Tiroid Nodüllerine (Bezelerine) Yaklaşım

Mehmet Erikoğlu
ABONE OL

       

        Prof. Dr. Mehmet Erikoğlu
           
Necmettin Erbakan Üniversitesi
          Meram Tıp Fakültesi Genel Cerrahi  AD.
                    merikoglu@hotmail.com   

Tiroid bezi; boyun ön bölümünde adem elması denilen kıkırdağın altında bulunan kelebek benzeri bir organdır. Vücut için hayati önemi olan tiroid hormonları salgılar.
Tiroid nodulü (beze); tiroid bezi içinde yer kaplayan, kıvam olarak normal tiroid dokusundan farklı kitlelerdir.  Tiroid nodulü;  sınırları özellikle ultrasonografiyle normal tiroid dokusundan kolaylıkla ayırt edilebilen,  küresel veya oval şekilli lezyonlardır.
Tiroid nodülleri;  tek veya çok sayıda, kistik (içi sıvı dolu), solid (içi katı) veya değişken boyutlarda olabilir.

Tiroid nodüllerinin çoğu benign (iyi huylu) olup takip gerektirirler. Tüm tiroid nodüllerinin %5-10 kadarı kanser riski taşırlar.

Bir tiroid nodulü değerlendirilirken genel olarak üç açıdan incelenir.

    Kanser riski var mı?

    Nodül aktif olarak hormon üreten bir nodül mü? 

    Bası bulguları (ses kısıklığı, yutma zorluğu, solunum zorluğu, öksürük) var mı?

Bu değerlendirme de iyi bir anamnez (hastadan bilgi toplama) ve fizik muayene en önemli aşamaları oluşturur. Daha sonra ultrasonografi ile nodülün yapısının ve kanser riskinin belirlenmesi , tiroid hormon ölçümleri (özellikle TSH,FT4 hormonları) yapılmalıdır. Bu sonuçlara göre riskli nodüllere Tiroid ince iğne aspirasyon biopsisi (TİİAB) ve TSH değeri düşük olan hastalara da Tiroid sintigrafisi denilen nükleer bir inceleme yapılmalıdır.

Hastadan anamnez alırken dikkat edilmesi gereken bazı önemli bilgiler vardır. Ailede tiroid kanseri öyküsü, daha önce baş ve boyun bölgesine radyoterapi (ışın tedavisi) öyküsü veya radyasyona maruziyet öyküsü ve bası bulguları (ses kısıklığı, yutma zorluğu, solunum zorluğu, öksürük) sorgulanmalıdır.

Ultrasonografide kanser riski  taşıyan hastalara ultrasonografi eşliğinde biposi (Tiroid ince iğne aspirasyon biopsisi -TİİAB)  yapılmalıdır. Halk arasında biyopsi yapılan yerden ya da parça alınan yerden kanser yayılım riski olduğuna dair yanlış bir inanış vardır. Hastalarımızda bu korkuların olmaması gerekir. Alınan biyopsi sonucuna göre kanser veya kanser şüphesi tespit edilen hastalar ameliyat edilmelidir.

Tiroid nodüllerinde nadiren başvurduğumuz bir diğer inceleme yöntemi; Tiroid sintigrafisidir. Bu yöntem özellikle TSH hormonunun düşük olduğu hastalarda yapılmalıdır.  Bu nükleer inceleme ile hastalarda nodüllerin aktif olup olmadığı (hormon üretip üretmediği) veya tiroid bezinin kendisinin aktif hormon üretip üretmediği belirlenir.

Hastalara ayrıca Akciğer grafisi ile nodülün basısına bağlı soluk borusunda(trakea) itilme var mı yok mu tespit edilebilir. Bunun dışında tiroid hastalarında Boyun Tomografisi, MR veya PET gibi görüntüleme yöntemleri kanser hastalarında yaygınlığın belirlenmesinde nadiren kullanılan görüntüleme yöntemleridir.

Hangi  tiroid nodüllerine cerrahi yapalım?

Biyopsi de kanser veya kanser şüphesi varsa, bası bulguları yapan büyük nodullü  olan hastalar, kozmetik sorun oluşturan büyük nodüllü hastalar, akciğere doğru uzanmış (retrosternal guatr) guatrlı hastalar ve ilaç tedavisine yanıt vermeyen veya ilaç tedavisi uygun olmayan hipertiroidi (halk arasında zehirli guatr) hastaları  genel olarak ameliyat edilmesi gereken hastalardır.

Özellikle büyük boyutlu tiroid kanseri veya her iki tarafta çok sayıda nodülün bulunması durumunda  tiroid bezinin tamamen alınması ve ömür boyu tiroid hormon  tedavisinin yapılması gerekir. Çoğu tiroid kanserinde tiroid bezi tamamen alınan hastalarda radyoaktif iyot tedavisi (atom tedavisi) ve ömür boyu tiroid hormon tedavisi  yapılmalıdır.

Burada bilinmesi gereken nokta her tiroid hastasının mutlaka tiroid bezinin tamamen alınması gerekmediğidir.  Hastalığın durumuna göre (bazı küçük çaplı kanserlerde dahil) nodülün yada kanserin olduğu tarafın alınması (sağ veya sol taraf tiroid bezi) yeterli cerrahi olabilir.   

Unutulmamalıdır ki gereksiz olarak tüm tiroid bezinin alınması hastanın ömür boyu hormon  tedavisine maruz kalmasına neden olacaktır. Tiroid bezinin tamamen alınması sonucu ömür boyu verilen hormon tedavisinin sentetik bir hormon olduğu ve kişinin kendi tiroid bezinden salgılanan hormon  gibi doğal olmayacağı da unutulmamalıdır.