıcaklığı gibi veriler anlık olarak merkezi programa aktarılmaktadır. Veriler, biraz önce bahsettiğim, hayvanın kulağına takılan takip cihazında bulunan ve algoritmaları yerli olarak geliştirilen sensörler vasıtasıyla, Sim kart teknolojisi ile merkeze iletilmektedir. Sisteme, ileriki dönemlerde yerli ve milli olarak geliştirilecek; buzağı besleme robotları, sağım, yemleme ve otomasyon sistemleri ile süt ölçer gibi teknolojik donanımlar ilave edilerek tam bir çiftlik yönetim sistemine dönüştürülecektir. Tanıtımını yaptığımız bu milli hayvan takip sistemi ile yetiştiricilerimiz online olarak; İşletmelerindeki hayvanların beslenme durumlarını, Kızgınlık bilgilendirmesi ile doğru zamanda tohumlanması ve döl verimi kayıplarının azaltılması, Hayvan kaybolması veya çalınması durumunda yer bilgisi, Hayvanlarındaki cihazlarının düşmesi, koparılması gibi durumlarda SMS ile bilgilendirilmesi, Hayvan aşı bilgileri, bölgelerindeki karantina durumu, Damızlık hayvan alımlarında hayvana ait tüm özgeçmiş bilgileri gibi birçok veriyi anlık öğrenme imkânına kavuşacaktır. Koruyucu veteriner hekimlik uygulamaları, uygulayıcı hekim tarafından sisteme cep telefonu veya tablet üzerinden kolayca işlenecektir. Bakanlık olarak bizler de; anlık hayvan mevcudiyetimizi, karantina ihlallerini, aşılama takiplerimizi sistem üzerinden takip edeceğiz. Ayrıca, elektronik hayvan takip sistemi, hayvan pazarına giriş ve mezbaha da kesime giden hayvanları da anlık izleme fırsatı verecektir. Yine, bu sistem aynı zamanda makine öğrenmesi yaparak, biz karar vericilere ileriki dönemlerde daha fazla bilgiyi sunabilecektir. Öncelikle neden böyle bir projeye ihtiyaç var, bunu kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. Hayvancılık zor bir iş. Hayvancılık yönetimi de hem işletme bazında, hem de ülke genelinde, üretim, yönetim ve hayvan hareketlerinin giderek karmaşık hale gelmesinden dolayı oldukça zor bir iş haline geldi. Bütün bu zorluklar içinde; yetiştiricinin, daha kârlı bir faaliyet yapması için, hayvanlarının durumunu ve sağlığını takip etmesi gerekiyor. İlgili veteriner hekimin; sürü genelini ve her bir hayvanın sağlık, gebelik ve nakil durumunu bilmesi gerekiyor. Bakanlık birimlerinin ise; hayvanların işletmede olup olmadığını, aşı durumunu, karantina durumunu, işletmedeki, ilçedeki, ildeki hayvanların sayısını, gebelik, kızgınlık, tohumlama gibi tüm süreçleri bilmesi ve aksadığında gerekli tedbirleri alması gerekiyor. Çünkü hayvanlarınızın sağlık durumunu, gebelik durumunu, nerde olduğunu ve sürünün genel halini bilmeden hayvancılığı yönetemeyiz, verimi artıramayız, hayvan sağlığını yönetemeyiz. İşte Elektronik Hayvan Takip Sistemi, hayvanınızın nerde olduğunu, beslenip beslenmediğini, doğum, gebelik, kızgınlık gibi biyolojik durumlarının ne olduğunu takip eden ve ilgililere bildiren bir sistemdir. Bu sistem, aldığı bilgilerle içindeki yerli yazılımımızla değerlendirip, yorumlayıp daha sağlıklı, daha verimli ve daha kontrollü bir işletmecilik yapmak için hayvanın sahibine, Sorumlu Veteriner Hekime ve Bakanlık görevlilerine bilgi ve uyarı veren bir sistemdir. İşte kısaca özetlemeye çalıştığım Elektronik Hayvan Takip Sistemi; tüm bu işleri ve çok daha fazlasını yapabilen Milli-Yerli, bize ait ve bizim ürettiğimiz bir sistemdir. Bu sistem bizimdir, verileri bizimdir, güvenlik ile ilgili tüm tedbirler alınmıştır. İşte böyle, çok fonksiyonlu, verimli ve faydalı teknolojik bir sistemden bahsediyoruz. 'Elektronik Hayvan Takip Cihazı' takılan TAGEM Enstitülerinde ve bugün bulunduğumuz özel işletmede hayvanların bulunduğu ortamın görsel olarak izlenmesi ve hayvan hareketlerinin kayıt altına alınabilmesi amacıyla kamera kurulumları da yapılmıştır. 'Hayvan Takip Yazılımı' gereksinimleri detaylandırılmış, toplanan verilerin yazılım üzerinde anlamlı bir şekilde incelenmesi ve izlenmesi için gerekli temel modüller tamamlanmıştır. Veri toplamanın büyük bir önem arz ettiği 'IoT Platform' gereksinimleri detaylandırılarak, cihazlardan veri alma, verileri işleme ve Hayvan Takip Yazılımına iletebilme fonksiyonları aktif hale getirilmiştir."
