Derin Ven Trombozu Tedavi Edilir mi?

Derin ven trombozu vücuttaki derin yerleşimli venlerin diğer bir deyişle toplardamarın pıhtılaşması ve tıkanmasıdır.

Derin Ven Trombozu Tedavi Edilir mi?
Editör: Karamanca
03 Kasım 2022 - 10:22




Derin ven trombozu İstanbul ve diğer illerimizde sık talep edilen tedavilerden biri olduğu gibi karotis arter hastalığı İstanbul ilinde Macit Bitargil tarafından başarılı bir şekilde tedavi edilmektedir. Macit Bitargil alanının başarılı isimlerinden biri olan derin ven trombozu ve karotis arter hastalığı başta olmak üzere tüm hastalarına sorunlarına yönelik etkili çözümler sunmaktadır. Siz de Macit Bitargil ile iletişime geçerek randevu alabilirsiniz.

Derin ven trombozu vücuttaki derin yerleşimli venlerin diğer bir deyişle toplardamarın pıhtılaşması ve tıkanmasıdır. Ven trombozu temelde bir toplardamar hastalığıdır, atardamar hastalığı olarak değerlendirilmemelidir. Her ikisinde de tıkanma söz konusu olsa da iki hastalık birbirinden tamamen farklıdır. Derin ven trombozu genellikle bacak toplardamarlarında ortaya çıkar. Genellikle bacak şişliği ve bacak ağrısı şikayetlerine neden olur.

Vücutta iki bölgede toplardamarlar vardır. Bunlar derin venler ve yüzeysel venlerdir. Derin venler dışarıdan görünmeyen kaslar arasında ve atardamarlarla birlikte bulunur. Son derece önemli bir yapıda olduklarından derinde korunurlar. Toplardamarlar besini ve oksijeni kullanılmış olan kirli kanı kalbe taşır. Toplardamarlarda akım kalbe doğrudur. Bacaklarda daha fazla olmakla birlikte tüm derin venlerde çok sayıda kapak ya da kapakçık bulunur. Bacaklarda her 5 ila 10 cm’de bir kapak bulunur. Kapakların amacı kanın tek yönlü olarak kalbe taşınmasıdır. Bu nedenle damarlarda geriye doğru akım olmaz. Geriye doğru akım olması venöz yetmezlik olarak adlandırılır.

Derin venlerin pıhtıyla tıkanması durumunda o bölgedeki kanın kalbe taşınması daha zor olur. Bölgede birikmesine bağlı olarak bölge şişer. Kol ve bacakta toplardama akımı zorlaşır ve şikayetler meydana gelir venöz yetmezlik ya da kapak yetmezliği veya derin ven trombozu.

Derin Ven Trombozu Genellikle Bacaklarda Görülür


Derin ven trombozu sıklıkla bacak damarlarında ve genellikle tek bacakta görülür. Her iki bacakta olma ihtimali %5 civarındadır. Bacak damarlarında derin ven trombozu aniden ortaya çıkar ve bu durum akut derin ven trombozu olarak adlandırılır. Bacak yavaş yavaş ya da birdenbire şişmekle birlikte ağrılı ya da ağrısız olabilir. Bu durumda yere basmak ağrı verir ve zorlaşır.

Bacaklardaki toplardamar pıhtılaşması çoğunlukla baldır kaslarındaki toplardamarda ortaya çıkarak yukarı doğru ilerler. Karına doğru ilerledikçe sorun o kadar şiddetlenir. Pıhtının kasık toplar damarına uzanması ise kötü bir bulgu olarak değerlendirilir ve bu durum genellikle daha şiddetlidir.

Derin Ven Trombozu Önemli Bir Sağlık Sorunudur


Derin ven trombozu genel olarak önemli bir sağlık sorunudur. Normalde kullanılan tedavi yeterli olmadığı gibi bazı hastalarda yaşam boyu kalıcı sorunlar ortaya çıkabilir. Vücuttaki bir damarın tıkanması durumunda genellikle yan yollar ya da yedek damarlar açılarak akım yeniden sağlansa da bu yollar genellikle tıkanmış olan ana damarlar kadar yeterli gelmez. Bu da hastanın şikayetlerinin devam etmesine neden olur.

Derin ven trombozu oluştuktan sonraki ilk ay hastalığın akut yani erken evresidir. Bir aydan uzun süreli olması halinde geç evre ya da kronik derin ven trombozu olarak adlandırılır.

Derin Ven Trombozu Belirtileri


Derin ven trombozu genellikle sol bacakta görülür. En önemli belirti şişliktir. Bacak şişliği genellikle ayak bileğinde başlar. Eğer hastalık yukarı doğru ilerlemeye devam ederse ayak şişliği de diz üstüne doğru uzanır. Bacaklardaki şişlik hasta yattığı zaman ya da ayağını yükseltince azalır. Ayak ve bacak şişliği hemen hemen her hastada görünmekle birlikte ağrı yalnızca bazı hastalarda ortaya çıkar. Parmakta ya da ayakta morarma son derece seyrek görülen bir belirtidir. Kan sulandırıcı ilaç kullanımına başlandığı anda parmaktaki ya da ayaktaki morarma kaybolur. Geçmemesi halinde ciddi bir hastalık göstergesi olarak kabul edilir. Derin ven trombozu ile ilgili en korkutucu durum akciğer embolisi ya da Pulmoner emboli olarak bilinen durumdur. Erken tanı koyulması ve kan sulandırıcı ilaç kullanımına başlanması halinde akciğere pıhtı atma ihtimali önemli ölçüde azalır.

Derin ven trombozunda hastanın şikayetleri ayakta durulduğunda belirginlik kazanır. Hasta yatıp ayağını yükseğe kaldırınca şişlik azalır hatta bazen tamamen kaybolur. Ancak bu gerçek bir iyileşme değildir. Hasta yeniden ayağa kalktığı zaman şişlik yeniden ortaya çıkar. Günler geçtikçe yeni damarlar oluşup hasta yatarak ayağını yukarı kaldırdıkça ayaktaki şişlik azalır hatta tamamen kaybolması söz konusu olabilir. Ancak bu damarların açıldığı anlamına gelmemektedir.

Çünkü kullanılan kan sulandırıcı ilaçlar pıhtıyı çözme ya da eritme özelliğine sahip değildir. Bazı hastalarda pıhtı az olduğu için kan sulandırıcı ilaç kullanılması yeterli bir tedavi olur. Bazı hastalarda ise pıhtının çok fazla olması nedeniyle etkili bir tedavi yapılması gerekir. Aksi taktirde hasta hayatı boyunca sorun yaşayabilir.


Derin ven trombozu 40 yaşından sonra daha sık görülür. Gençlerde nadiren oluşur. Gebelik sırasında ve lohusalık döneminde, doğum kontrol hapı kullananlarda, bazı büyük ameliyatlar sonrasında ve bazı tümör hastalıklarında derin Ven Trombozu ile karşılaşılabilir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum