Çin'in hayaline Karaman ortak olur mu?

Mustafa Koçak
ABONE OL

Karaman, coğrafi konumu, tarım ve sanayi potansiyeli ile stratejik önemi olan ürünlerin üretimi ve lojistik merkezi olma açısından Türkiye'nin en önemli şehirlerinden biri olabilir. Özellikle Çin'in tarihi İpek Yolu'nu canlandırma projesi ve Türkiye'nin lojistik üs olma hedefleri, Karaman'ın bu alanda büyük fırsatlar sunmasını sağlayabilir.

Çin'in “Bir Kuşak Bir Yol” olarak da bilinen İpek Yolu Projesi, dünya ticaret yollarını yeniden şekillendirme hedefi taşıyan devasa bir girişimdir. Proje kapsamında Asya, Avrupa ve Afrika arasında güçlü bir ekonomik koridor oluşturulması planlanmaktadır. Çin, bu proje için yaklaşık 1 trilyon dolarlık bir bütçe ayırmıştır. Türkiye, bu koridorun en kritik noktalarından biri olarak konumlanmaktadır ve projeye dahil olması durumunda önemli ekonomik kazanımlar elde edebilir.

Karaman, bu projede stratejik bir rol oynayabilir. Öncelikle, Karaman'ın lojistik merkezi olarak konumlandırılması, Türkiye'nin Doğu ile Batı arasındaki ticaret yollarında kritik bir bağlantı noktası haline gelmesini sağlayabilir. Karaman’ın lojistik üs olması için demiryolu ve karayolu altyapısının güçlendirilmesi gerekmektedir. Çin’in İpek Yolu projesine entegre olabilecek şekilde, Karaman’da modern lojistik merkezler ve depolama alanları inşa edilmelidir. Türkiye'nin mevcut demiryolu ağına entegre edilerek, Çin’den gelen yüklerin Avrupa’ya taşınmasında kilit rol oynayabilir. Bu bağlamda, Karaman'ın avantajlarını ve yapması gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Karaman, Anadolu'nun merkezinde yer almasıyla, Türkiye'nin doğu ve batı bölgeleri arasında önemli bir geçiş noktasıdır. Deprem riski en az olan şehirlerden biri olan Karaman, bu yönüyle de yatırımcılar için güvenli bir liman olarak öne çıkmaktadır. Karaman'ın lojistik üs olması için demiryolu ve karayolu altyapısının güçlendirilmesi gerekmektedir. (Maalesef birlik içinde olunmayan her gün Karayolu bağlantıları başka şehirlere kaymaktadır) Güçlü bir altyapı, işletmelerin operasyonel verimliliğini artırır ve lojistik süreçleri hızlandırır. Ayrıca, çevre dostu ve sürdürülebilir altyapı projeleri, bölgenin çekiciliğini artırarak daha fazla yatırımcıyı bölgeye çekebilir.

Çin'in İpek Yolu Projesi'nin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi durumunda, Türkiye’nin yıllık ticaret hacminin %30 oranında artması beklenmektedir. Bu durumda, Türkiye'nin GSYİH'sine yıllık yaklaşık 100 milyar dolar ek katkı sağlanabilir. Karaman, bu ticaret yollarının bir parçası olarak, yıllık 1 milyar dolarlık lojistik gelir elde edebilir. Ayrıca, Karaman'da kurulacak lojistik merkezler, şehirde yeni istihdam olanakları yaratarak yerel ekonomiyi canlandıracaktır.

Karaman, tarım ve sanayi potansiyeli ile stratejik ürünlerin üretimi için uygun bir bölgedir. Özellikle tarım ürünleri, gıda işleme, mobilya ve inşaat malzemeleri gibi sektörlerde üretim kapasitesinin artırılması gerekmektedir. Karaman’ın verimli toprakları ve iklimi, tarımsal üretimin çeşitlendirilmesine olanak tanır. Örneğin, organik tarım ürünleri ve işlenmiş gıda ürünleri, Çin ve Avrupa pazarlarına ihraç edilerek büyük bir gelir kaynağı oluşturabilir. Karaman'da plastik ve kimya sanayine yönelik bir kümelenme, özellikle ambalaj ve yapı malzemeleri üretiminde büyük avantajlar sağlar. Mobilya üretimi, özellikle ahşap ve metal işçiliği konusunda yetenekli işgücü ile desteklenebilir.

Karaman'ın lojistik ve üretim merkezi olma hedeflerine ulaşabilmesi için teknolojiye ve eğitime yatırım yapması şarttır. Yerel üniversiteler ve meslek okulları ile iş birliği yaparak, lojistik ve üretim sektörlerinde çalışacak nitelikli iş gücü yetiştirilmelidir. Ayrıca, dijital teknolojilerin entegrasyonu ve akıllı lojistik sistemlerinin kullanılması, verimliliği artırarak Karaman'ı rekabetçi bir konuma getirecektir. Uluslararası iş birlikleri ve destekler, Karaman'ın lojistik merkezi olma yolunda önemli adımlar atmasına yardımcı olabilir. Avrupa Birliği fonları, Dünya Bankası kredileri ve Çin hükümetinin yatırım teşvikleri gibi kaynaklardan yararlanarak, altyapı projeleri ve stratejik yatırımlar finanse edilebilir.

Unutulmamalıdır ki yukarıda saydığımız şeyleri gerçekleştirebilmek için güçlü bir irade gösterilmelidir. Şehrin dinamiklerine yön verme yeteneği olan belediye, valilik, siyasiler, Karamanlı bürokratlar, OSB yönetimi ve STK’lar bu konuda girişimlerde bulunmalıdır. Ne yazık ki şehrimiz de irade konulması konusunda büyük zafiyet bulunmaktadır. OSB yönetimi böylesi girişimlerde desteklenmeli, belediye ‘başıma icat çıkarma’ tavrıyla kafasını kuma gömmemelidir. Valilik makamı sık değişen valilerden dolayı şehre ve şehrin ihtiyaçlarına adapte olmakta zorlanmaktadır. Basın ve STK’lar ise şehri kalkındıracak hamlelerin yapılması için gerekli mercileri baskı altına alabilmelidir. Milletvekillerimiz birlik ve beraberlik içinde hareket ederek ‘’önce Karaman’’ üst kimliği altında birleşebilmelidir.

Velhasıl ‘Nerede birlik orada dirlik’.