Karaman'da dede'den toruna yarım asırlık mermer mektup

Karaman'da dedesinden babasına, babasından da kendisine geçen mesleği devam ettiren mermer ustası Mustafa Turan Gökçel, dedesi ve babası tarafından yapılmış yarım asırlık mezarları periyodik olarak kontrol ediyor.

Mezar taşlarının, hazırlayıp inşa eden ustasını ve o ustanın vizyonunu bilmeye dair mesleki anlamda geçmişten geleceğe önemli mesajlar taşıdığını söyleyen Gökçel, ‘’İnsan eliyle oluşan her yapı; tarih, kültür ve öğrenme bakımından bir mirastır. Bu miraslar; çalışma, uygulama ve geleceğe bakma gibi birçok alandaki hafızamızı oluşturur. Günümüzün malzeme ve uygulama yöntemleri ile geçmişin bilgi birikimi arasında doğru bağ kurabilmek, mesleki hafızanın korunması ile mümkün olur’’ dedi. Mesleğe dair hafızasını güncellemek ve kalite tarzının kalıcılığını gözlemlemek adına aralıklarla dedesi ve babası tarafından yapılan mezarları ziyaret ettiğini söyleyen Gökçel;

‘’Dedem Abdullah Gökçel’den sonra babam Enver Gökçel’in, ondan sonra da bizlerin devam ettirdiği bir meslek olması nedeniyle sektörde 90 yıllık bir mazimiz bulunuyor. Kentin değişik noktalarında bazen bir şadırvanda, bazen bir merdivende ve bazen de bir ikamette babam veya dedemin elinden çıkmış yapıları halen kullanılır halde görmek mümkün. Aynı şekilde şehir merkezindeki mezarlıklar başta olmak üzere köy mezarlıklarında da aradan geçen yıllara karşın sağlam bir şekilde bugünlere ulaşmış mezarlar bulunuyor. Babam aynı zamanda ustam olduğu için hangi mezarlığa çalışmaya gitsek çalışmaya başlamadan önce bana bazı mezarları gösterip ‘’Bu mezarı babam kurdu’’ derdi. O mezarların yanında kurulum aşamasında nelerin yapıldığını, nelere dikkat edildiğini detaylıca anlatırdı. Nitekim birlikte kurduğumuz mezarlarda da babamın, dedemden dayanıklılığa ve kalıcılığa dair öğrendiklerini uyguladığını görürdüm. Bugün farklı mezarlıklarda iki ata ustam tarafından kurulan mezarları ziyaret ederek nasıl zamana direndiklerini, nasıl sapa sağlam kaldıklarını gözlemliyor, onlardan öğrendiklerimi uygulayarak doğru yolda olduğumu görüyorum.

Halk arasında ustalık gerektiren işlerde ‘’Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır’’ diye bir söz vardır. İşte bu yoğurt yeme şekli, yani ustanın uygulama tarzı bizim için 3 kuşaktır aynıdır. Çünkü bu uygulama tarzının 50, 60, 70 yıllık, hatta daha eskiye dayanan referansları işte günümüze ulaşan bu mezarlardır. Bu mezarlar; yapan ustam için yüz akı, firmamız için notumuzun yer aldığı karne, benim için ise her seferinde mesleğin inceliğini okuduğum mermer mektup niteliğindedir. Ben bu atam elinden çıkan mezarları; yaz sıcağı bittiğinde de, kış soğuğu bittiğinde de rutin olarak gözlemlerim, incelerim. Hangi alanda olursa olsun bir insanın yaptığı işçiliğe çok uzun yıllar garanti vermesi, örnek göstererek bunu ispat etmesi oldukça nadir rastlanan bir durumdur. Bana miras kalan meslek hafızasını ve uygulama tarzını ortaya koyarak yaptığım mezarların başında, tıpkı bugün benim yaptığım gibi, bir gün torunumun da gururla fotoğraf verebileceğine olan inancım tamdır. Gök Mermer olarak verdiğimiz her garantinin kefili, dün değil yıllar önce teslim ettiğimiz işlerdir’’ diye konuştu.

Firma olarak dayanıklılık ve kalıcılığa dair tecrübelerini granit üzerinde uygulandıklarında mükemmel sonuç elde ettiklerini söyleyen Gökçel, ‘’Mezar kurulumu yaptığımız tüm mermer çeşitleri için zaten uzun yıllar garanti veriyoruz ancak, granit mezar kurulumlarında bu sürenin ikiye katlanabileceğini keşfettik. Bu bağlamda halen her çeşit mermerden işlem yapmamıza karşın, müşterilerimize granit tavsiye ediyoruz’’ diye belirtti.