Taşeli'de kadın ve siyasal katılım

Kasım Tunç
ABONE OL

Taşeli Bölgesi’nde kadının siyasal katılımı önündeki en geçerli engel;  kadınların siyaset mecrasını yeteri kadar tanıyamamaları ve hala tecrübeleri olmadığından hareketle siyasi ve eril kültürün baskın ve kalıplayıcı ortamından oluşan zorlukları aşma inancının zayıflığı, bölge kadınını siyasete girmeye isteksiz davranmaya itmektedir.

Taşeli kadınının siyasi haklardan yararlanma arzusu bölgenin çevresel faktörleri tarafından törpülenmiştir. Taşeli Bölgesi’nde kadınların politik davranışlarının önündeki engellerden biri sosyalleşme sürecinde kadınlara edilgen ve bağımlı olmakla ilgili değerler, normlar ve davranış kalıpları, erkeklere etken ve karar verici değerler, normlar ve davranış kalıpları öğretilmesidir.

Kadın ve erkeğin sosyalizasyon sürecindeki bu farklılık, meslek seçiminden, yaşam tarzına ve siyasi hayata katılma oranına kadar pek çok alana yansımaktadır. Siyasete aktif katılımını etkileyen diğer nedenleri ise, siyasetin erkek işi olarak sayılması, iş yaşamındaki kadınların evdeki sorumluluklarının olduğu gibi sürdürmek zorunda kalması, ev kadınlarının ise ev dışındaki toplumsal etkinliklerinin eşlerinin kısıtladığı bir zeminde gerçekleşmesi şeklinde sıralanabilir.

Genel siyasette de kadınların siyasal katılım oranı bölge kadınının siyasal katılım oranından farklı değildir. Dünya ülkelerinde kadın bakan ortalaması %22 iken, Türkiye ise 2 kadın bakanıyla, 188 ülke arasında 138. Sırada bulunmaktadır. Bu durum hemen hemen TBMM’de aynıdır (Women İn Politics, 2019:1).

Kadına seçme ve seçilme hakkının verilmesiyle birlikte 1935 yılında Dünya genelinde Meclislerde temsil edilen kadın milletvekili sıralamasında Türkiye 2.sıradayken günümüzde 138.sırada yer alıyor olması, eril kültürün ülke genelinde tamamen hâkim olmasının bir göstergesidir.

Taşeli Bölgesi’nde genel olarak kadınların Siyasi oluşumların dışında bırakılmalarının temel nedeni bölgenin radikal yapısında oluşan cinsiyet rollerinde gizlidir. Kadın; Taşeli Bölgesi’nde siyasi bilincinin oluşumunda, sosyo-ekonomik ve kültürel yapısının gelişiminde her geçen gün önemli bir konuma gelmiş olsa da, bölge kadınının siyasal oluşumlardaki organizasyonlarda bir değişiklik yaratmamıştır.

Bu durum devlet yönetiminde yönetilen ve yönetenin yer değiştirmesi söz konusu olsa da, erkek ile kadın arasındaki yöneten-yönetilen ilişkisi sürekliliği görüşünü güçlendirmektedir. Bunun nedenleri olarak; eril örgüt kültürü, kadınlara karşı var olan yerleşik kalıplar ve önyargılar, sosyal ağlar, rol modellerin eksikliği ve Ataerkillik kavramı şeklinde saymak mümkündür.

Ataerkillik kavramı erkek otoritesine dayanan sosyal örgütlenmeye işaret eder. Daha açık bir ifade ile babanın otoritesine, iktidarına dayanan bir yönetim, bir tahakküm ilişkisidir ve bir cins olarak toplumda kadınların ezilmesi sonucunu doğuran kurumsal ve kültürel düzenleme ve uygulamaları belirtir. Bu tanımlama tam olarak Taşeli Bölgesi’nde kendini göstermektedir.

Ataerkillik, araştırma konumuz olan bölgenin antik yunandan günümüze kadar gelen değişmez bir olgusudur. Demokrasinin beşiği olarak kabul edilen Eski Yunan’da demokrasi tümüyle kadınların ve kölelerin dışarıda bırakıldığı bir sistem olarak günümüze kadar gelmiştir.

Genel olarak Seçim zamanlarında siyasi aktörlerin sıklıkla kadınların aday olma yönündeki isteklerini kırıcı davranışlarda bulunduklarından kadınların siyasete girme ürkekliğine itmektedir. Kadınların aday olmalarının önündeki bir diğer engel de siyasi partilerdeki aday belirleme yöntemi olarak değerlendirilebilir. Aday tespiti genellikle erkek adaylar kriterleri üzerinden değerlendirilmektedir.