Bir garip profesör!
Daha önce şiddet, ölüm, sonsuzluk, yücelik, orman yangınları gibi birçok kavramı sorguladığı enstalasyon ve performanslar üreten Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukcu, bir yıl önce dikilen fidanların performans çalışmasıyla doğum gününü kutladı.
Editör: Karamanca
12 Kasım 2021 - 09:56 - Güncelleme: 13 Kasım 2021 - 11:24
Erzincan - Prof. Dr. Mehmet Kavukcu, üniversite kampüsünde gerçekleştirilen ağaç dikme etkinliğinde bir yıldan uzun zamandır devam ettirdiği performansını, geçen sene dikilen ağaçların olduğu araziye "İyi ki Doğdun" yazarak sürdürdü. Ayrıca bu yıl etkinlikte dikilen ağaçların olduğu araziye "Hoşgeldiniz" yazan Kavukcu, doğa-insan bağlantısını da bu temelle güçlendirmeyi hedefleyerek, insanlara özgü doğum günü kutlama geleneğini bir anlamda insandan doğaya dönen bir ritüele dönüştürtü.
Kavukcu, son bir yıldır yoğunlaşarak sürdürdüğü 'Bir Bitki Bir Selfie' performansında, bitkileri adeta bir insan gibi görerek onlarla selfie çekiliyordu. 11 Kasım 2021 tarihinde ise performansını onların doğum gününü kutlayarak bir üst seviyeye taşıdı.
Ayrıca geçen sene kendi diktiği fidana hediye olarak toprak götüren Prof. Dr. Mehmet Kavukcu, bir yönü ile toprağa verilebilecek en güzel hediyenin yine doğanın kendisi olduğunu simgeleştirdi.
Kavukcu, kendi diktiği fidanla sohbet ettiği performansında, diktiği fidanı sanki küçük bir çocukmuş ya da kendi kızıymış gibi sevip, onunla gerçek bir insan ile yapıldığı gibi uzun uzun konuştu.
Bu davranışı ile ağaçların bir kez daha insan yaşamı için ne derece önemli olduğunu vurguladı. Bir anlamda, yaşama yeni başlayacak olan ağaç ile muhabbet edip onu severek, ölmüş ağaçların ardından, canlı olan/yeni doğan bir ağacın doğumunu kutlamaktaydı.
Kavukcu, kendi geleceğini zorunlu bir planlamaya tabi tuttuğu 11 Kasım-11 Aralık 2020 arasındaki bir ay içerisinde kızı Esma İdil'i temsil eden bir fidan ve bir selfie ile başlayan performans süreci, bir ay içerisinde 100'lerce fidana ve selfieye çıkarıldı. 11 Kasım 2021 tarihine kadar, bir sene içerisinde ise selfie sayısını binlercesine ulaştırmayı planladı.
Kavukcu, konuya ilişkin şöyle konuştu:
"Bugün planını gerçekleştirdiğim bu süreç performansı ile, tüketim kültürü ve popülerleşen eylem biçimleri (selfie çekmek gibi) üzerine bir eleştiri sunmakta. Güncel dünyanın en önemli problemleri ile güncel dünyanın yaşam biçimi haline gelen davranış biçimlerini bir arada kontrast bir atmosferde kullanıp, bu iki karşıt unsur arasında, birbirlerini tetikleyen kesişme noktalarına vurgu yapmaktayım. İki unsurun birbirlerine karşı etki-tepki süreçlerini ele almakta ve onu çözümlemekte."
Günümüz dünyasında sosyal medyanın önemli rolüne de vurgu yapan Kavukcu, yanmış/yakılmış bitki örtüsü ve yeni yaşamına başlayan fidanlar ile çekildiği selfieleri bir araya getirerek doğanın insan kaynaklı çeşitli yönlerini de göstermekte. Selfie'nin bir teknoloji simgesi olarak insanları doğruya yöneltmesi gereken bir araç olduğunu vurgulayan Kavukcu, doğaya destek fikrini açarak, her çekilen selfie'yi ormana eklenen bir parça olarak ele almakta. Bu bağlamda yapmayı sürdürdüğü performansının interaktif bir hal almasını da istemekte.