"Sistemin uygulandığı hayvancılık işletmelerinde; süt veriminde yüzde 25 artış, buzağı veriminde yüzde 20 artış ve sağlık giderlerinde yüzde 15 azalış tespit edilmiştir"
Bugün 5 ilde 400 baş hayvanda denemelerini tamamlayarak algoritmalarını oluşturdukları sistemin yüzde 94 isabet oranıyla çalışmakta olduğunu kaydeden Pakdemirli, "Sistemin olası sorunlarını önlemek için 20 bin baş sığırda test etmeye devam edeceğiz. Böylece sistemin her iklim ve ahır şartında kusursuz çalışmasını sağlayacağız. Proje sonucunda elde edilen veriler değerlendirildiğinde, bu sistemin uygulandığı hayvancılık işletmelerinde; Süt veriminde yüzde 25 artış, buzağı veriminde yüzde 20 artış ve sağlık giderlerinde yüzde 15 azalış tespit edilmiştir. Eğer bu sistemi sadece damızlık dişi hayvanlarımıza takabilirsek, ilave yem ve girdi kullanmadan yılda 1 milyon daha fazla buzağı, 2-3 milyon ton ilave süt elde edebiliriz. Yani her 100 Akıllı Küpe ilave 20 hayvan demek. Elde edilen verim ve hayvan sayısı ile sağlık giderlerinin azalmasını dâhil ettiğimizde, bu teknolojinin yaygın kullanımı sonucunda ülke ekonomisine kısa vadede yıllık 5 milyar, orta vadede ise 10 milyar lira katkı sunabiliriz. Bu sistemin etkin kullanımı için öncelikle üretecimize ilave bir yük getirmeden Bakanlık imkânları ile yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Elbette isteyen hayvancılık işletmelerimiz kendisi de sisteme dâhil olabilirler. Bunun için akıllı küpe ilk aşamada 20 bin süt sığırına takılacak ve 2022 yılından itibaren kademeli olarak uygun il ve işletmelerde hayvanlara takacağız. Bu şekilde kademeli olarak 2 milyon hayvanımızı elektronik hayvan takip sistemine dahil ederek nihayetinde tüm ülkede kullanıma sunacağız. Sistem tüm ülkeye yayıldığında nasıl ki hane hane nüfus sayımını bıraktıysak ahır ahır hayvan sayımını da bırakacağız. İlk uygulamaya da Karaman ilimizden başlıyoruz. Böylece Bakanlık imkânlarıyla geliştirdiğimiz bu sistemi üreticimize ilave bir maliyet getirmeden yetiştiricimizle buluşturacak ve işletme karlılığını artıracağız. Ayrıca geliştirdiğimiz bu yerli ve milli teknolojimizi dost ve kardeş ülkelerle de paylaşacağız. Bu bağlamda ilk olarak önümüzdeki günlerde Azerbaycan da 1000 hayvana Akıllı Küpe takacağız. Ülkemize, milletimize, çiftçimize, dost ve kardeşlerimize hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu.
Bakan Bekir Pakdemirli, hayvan takip sisteminin kurulu olduğu 4 işletmeyle canlı bağlantıya geçerek, işletmelerdeki hayvanların durumlarını sistem üzerinden canlı olarak izledi.
Burada konuşan Bakan Pakdemirli, bakanlık olarak, tarımı geliştirmek ve üreticiye yeni projeleri sunmak için durmadan, dinlenmeden çalışmalara aralıksız devam ettiklerini belirterek, "Bugün de, üzerinde uzun süredir çalıştığımız ve ülkemiz hayvancılığının geleceği için oldukça önemli bir projeyi, Elektronik Hayvan Takip Sistemi'ni Karaman'dan tüm Türkiye'ye tanıtıyoruz. Birazdan projenin detaylarını paylaşacak ve canlı bağlantılarla örnek uygulamaları göstereceğim. Hayvancılığımıza sınıf atlatacak, teknoloji ve inovasyonu üretimle buluşturacak bu projenin, sektöre ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum" dedi.
"Hayvancılık bizim kadim mesleğimizdir" diyen Bakan Pakdemirli, "Yüzyıllar önce Orta Asya'dan başlayan bu uğraş bugün Anadolu'nun her bir yerinde üretime, istihdama ve ekonomiye katkı sağlamaya devam ediyor. Ülkemiz hayvancılığına 16 milyarı son üç yılda olmak üzere 19 yılda verdiğimiz 75 milyar lira destek ve hayata geçirdiğimiz ulusal ve bölgesel birçok proje ile büyük bir değişim ve kalkınma yaşadı. Hayvancılık desteğini son 3 yılda; iki kattan fazla artışla 7,8 milyar liraya çıkardık. Bu desteklerle ve yeni projeler sayesinde hayvan sayısı ve hayvansal üretimde önemli artışlar sağladık. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte, doğrudan üreticiye ve üretime dokunan hızlı karar alma mekanizmasının bu artışlarda önemli bir rolü var.
Son 3 yılda; büyükbaş hayvan varlığımız yüzde 13 artışla,18,3 milyon başa yükselerek Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Küçükbaş hayvan varlığımız ise aynı dönemde yaklaşık yüzde 29 artışla, 57,3 milyon başa ulaşarak son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Gururla söylüyorum, bugün Türkiye; küçükbaş hayvan sayısında Avrupa'da birinci, büyükbaş sayısında ikinci sırada. Yetiştiricimizin gayreti, bizlerin desteği ve Allah'ın bereketiyle ulaştığımız bu seviyeyi, yeni projelerle inşallah daha da yukarılara taşıyacağız. Tabii üretimdeki bu gelişmeler, hayvancılık ihracatımıza da olumlu yansımaya devam ediyor. Canlı hayvan ve hayvansal ürün dış ticaretinde; 2019'da 585 milyon dolar olan dış ticaret fazlasını, 2020 yılında 727 milyon dolara çıkardık. 2021 yılının ilk 8 ayında ise 2020 yılının tamamını geride bırakarak 887 milyon dolara ulaştırdık. Bu vesileyle tarım ve hayvancılık sektörüne emek veren, alın teri döken tüm çiftçilerimize, üreticilerimize ve yetiştiricilerimize tek tek teşekkür ediyorum.
Buradan yem fiyatlarındaki aşırı artışa müsaade etmeyeceğimizin altını özellikle çizmek istiyorum. Et, süt ve yem üreticilerimizin bu durumdan olumsuz etkilenmemesi ve maliyetlerinin azaltılmasını sağlamak amacıyla Toprak Mahsulleri Ofisimiz aracılığı ile 'Yem Regülasyon Çalışması' başlattık. TMO, hasat nedeniyle Haziran ayında ara verdiği uygun fiyatlı arpa ve buğday gibi yem hammaddesi satışına, Temmuz ayında yeniden başladı. Bu kapsamda; Ekim ayı sonuna kadar 2,6 milyon ton hububatı piyasaya arz etmiş olacağız. Yine, hayvancılık sektörünün kaba yem ihtiyacını karşılamak amacıyla, yem bitkileri desteğimiz de devam ediyor. Son 19 yılda yaklaşık 8 milyar lira yem bitkileri desteği ödedik. Sağladığımız destekler ve yürütülen çalışmalar ile yem bitkileri ekim alanımız 758 bin hektardan, 2,5 milyon hektara yükseldi. Besicimiz ve süt üreticimiz rahat olsun. Tedbirlerimizi aldık, almaya da devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"Doğru planlamaya, yerli üretime ve en önemlisi de bilgi ve inovasyona ağırlık vermek zorundayız"
Tarım ve hayvancılıktaki gelişmenin sadece destekle ve hibeyle olmayacağını belirten Bakan Pakdemirli, "Sektördeki gelişmenin devamını istiyorsak, doğru planlamaya, yerli üretime ve en önemlisi de bilgi ve inovasyona ağırlık vermek zorundayız. 2019 yılında Cumhurbaşkanımızın himayelerinde; 15 yıl aradan sonra 3. Tarım Orman Şurası'nı düzenledik. Yine Cumhuriyet tarihimizin ilk su şurası çalışmalarında ise sona geldik. Tarım Orman şurasında, dijitalleşme, teknoloji kullanımı ve Ar-Ge öne çıkan konuların başında yer alıyor. Son 3 yılda tarımda teknolojinin ve dijitalleşmenin önünü açan çok sayıda marka projeyi hayata geçirdik. Tarımın geleceğinde, bilgi, inovasyon ve teknolojinin olacağını çok iyi biliyoruz. O nedenle geleceğin tarımına şimdiden kendimizi hazırlıyor, üretimi teknolojiyle daha fazla