Çılgın Ağababalar
Tüyleri diken meşhur 10.yıl marşı ile salona giren ve “İnadına Baykal” sloganlarıyla karşılanan Baykal’a karşı, yağız delikanlı Mustafa Sarıgül “Halkçı Sarıgül” sloganıyla karşılanmıştı. Zaten gergin olan salonda Baykal’ın, kürsüde, CHP genel başkan adayı olan Sarıgül hakkındaki yolsuzluk iddialarını dile getirmesiyle gerginlik kavgaya dönüştü. Sarıgül Baykal’ın iddialarını cevaplarken iki ismin tarafları da çatışmaya başlamıştı. Demir çubuklar, merdivenler havada uçuşuyordu. Yani partililer, ‘demokratik dövüş hakları’nı kullanıyorlardı. Hatta bu olaylar yaşanırken geçtiğimiz Ramazan’ın “badem IQ” twitini atan Meryem Ünal Erzen’in eşi, Ateş Ünal Erzen, Sarıgül’den ‘halkçı’ bir de yumruk yemişti.
Bu olayların devamında Sarıgül Baykal’a, “Seni kaçtığın yere kadar kovalayacam, ya herru ya merru” demiş, ve yazımızın konusunu oluşturacak bir dizi cevap almıştı: “CHP genel başkanını sen değil, senin ağababaların kaçıramadı, kim oluyorsun sen..!
Şu ağababalar meselesi..? Geçenlerde İçişleri Bakanı Efkan Ala da, Erzurum’da yaptığı konuşmada, darbe teşebbüsünde bulunanlara, “Senin ağababalarını yenmişiz biz, sen kimsin kim” demişti hatırlarsınız… Epey de tepki toplayan konuşması günlerce gündemde kalmıştı.
Peki kim bu ağababalar? Neden Baykal’ı indirmek istiyorlar, neden darbe yapmak istiyorlar?
Ağababalar, günümüzde daha çok ‘baronlar’ diye de kullanılan, ‘dış mihraklar’ olarak da adlandırılan, parayı yöneten 8-10 ailedir. Baronlar İngiltere kökenlidir. Yani dünyanın finans merkezi Londra’nın, başkenti olduğu ülke… İsrail’i kuran irade, senaryoyu yazan ağalar, babalar... Tüm Dünya’da Gladio örgütlenmesini başlatan ülke… Tapınakçılar, Evanjelikler, medya, finans ve daha bir sürü yapılanma… Yani bu ağababaları, dünya siyasetini dizayn eden, her türlü gizli yapılanmanın ardından çıkan aileler olarak görebiliriz.
Peki nasıl çalışıyor bu ağababalar? Baykal’ın konuşması üzerinden devam edelim: “Üzerime Büyük Haçlı Ordusu ile geliyorlar..” Yani baskı yapıyorlar. Baykal’ı indirmek için o kadar baskı yapmışlar ki, parti kurultay’a gitmek zorunda kalmış. Aslında Baykal, haçlı ordusu diyerek, bu baronların Türkiye’den olmadığını ve Avrupa kökenli olduklarını da işaret etmiş. Tahmin edebiliriz ki bu baronların en çok uğraştığı şey, İslam’dır. İslam’dan ve muhtemel bir Osmanlı’dan ödleri kopmaktadır.
Ağababalar, iki şeyi yönetmeyi çok iyi bilirler: Para ve algı. Algı yönetiminde tabiî ki en kullanışlı platform medyadır. Bakalım Baykal nasıl devam etmiş: “Bu aralar medya beni çok yazıyor. Bayram değil seyran değil, medya eniştem beni niye öptü..?” Baykal yine cesurca adresi göstermiş: Medya… Çok iyi biliriz ki Türkiye’de medya çok işlevseldir. Sağlık durumundan hükümet düşürmek, yolsuzluk safsatasıyla başbakan asmak, manşetlerle Müslümanları inim inim inletmek, post darbe yapmak, nota vermek gibi çok çeşitli maharetleri vardır. Bazıları Milli olan neyimiz varsa saldırmayı kendilerine görev edinmişlerdir. Belki de ağababaları istemiştir, kim bilir..?
Peki bu ağababalar Baykal’a ne yaptı mı dersiniz ?
Baykal her ne kadar dirense de, ne kadar adres gösterse de, bir kaset komplosuyla genel başkanlıktan indirildi. Bu kaset komplosunu, cemaate, hükümete ve derin CHP’ye bağlayanlar olduysa da, hep en güçlü ihtimal derin yapılar oldu. Yani ağababaların, içerideki çocukları…
Kaset tartışmaları sürerken dönemin CHP Genel Sekreteri Önder Sav, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gelen bir ihbardan söz edip şöyle demişti: Mustafa Sarıgül, Deniz Baykal'ı vur emri verdi. Baykal'ın her iki dizinden vurulması için emir verilmiş ve 750 bin dolara anlaşma sağlanmıştır.
Hedef hep net bir şekilde ortaya koyulmuş, ama kurban olmuştu Baykal ve ekibi. Bakalım, Efkan Ala’nın işaret ettiği ağababalar da başarabilecek mi?