C vitamini
C vitamini, insan vücudunun normal metabolik fonksiyonları için gerekli olan, suda çözünebilir elzem vitaminlerden biridir. L-askorbik asit ve L-ehidroaskorbik asit olmak üzere iki biyolojik aktif formu vardır.
Suda eriyen, ısıya dayanaksız olan C vitamini önemli bir antioksidandır. C vitamini, bağışıklığı ciddi anlamda güçlendirmektedir. Vücuttaki hücrelerini toparlarken ayrıca bağışıklık hücrelerinin artmasına yardımcı olur ve birçok metabolizma ile vücut direncinin artmasına destek sağlar.
Birçok ülke kendi beslenme rehberlerinde günlük alınması gereken C vitamini miktarını belirtmektedir. Bu kapsamda Türkiye’ye Özgü Besin ve Beslenme Rehberi farklı yaş gruplarında, gebelik ve emziklik dönemlerinde değişmekle birlikte, yetişkin kadınlar için 95 mg/gün, yetişkin erkekler için 110 mg/gün C vitamini alımını, önerilen yeterli alım düzeyi olarak kabul etmektedir. Besinlerde doğal olarak bulunan C vitamininin esas kaynağı meyve ve sebzelerdir.
Bunun yanı sıra takviyeler de, besinlerde doğal olarak bulunan askorbik asit ile eşdeğer biyoyararlanıma sahip, askorbik asit formunda C vitamini içerir. Besinsel açıdan kırmızı ve yeşil biber, brokoli, Brüksel lahanası, kırmızı lahana, karnabahar, domates, portakal, kivi, çilek, kiraz, karpuz ve kavun C vitamininin en iyi kaynakları olarak gösterilmektedir. C vitamini eksikliği enfeksiyon, obezite, kardiyovasküler hastalıklar, kanser, diyabet, göz hastalıkları, nörodejeneratif hastalıklar, psikiyatrik bozukluklar, kemik hastalıkları, deri hastalıkları ve üreme sistemi hastalıkları gibi birçok hastalıkla ilişkilendirilmektedir.
Vitamin C ve hastalıklarla olan ilişkisi
Enfeksiyon:
Bağışıklık sistemi, vücudu bakteri, virüs, mantar ve parazit gibi çeşitli patojenlerden koruyan organ, doku, hücre, protein ve kimyasal maddelerin bir arada görev yaptığı çok yönlü ve gelişmiş bir yapıdır. Yarım yüzyıldan fazladır yapılan araştırmalar C vitamininin bağışıklık sisteminin çeşitli bölümlerinde, özellikle de bağışıklık hücresi fonksiyonunda önemli bir rol oynadığını ortaya koymuştur. Vücut C vitamini konsantrasyonları, enfeksiyonlar ve stres sırasında hızla azalmaktadır. Takviye edilmesi ile birlikte, antimikrobiyal ve doğal öldürücü hücre işlevleri gibi bağışıklık sistemi aktiviteleri artarak enfeksiyona direnç yeteneği gelişmektedir.
C vitamini alımının soğuk algınlığı, pnömoni ve solunum yolu enfeksiyonlarının insidansını azaltabildiği ve semptomların süresini kısaltabildiği bulunmuştur. En yaygın hastalıklardan biri olan soğuk algınlığı; ateş veya ateş olmaksızın burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, öksürük, uyuşukluk gibi bir grup belirtiye işaret etmektedir. Vitamin C’nin soğuk algınlığı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olduğu yapılan bazı çalışmalarda görülmüştür.
Obezite:
Dünya Sağlık Örgütü tarafından obezite, sağlık için risk oluşturan anormal veya aşırı yağ birikimi olarak tanımlanmaktadır. Küresel çapta önemli bir sorun olan obezite, oksidatif stresle ilişkilidir. Çünkü dokulardaki yağ fazlalığı ve aşırı kilo, oksidatif stresin kökeni ve oluşumuna katkıda bulunan reaktif oksijen türlerinin üretimini artırmaktadır. Vitamin C’nin bu antioksidan enzimlerin aktivitesi üzerinde olumlu etkileri ile oksidatif stres ve obeziteye karşı koruyucu olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte vitamin C’nin obezite ve yağ dağılımı üzerindeki etkileri tartışmalıdır. Kadınlarda abdominal obezite ile ilişkili olduğu saptanmasına rağmen erkeklerde ilişki bulunamamıştır.
Kaynakça:
TÜRKER, A., & YÜKSEL, O. BESLENMEDE VİTAMİNLERİN ÖNEMİ. BESLENME VE OBEZİTE, 7.