Hayatını AVM\'lerde Geçiren Tüm Marjinaller Ağaç Sevdalısı Çıktı

Ahmet Cevdet
ABONE OL

Herşey İş makinelerinin Gezi Parkı'na hareket etmesiyle başladı İstanbul'da. Küçük bir grup ağaçların kesilmesine oturma eylemiyle karşılık verdi, fakat polislerin ve zabıtaların ilk müdahalesi biraz aşırıya kaçınca olaylar patlak verdi. Zamanla eyleme destek arttı ve Taksim bir anda karıştı.


Kimler Vardı ?


Kimler yoktu ki Gezi Parkı için direnmeye gelenler arasında.. Piknikte göbeğini kaşıya kaşıya ormanı kirletenler, yıllardır iktidara gelememenin verdiği efkarla sigara izmaritini sağa sola fırlatanlar, Facebook'ta Kutup ayısı resminin üzerine :( işareti koyarak ne olur durdurun petrol şirketleri etiketli fotoğraflar paylaşıp ama sadece paylaşmakla kalanlar ve daha kimler kimler.. Önce İstanbul'da ve ardından da birçok ilimizde halk, Park yıkılacak yerine AVM yapılacak söylentilerine aldırış ederek büyük bir mücadele başlatmış durumda. Ama en acınacak durum günlerinin büyük bir kısmını AVM'lerde geçiren marjinal demokratikler.. Halbuki nerede bilsin kalender, her gün uğradığı AVM'lerin de zamanında bu şekilde ağaçlar kesilerek yapıldığını. Aslında bilmesine çok da gerek yok, çünkü..


Amaç Farklı


Amaç, üç beş ağacın bile günahına girerek siyasi rant sağlamak.


Olaylar ilk duyulduğunda gösterilerin amacının 'Parkları sevmek ağaçları saymak' olduğunu söyleyen marjinal cenah sempatizanları, olaylar az büyüyünce bu bir park meselesi değil sivil itaatsizliktir, bu diktatör hükümete başkaldırıdır biz demokrasi istiyoruz naraları atmaya başladılar. Eşitliği savunan reşit arkadaşlarımızın aynı olayı önce farklı sonra farklı yorumlamalarını, samimiyetten yoksun bir iradenin meyveleri olarak görüyorum.


Ana muhalefetin onay verdikleri projeyi gelip protesto etmesine değinmeye gerek var mı bilmiyorum. Onların durumu ağaçlardan da vahim.


Adalet Fedaileri


Gelelim demokrasi istiyoruz naraları atan adalet fedailerine. Başbakanın demokrasi isteyenleri sandık buluşmalarına davet etmesi herhalde kızdırdı ki arkadaşlarımızı iyice büyüdü olaylar. Herkes başbakandan ayarında bir konuşma beklerken adalet fedaileri demokratik bir darbe bekliyorlardı herhalde ki ''biz başbakanı istifa edecek sandık tweetleriyle yorumladılar ilk açıklamayı.


Klavye Devrimcileri


Bir diğer grup klavye devrimcileri. Sosyal medyanın sosyal provokatörleri sürecin en büyük yardırıcılarından. Olayları bir halk hareketiymiş gibi, bir iç savaşmış gibi göstermeye çalışıp çığrından çıkarmaya çalışanlar kuşkusuz bu süreçte en çok çaba sarfedenlerden.


Sayelerinde sosyal medya bir anda aslı astarı olmayan iftiralarla doldu taştı. Bilgi kirliliği menfaat kirliliğinin önüne geçti. Taksim yanıyor, Ankara yanıyor, Antalya yanıyor, apartman kapılarınızı açın, yardım edin gibi sanal çığlıklar yerini buldu mu bilmiyorum ama birileri fena gaza geldi olsa gerek.


Az Kaldı


İktidar hülyalarıyla, devrim rüyalarıyla yanıp tutuşan göstericilere bir de dış basın destek verince söylemler iyice değişti. Gezi Parkı için direniyoruz sloganları az kaldı yoldaşlarım hükümet gidiyorlara döndü. Söylemler çirkinleşti, ağırlaştı, koktu..


Teşekkürler


Yaşım gereği seksenler olaylarını yaşamamış olsamda, kardeşin kardeşi nasıl vurduğunu görmemiş olsamda, iki günde insanların nasıl iki kutba ayrıldığını gördüm sayenizde. Dükkanların yağmalanarak, araçların kundaklanarak, ağaçların nasıl korunduğu öğrendim sayenizde. İki günlük iktidar için nasıl çirkinleşilebileceğini, eşitlikten bahsederken nasıl kokuşulabileceğini gördüm sayenizde. Samimiyetsizliğin ne olduğunu öğrendim sayenizde. Ama en önemlisi vatan millet sevgisinin ne olduğunu ve nasıl olması gerektiğini öğrendim sayenizde.


İşini hakkıyla yapan ve davasına yüreğine koyan herkesi tenzih etmek suretiyle, selametle..