Brütüs'ün Karaman FK planı
Karaman FK üzerinde son dönemde yaşanan gelişmeler, belirsizlikler ve sonuç alınamamış görüntüsü bir ekibin planlı hamleleri olabilir mi? Yani birileri başından bu yana, ama zannedildiği gibi dışarıdan-uzaktan olmayan birileri, Süleyman Han’ın ‘Resmen’ istifa etmesini planlamış ve süreci bu amaca sürüklemiş olamaz mı?
Süreç
Mahalli idareler seçimleri arifesinde Başkan Süleyman Han’ın, ağzından çıkan bazı sözler ve seçim sonrası kamuoyuna yansıyan ‘’Bırakıyorum’’ ifadeleriyle başladı her şey. Akabinde gerçekleşen kongrede taliplisi çıkmayınca, Süleyman Han resmiyette yine ‘Başkan’ olarak kalmıştı. Devam eden günlerde kulüp gündemdeki yerini koruduğundan Ahmet Kapar başkanlığında bir liste hazırlandı ve görevi devralma konusunda görüşmeler başladı. Mevcut yönetim ile talip olan yönetim bir türlü anlaşamayınca, Süleyman Han resmî olarak istifa etti.
Üst akıl
Özetle geçtiğimiz sürecin içinde yaşanan gelişmeleri biraz daha açtığımızda, mevcut yönetim ve talip olan yönetim haricinde bir aklın-ekibin varlığı hissediliyor. Yani üçüncü ekip! Süreç en başında kayyuma gitmiş olsaydı, bu ekibin işi oldukça kolay olacak ve nüfuz ederek yeni yönetimi şekillendireceklerdi. Fakat Süleyman Han, çözüm yolu arayışını beklenilenden daha uzun tutunca başka bir plan devreye sokuldu. Vali Bey’in samimiyetini hedef seçen yeni plan, Kapar ve Han’ın aynı masaya oturmasını istiyordu ancak, çözüm çıkmasını istemiyordu. Böyle de oldu, sonuçsuz görüşmelerin ardından Han’ın istifasıyla da kulüp yöneticiliğine dair iki dinamikte saf dışı kalmış oldu.
Bilindiği üzere korku, aidiyet ve dezenformasyon yıllardır toplumu ayrıştırmak ve kutuplaştırmak için kullanılan bir yöntem. Kulübü devretme sürecinde de bu yöntemin aktif edildiğini hepimiz gördük. Başkan Han’ın kendisinin ve destekçilerinin zaafını bilen üçüncü ekip, yeni listede olduğu söylenen isimleri hızlıca siyasallaştırdı ve ‘’Falanın adamı’’ diyerek inandırdı.
Devir teslime konu tarafların görüşmeler devam ederken bir anlık gerginlikle yaptığı açıklamalar süreci bir kez daha kördüğüm haline getirdi. Aynı anda da Süleyman Han’a o güne kadar destek veren belediye haricindeki kamunun desteği, ‘’Mazot bile veremeyiz’’ diyerek geri çekildi. Üçüncü ekibin istediği de buydu aslında, ne Han’la devam edilsin ne de bir başkasına devredilsin. Planlanmış kutuplaşmayla her iki taraf için de sürecin müsebbibi gösterecek ‘’Kötü adamlar’’ oluştuğundan ‘’Yeni başkanın’’ önü açılmıştı artık. Yani Brütüs’ün..
Brütüs
Antik Roma'nın en trajik anlarından biri, Roma İmparatoru Julius Caesar'ın (Sezar) suikastıdır. Sezar'ın ölmeden hemen önce söylediği iddia edilen "Et tu, Brute?" yani "Sende mi, Brütüs?" sözü, tarihin ve edebiyatın en unutulmaz repliklerinden biridir. Sezar, MÖ 15 Mart 44 tarihinde, Senato'da, dostları ve müttefikleri olduğunu düşündüğü kişiler tarafından öldürülmüştür. Suikastçıların arasında en yakını ve en güvendiği kişilerden biri olan Marcus Junius Brutus da vardır. Sezar, Brütüs'ü bir oğul gibi sevmiş ve ona büyük güven beslemiştir. Bu nedenle "Sende mi Brütüs?" ifadesi, tarih boyunca dostluğun ve sadakatin ihlalini simgeleyen güçlü bir söylem olmuştur.
Bu söylem, görevi bırakan Başkan Süleyman Han’ın dilinden önümüzdeki günlerde döküleceğe benziyor. Zira yeni başkan namzedinin stepnede tuttuğu bağlantıları ve süreci buraya iten ekip yeni sezonda kendini gösterecek. Yakında mevcut ve namzet yönetimlerin yanı sıra pek çok renkli simayı, kamuyu ve siyasetçiyi bir arada görebiliriz. Tabi, planın kalan kısmı doğru işlerse..
Haber&Yorum / Karamanca.net