buluşturmaya gayret ediyoruz. Tabii bu projelerimiz saymakla bitmez. Hamdolsun, Türkiye, 60 araştırma enstitüsü, 7 bin civarında araştırma çalışanı ile bulunduğu coğrafyanın en büyük ve en güçlü tarımsal Ar-Ge altyapısına sahip ülkesidir. Bakanlık olarak Ar-Ge çalışmalarımızı daha da geliştirmek için çeşitli kaynaklardan yıllık yaklaşık 1 milyar lira bütçe kullanıyor ve tarım sektörünün çözümlerinin yüzde 70'ini bakanlık olarak biz üretiyoruz. Bakanlık olarak üreticinin maliyetlerini düşürecek ve gelirini artıracak elektrikli traktörden, hayvan aşısı üretimine, arıcılık merkezinden bitkisel gıda Ar-Ge merkezine kadar birçok proje yürütüyoruz. İhtiyaç duyulan her türlü Ar-Ge ve İnovasyon çalışmasına sonuna kadar destek veriyoruz. İnanıyoruz ki 'Tarımın Geleceği, Geleceğin Tarımı' için daha çok bilgi ve teknoloji üretmeliyiz. Çünkü ancak 'Teknoloji bizimse, çözüm de bizimdir" dedi.
"Elektronik Hayvan Takip Sistemi ülkemiz hayvancılığına çok büyük katkı sağlayacak bize ait bir yenilik, teknoloji ve çözüm"
Bakan Pakdemirli, tanıtımını yapacakları "Elektronik Hayvan Takip Sistemi'nin, ülkemiz hayvancılığına çok büyük katkı sağlayacak bize ait bir yenilik, teknoloji ve çözüm olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: "Öncelikle Elektronik Hayvan Takip sistemi içerisinde yer alan Akıllı Küpeden bahsetmek istiyorum. Akıllı küpe esasen bana ait bir fikir, bir projedir. Ancak bu projeyi ete kemiğe büründürenler ise bizim mühendislerimiz bizim bilim insanlarımızdır. Bu proje; TAGEM, ASELSANNET ve AnkaRef ortaklığı ile uygulamaya hazır hale getirildi. Peki 'Akıllı Küpe' nedir? İşte hepimizin elinde bir cep telefonu var. İletişimden banka işlemlerine, sağlık kontrolünden yol tarifine kadar, birçok işlemi, telefonlarımızdan yapıyoruz. Tabii bu işlemleri yaparken, cep telefonu günlük yaşantımıza yönelik birçok veriyi de içinde topluyor. Gerektiğinde bizi uyarıyor, yön veriyor, yol gösteriyor. Daha sağlıklı olmak için şu kadar mesafe yürümelisin diyor. Banka ödemeni yap diye seni uyarıyor, sinyal gönderiyor. İstediğin adrese en hızlı şu yoldan ulaşabilirsin diye yol tarif ediyor. Şimdi biz de, deyim yerindeyse, her büyükbaş hayvanın kulağına bir cep telefonu takıyoruz. Tabii bu, daha küçük, kullanımı ve işlevi daha kolay, pili yaklaşık 5 yıl giden bir cep telefonu. Birçok teknolojik özelliğe sahip 'Akıllı Küpe', Hayvan Takip Sisteminin önemli bir parçasıdır. Mevcut durumda, hayvansal üretim yapan belirli büyüklükteki işletmelerimiz, ithal sürü yönetim programları kullanmakta ve bu programların verileri yurt dışında tutulmaktadır. Yaptığımız Ar-Ge çalışmaları neticesinde kendi teknoloji ve imkânlarımızla geliştirdiğimiz bu teknolojiyi, yani 'Sürü Yönetimine' hizmet edecek 'Elektronik Hayvan Takip Sistemini' imkânlar ölçüsünde üreticimizle buluşturma ana hedefimizdir. Sistemin ilk hedefi yetiştirici ve karar vericiler için önemli olan hayvan verilerinin toplanması ve Bakanlığımız bünyesinde muhafaza edilmesidir. Bu amaçla; Dünyada bir ilk olan Nb IoT tabanlı ''Elektronik Hayvan Takip Sistemi' sayesinde; Hayvanların konumları, Yem yeme ve geviş getirme gibi beslenme durumları, Aşılama kayıtları, Koordinasyon bilgisi ile hareket ve sevk durumları, Kızgınlık ön uyarı bilgilendirmesi, Kulak iç sıcaklığı gibi veriler anlık olarak merkezi programa aktarılmaktadır. Veriler, biraz önce bahsettiğim, hayvanın kulağına takılan takip cihazında bulunan ve algoritmaları yerli olarak geliştirilen sensörler vasıtasıyla, Sim kart teknolojisi ile merkeze iletilmektedir. Sisteme, ileriki dönemlerde yerli ve milli olarak geliştirilecek; buzağı besleme robotları, sağım, yemleme ve otomasyon sistemleri ile süt ölçer