Bu sebeple sosyal medyayı da aktif olarak kullanarak ülkemiz ve tüm dünya insanlarından bitkiler ile çekildikleri selfie'leri göndermelerini isteyecek olan Kavukcu, toplanan selfiler ile enstalasyon ve performanslar oluşturmak istemekte. Bunu yaparak sanatçı, toplumun bitkilere değer verme alışkanlıklarını geliştirerek, çevre bilincinin insanlarda artmasını katkı sağlamayı amaçlamakta.
Kavukcu, son bir yıldır yoğunlaşarak sürdürdüğü 'Bir Bitki Bir Selfie' performansında, bitkileri adeta bir insan gibi görerek onlarla selfie çekiliyordu. 11 Kasım 2021 tarihinde ise performansını onların doğum gününü kutlayarak bir üst seviyeye taşıdı.
Ayrıca geçen sene kendi diktiği fidana hediye olarak toprak götüren Prof. Dr. Mehmet Kavukcu, bir yönü ile toprağa verilebilecek en güzel hediyenin yine doğanın kendisi olduğunu simgeleştirdi.
Kavukcu, kendi diktiği fidanla sohbet ettiği performansında, diktiği fidanı sanki küçük bir çocukmuş ya da kendi kızıymış gibi sevip, onunla gerçek bir insan ile yapıldığı gibi uzun uzun konuştu.
Bu davranışı ile ağaçların bir kez daha insan yaşamı için ne derece önemli olduğunu vurguladı. Bir anlamda, yaşama yeni başlayacak olan ağaç ile muhabbet edip onu severek, ölmüş ağaçların ardından, canlı olan/yeni doğan bir ağacın doğumunu kutlamaktaydı.
Kavukcu, kendi geleceğini zorunlu bir planlamaya tabi tuttuğu 11 Kasım-11 Aralık 2020 arasındaki bir ay içerisinde kızı Esma İdil'i temsil eden bir fidan ve bir selfie ile başlayan performans süreci, bir ay içerisinde 100'lerce fidana ve selfieye çıkarıldı. 11 Kasım 2021 tarihine kadar, bir sene içerisinde ise selfie sayısını binlercesine ulaştırmayı planladı.
Kavukcu, konuya ilişkin şöyle konuştu:
"Bugün planını gerçekleştirdiğim bu süreç performansı ile, tüketim kültürü ve popülerleşen eylem biçimleri (selfie çekmek gibi) üzerine bir eleştiri sunmakta. Güncel dünyanın en önemli problemleri ile güncel dünyanın yaşam biçimi haline gelen davranış biçimlerini bir arada kontrast bir atmosferde kullanıp, bu iki karşıt unsur arasında, birbirlerini tetikleyen kesişme noktalarına vurgu yapmaktayım. İki unsurun birbirlerine karşı etki-tepki süreçlerini ele almakta ve onu çözümlemekte."
Günümüz dünyasında sosyal medyanın önemli rolüne de vurgu yapan Kavukcu, yanmış/yakılmış bitki örtüsü ve yeni yaşamına başlayan fidanlar ile çekildiği selfieleri bir araya getirerek doğanın insan kaynaklı çeşitli yönlerini de göstermekte. Selfie'nin bir teknoloji simgesi olarak insanları doğruya yöneltmesi gereken bir araç olduğunu vurgulayan Kavukcu, doğaya destek fikrini açarak, her çekilen selfie'yi ormana eklenen bir parça olarak ele almakta. Bu bağlamda yapmayı sürdürdüğü performansının interaktif bir hal almasını da istemekte.
Bu sebeple sosyal medyayı da aktif olarak kullanarak ülkemiz ve tüm dünya insanlarından bitkiler ile çekildikleri selfie'leri göndermelerini isteyecek olan Kavukcu, toplanan selfiler ile enstalasyon ve performanslar oluşturmak istemekte. Bunu yaparak sanatçı, toplumun bitkilere değer verme alışkanlıklarını geliştirerek, çevre bilincinin insanlarda artmasını katkı sağlamayı amaçlamakta.
YORUMLAR