Gastroözofageal Reflü Hastalığı Yönetiminde Beslenme Tedavisi
Gastroözofageal reflü hastalığı, mide içeriğinin yemek borusuna anormal geri akışının neden olduğu kronik semptomlar veya mukozal hasar” olarak tanımlanmaktadır. Mide ekşimesi, regürjitasyon, geğirme, mide bulantısı ve disfaji Gastroözofageal reflü hastalığının en sık görülen semptomlarındandır. Ekstraözofageal semptomları arasında diş erozyonu, larenjit, öksürük, göğüs ağrısı, boğaz ağrısı, uykuda bozulmalar ve astım bulunmaktadır. Mide ekşimesi olan hastaların %20-40’ının Gastroözofageal reflü hastalığı tanısı alacağı tahmin edilmektedir.
Gastroözofageal reflü hastalığında yaşam tarzı değişikliklerinin içerisinde beslenme önemli bir rol oynamaktadır. Hastalar genel olarak, belirli besinlerin tetikleyici olduğunu ve reflü semptomları artırdığını bildirmiştir. Her birey için tetikleyici besinler değişebilmektedir. Bu tetikleyici besinlerin doğru zamanda teşhis edilmesi, hastalığın seyri ve ciddiyeti üzerinde etki gösterebilmektedir. Bunun yanında toplam enerji alımı, fazla vücut ağırlığı, öğün saatleri, öğünlerdeki makro besin öğesi içerikleri ve yeme davranışları da reflü semptomları için risk faktörü olarak bildirilmektedir.
Gastroözofageal reflü hastalığının yönetimi; ilaç tedavisi, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarındaki değişikliklere dayanmaktadır. Fazla ilaç kullanımının görüldüğü ve genel yaşam kalitesine olumsuz etkisi olan Gastroözofageal reflü hastalığı, önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Literatürde Gastroözofageal reflü hastalığında diyet müdahalesini destekleyen yaklaşımlar farklılık göstermektedir. Bazı diyet müdahaleleri tetikleyici besinlerin diyetten çıkartılmasına yönelik iken, diğer beslenme tedavisi yaklaşımları tetikleyici besinlerin yanında, öğünlerin makro besin ögesi içeriği, öğün büyüklüğü ve zamanlamasını da içine almaktadır.
Diyet bileşiminin değerlendirilerek öğün büyüklüğü ve karbonhidrat içeriğinin (özellikle basit şekerler) azaltılması, eliminasyon diyetlerinden daha etkili görünmektedir. Ayrıca, Gastroözofageal reflü hastalığının semptomları olan hastalarda yatak başının yükseltilmesi, gece geç yeme, sigara ve alkol tüketiminin azaltılması, bel çevresi yağlanmasının azaltılması gibi ek yaşam tarzı değişikliklerini içeren genel bir anti-reflü planı oluşturulmalıdır. Beslenme tedavisi, ilaç tedavisinin başarılı olması ve ilaç maruziyetinin de azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Kaynakça:
1. American College of Gastroenterology. Acid Reflux, What is GERD? GI Health and Disease Erişim linki: gi org/topics/acid-reflux/
2. Sandhu DS, Fass R. Current Trends in the Management of Gastroesophageal Reflux Disease. Gut Liver. 2018;12(1):7-16.
3. Kellerman R, Kintanar T. Gastroesophageal reflux disease. Primary Care: Clinics in Office Practice. 2017;44(4):561-73.