gibi teknolojik donanımlar ilave edilerek tam bir çiftlik yönetim sistemine dönüştürülecektir. Tanıtımını yaptığımız bu milli hayvan takip sistemi ile yetiştiricilerimiz online olarak; İşletmelerindeki hayvanların beslenme durumlarını, Kızgınlık bilgilendirmesi ile doğru zamanda tohumlanması ve döl verimi kayıplarının azaltılması, Hayvan kaybolması veya çalınması durumunda yer bilgisi, Hayvanlarındaki cihazlarının düşmesi, koparılması gibi durumlarda SMS ile bilgilendirilmesi, Hayvan aşı bilgileri, bölgelerindeki karantina durumu, Damızlık hayvan alımlarında hayvana ait tüm özgeçmiş bilgileri gibi birçok veriyi anlık öğrenme imkânına kavuşacaktır. Koruyucu veteriner hekimlik uygulamaları, uygulayıcı hekim tarafından sisteme cep telefonu veya tablet üzerinden kolayca işlenecektir. Bakanlık olarak bizler de; anlık hayvan mevcudiyetimizi, karantina ihlallerini, aşılama takiplerimizi sistem üzerinden takip edeceğiz. Ayrıca, elektronik hayvan takip sistemi, hayvan pazarına giriş ve mezbaha da kesime giden hayvanları da anlık izleme fırsatı verecektir. Yine, bu sistem aynı zamanda makine öğrenmesi yaparak, biz karar vericilere ileriki dönemlerde daha fazla bilgiyi sunabilecektir. Öncelikle neden böyle bir projeye ihtiyaç var, bunu kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. Hayvancılık zor bir iş. Hayvancılık yönetimi de hem işletme bazında, hem de ülke genelinde, üretim, yönetim ve hayvan hareketlerinin giderek karmaşık hale gelmesinden dolayı oldukça zor bir iş haline geldi. Bütün bu zorluklar içinde; yetiştiricinin, daha kârlı bir faaliyet yapması için, hayvanlarının durumunu ve sağlığını takip etmesi gerekiyor. İlgili veteriner hekimin; sürü genelini ve her bir hayvanın sağlık, gebelik ve nakil durumunu bilmesi gerekiyor. Bakanlık birimlerinin ise; hayvanların işletmede olup olmadığını, aşı durumunu, karantina durumunu, işletmedeki, ilçedeki, ildeki hayvanların sayısını, gebelik, kızgınlık, tohumlama gibi tüm süreçleri bilmesi ve aksadığında gerekli tedbirleri alması gerekiyor. Çünkü hayvanlarınızın sağlık durumunu, gebelik durumunu, nerde olduğunu ve sürünün genel halini bilmeden hayvancılığı yönetemeyiz, verimi artıramayız, hayvan sağlığını yönetemeyiz. İşte Elektronik Hayvan Takip Sistemi, hayvanınızın nerde olduğunu, beslenip beslenmediğini, doğum, gebelik, kızgınlık gibi biyolojik durumlarının ne olduğunu takip eden ve ilgililere bildiren bir sistemdir. Bu sistem, aldığı bilgilerle içindeki yerli yazılımımızla değerlendirip, yorumlayıp daha sağlıklı, daha verimli ve daha kontrollü bir işletmecilik yapmak için hayvanın sahibine, Sorumlu Veteriner Hekime ve Bakanlık görevlilerine bilgi ve uyarı veren bir sistemdir. İşte kısaca özetlemeye çalıştığım Elektronik Hayvan Takip Sistemi; tüm bu işleri ve çok daha fazlasını yapabilen Milli-Yerli, bize ait ve bizim ürettiğimiz bir sistemdir. Bu sistem bizimdir, verileri bizimdir, güvenlik ile ilgili tüm tedbirler alınmıştır. İşte böyle, çok fonksiyonlu, verimli ve faydalı teknolojik bir sistemden bahsediyoruz. 'Elektronik Hayvan Takip Cihazı' takılan TAGEM Enstitülerinde ve bugün bulunduğumuz özel işletmede hayvanların bulunduğu ortamın görsel olarak izlenmesi ve hayvan hareketlerinin kayıt altına alınabilmesi amacıyla kamera kurulumları da yapılmıştır. 'Hayvan Takip Yazılımı' gereksinimleri detaylandırılmış, toplanan verilerin yazılım üzerinde anlamlı bir şekilde incelenmesi ve izlenmesi için gerekli temel modüller tamamlanmıştır. Veri toplamanın büyük bir önem arz ettiği 'IoT Platform' gereksinimleri detaylandırılarak, cihazlardan veri alma, verileri işleme ve Hayvan Takip Yazılımına iletebilme fonksiyonları aktif hale getirilmiştir."
"Sistemin uygulandığı hayvancılık işletmelerinde; süt veriminde yüzde 25 artış, buzağı veriminde yüzde 20 artış ve sağlık giderlerinde yüzde 15 azalış tespit edilmiştir"
Bugün 5 ilde 400 baş hayvanda denemelerini tamamlayarak algoritmalarını oluşturdukları sistemin yüzde 94 isabet oranıyla çalışmakta olduğunu kaydeden Pakdemirli, "Sistemin olası sorunlarını önlemek için 20 bin baş sığırda test etmeye devam edeceğiz. Böylece sistemin her iklim ve ahır şartında kusursuz çalışmasını sağlayacağız. Proje sonucunda elde edilen veriler değerlendirildiğinde, bu sistemin uygulandığı hayvancılık işletmelerinde; Süt veriminde yüzde 25 artış, buzağı veriminde yüzde 20 artış ve sağlık giderlerinde yüzde 15 azalış tespit edilmiştir. Eğer bu sistemi sadece damızlık dişi hayvanlarımıza takabilirsek, ilave yem ve girdi kullanmadan yılda 1 milyon daha fazla buzağı, 2-3 milyon ton ilave süt elde edebiliriz. Yani her 100 Akıllı Küpe ilave 20 hayvan demek. Elde edilen verim ve hayvan sayısı ile sağlık giderlerinin azalmasını dâhil ettiğimizde, bu teknolojinin yaygın kullanımı sonucunda ülke ekonomisine kısa vadede yıllık 5 milyar, orta vadede ise 10 milyar lira katkı sunabiliriz. Bu sistemin etkin kullanımı için öncelikle üretecimize ilave bir yük getirmeden Bakanlık imkânları ile yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Elbette isteyen hayvancılık işletmelerimiz kendisi de sisteme dâhil olabilirler. Bunun için akıllı küpe ilk aşamada 20 bin süt sığırına takılacak ve 2022 yılından itibaren kademeli olarak uygun il ve işletmelerde hayvanlara takacağız. Bu şekilde kademeli olarak 2 milyon hayvanımızı elektronik hayvan takip sistemine dahil ederek nihayetinde tüm ülkede kullanıma sunacağız. Sistem tüm ülkeye yayıldığında nasıl ki hane hane nüfus sayımını bıraktıysak ahır ahır hayvan sayımını da bırakacağız. İlk uygulamaya da Karaman ilimizden başlıyoruz. Böylece Bakanlık imkânlarıyla geliştirdiğimiz bu sistemi üreticimize ilave bir maliyet getirmeden yetiştiricimizle buluşturacak ve işletme karlılığını artıracağız. Ayrıca geliştirdiğimiz bu yerli ve milli teknolojimizi dost ve kardeş ülkelerle de paylaşacağız. Bu bağlamda ilk olarak önümüzdeki günlerde Azerbaycan da 1000 hayvana Akıllı Küpe takacağız. Ülkemize, milletimize, çiftçimize, dost ve kardeşlerimize hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu.
Bakan Bekir Pakdemirli, hayvan takip sisteminin kurulu olduğu 4 işletmeyle canlı bağlantıya geçerek, işletmelerdeki hayvanların durumlarını sistem üzerinden canlı olarak izledi.
YORUMLAR